BETON SANTRALLERE TEPKİ DİNMİYOR - Hatay Söz Gazetesi

BETON SANTRALLERE TEPKİ DİNMİYOR

  • Eklenme Tarihi :21.05.2024 | 08:37
  • Muhabir :Haber Merkezi

BETON SANTRALLERE TEPKİ DİNMİYOR

Hatay'ın Samandağ ilçesine bağlı Atatürk, Yeşilada ve Yeni Mahalle sakinlerinin sağlığını tehdit eden beton santrallerine karşı tepkiler dinmiyor. Mahalle sakinleri ilgili ve yetkililerin söz konusu santrallerin faaliyetlerini durdurmasını bir kez daha haykırdı.

 

Atatürk Mahallesi  Yeşilada ve Yeni Mahalle sakinleri, beton santralinin kaldırılması için Samandağ Belediyesine dilekçe verirken, kamuoyuna da açıklamada bulundu.

HASTALIK VE ÖLÜMLERE NEDEN OLUYOR

Mahalle sakinleri adına açıklamayı okuyan Emel Karaçay, “Hatay İli Samandağ ilçesi Atatürk Mahallesi 822 Ada 73 parsel sayılı taşınmazda kurulumu tamamlanan ancak ruhsatsız olan beton santralinin faaliyetinin durdurulması ve mahalleden, şehir dışına, taşınması gerekmektedir. Hazır Beton Santralleri; kirletici olarak tanımlanan ve kanunlarda 'Gayrisıhhi müessese' kategorisindedir.  Hazır beton santralinin;  çevreye ve insan sağlığına vereceği zararlar hesaplanmadan, yoğun yerleşimin olduğu Atatürk Mahallesi, Yeni Mahalle, Yeşilada Mahallesi kesişim mıntıkasında kurulmuştur. Meryem Karaçaylı, Eğitim Yuvasının (Kreş-anasınıfı- ilkokul kompleksinin) yakınındadır. Ülkemizin önemli gıda ambarlarından Samandağ Asi Ovasının ortasındadır. Korunması gereken sulak alanın dibindedir. Çevre yolunun üzerine kurulan beton santrali yüzlerce küçük işletmenin, bankamatiklerin ve bankaların, depremzede konteynerlerinin ve yaşam alanımızın içindedir.  İmar planında konut alanı olarak işaretlenen yerde, yasalara aykırı yapılmaktadır. Yanlış ve eksik bilgilerle yetkili merciler yanıltılarak “ÇED raporu gereksizdir” kararı alınmıştır.  Hazır beton santralleri çalışma ve işleyişleri toz, gürültü, kimyasal atık odağı ve aşırı su yutağıdırlar.  Santral bacalarından salınan tozlar çok geniş bir alana (Rüzgârlı bölgede kurulan beton santralinin tozları Samandağ’ın en kalabalık 4-5 mahallesini, on binlerce insana doğrudan zarar verecektir) havayı kirleten küçük partiküller, solunum yolları hastalıkları, zatüre, akciğer kanseri ve silikoz denilen pnömokonyoz denilen hastalık ve ölümlere neden olabilmektedir" dedi.

DOĞA TEHDİT ALTINDA  

Okula yakın olduğundan eğitim ve öğretimin zarar göreceği, öğretmen ve öğrencilerin de hayatları boyunca hastalıklara, ilaçlara, acılı kısa hayata mahkûm olacaklarına da değinen Karaçay, açıklamasında şu bilgilere de yer verdi: "Beton Santralleri; seralar ve seraların havalandırmalarının, bitkilerin ve ağaçların üzerinde biriken tozlar fotosentezin gerçekleşmesini engelleyecek ve verimi düşürecektir. Toprağın üzerini örten toz toprağı tarıma elverişsiz hale getirecektir. Asi nehri eski yatağında flora, fauna,  doğal ve kültürel değerlerin yanı sıra ekosistem bütünlüğüne de telafisi mümkün olmayan tahribatlar yaratacaktır. Dünyada son yaşam alanı eski Asi yatağı olan endemik canlılardan biri Benekli Kaplumbağadır. Asi Nehri eski yatağının dibine kurulan Beton Santrali “Benekli Kaplumbağa” dahil, sulak alan içinde ve çevresinde bütün yaşama olumsuz zararlar verecektir. Aşırı su tüketen beton santralleri; Asi nehri eski yatağını kurutacak, çölleşecektir. Beton santralinin zehirli atığı; yer üstü ve yer altı suları ve bütün sulama ve kullanım sularını zehirleyecek böylece, bitkilerin, hayvanların ve insanları zehirleyecektir."

“Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” diyen Karaçay, devlet yetkilileri başta olmak üzere yerel yönetimlerini de göreve çağırarak, vatandaşların sağlığını tehdit edecek faaliyetleri durdurmanın zorunlu olduğunu hatırlattı.