Memur Sen Hatay İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Hatay 1 No’lu Şube Başkanı İsmail Bayrakdar, eğitimin temel sorunlarının çözülerek, eğtiimde kalıcı politikalar üretilmesi gerektiğini bildirdi.
Yaptığı yazılı açıklama ile 2021-2022 eğitim-Öğretim sezonunu değerlendiren Bayrakdar, “2021-2022 eğitim-öğretim yılı,eğitim çalışanlarının büyük emek harcadıkları, zorluklara karşı tedbirlerin alındığı bir dönem olarak tamamlanmış bulunmaktadır. Fedakârca çalışmalarından dolayı tüm eğitim çalışanlarına teşekkür ediyor, öğrencilerimize girecekleri sınavlarda başarılar diliyoruz.” dedi.
MESLEK KANUNU ÖNEMLİ BİR ADIM
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılmış olmasının çok önemli bir adım olmakla beraber, muadil meslek kanunlarıyla mukayese edildiğinde kapsamının dar, tanınan hakların da geride olduğu bir gerçek olduğunu belirten Bayrakdar, “Toplu sözleşme masasında ‘çalışma yapılmasını karara bağladığımız’ konulardan biri olan 3600 ek gösterge konusunda yapılan çalışma reform niteliğindedir, ancak adaletin gereği olarak bazı eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir. Haklı taleplere, geçerli mazeretlere duyarsız kalınması, eğitim çalışanlarının moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekte, eğitimde verimliliği düşürmektedir.”
EĞİTİM ÇALIŞANLARININ DÜŞEN ALIM GÜCÜ TELAFİ EDİLMELİDİR
“Enflasyonun arttığı, hayat pahalılığının sabit gelirlileri ve tüketicileribunalttığı, temel tüketim maddeleri ve emtia fiyatlarının yoksunluk eşiğini yükseltip yoksulluk sayısını artırdığı bir eşikteyiz. Günlük hayatı zorlaştıran, yoksulluk hissini artıran, yokluk eşiğine yaklaştıran, güven azaltıcı etkisini yoğunlaştıran ekonomik sarsıntı, kamugörevlileri başta olmak üzere,en çok sabit gelirlileriolumsuz etkilemektedir. Ekonominin mikro ve makro düzey rakamları, enflasyon ve döviz oranları dikkate alındığında, kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Bu çerçevede, eğitim çalışanlarının ve kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıplar ve düşen alım güçleri telafi edilmelidir.”
EK GÖSTERGE KONUSUNDAKİ EKSİKLİKLER GİDERİLMELİDİR
“Ek gösterge rakamlarının artırılması konusundaki kararın, Memur-Sen’in çalışmaları ve çabaları neticesinde yardımcı hizmetler sınıfı başta olmak üzere, hem bütün kamu görevlilerini kapsaması hem de 1992 yılından bugüne gerçekleştirilen en kapsamlı çalışma olması bakımından şüphesiz reformist bir özelliğe sahiptir. Ortaya konan bu önemli çalışma sonrası, halen açıklık getirilmesi gereken konular, giderilmesi gereken eksiklikler mevcuttur.Bunların giderilmesi kamu görevlileri arasında hiyerarşik ve adil düzeni sağlayacak ve memnuniyet üretecek bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Bu minvalde yönetici sınıfında yer alan enstitü-yüksekokul sekreteri, şube müdürü, ilçe müdürleri ve şeflerin ek gösterge rakamları da 3600’e çıkarılmalı; ek gösterge rakamı 3600’ün altında olan bütün kamu görevlilerinin tazminat yansıtma oranları artırılmalıdır.”
EĞİTİMCİLERE ŞİDDETE KARŞI YASAL DÜZENLEME YAPILMALIDIR
“Eğitim ve öğretim hizmeti sunumu esnasında veya verilen eğitim ve öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere hapis cezası verilmesi; eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması ve eğitim çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemlerde ve davalarda personelin talebi üzerine Millî Eğitim Bakanlığı’nın hukuki yardımda bulunması noktasında düzenleme yapılmalıdır.”
ÖĞRETMEN AÇIĞI SORUNUKÖKLÜ BİR ŞEKİLDE ÇÖZÜLMELİDİR
“Eğitimin niteliğinin artırılması ve okullar/bölgeler arasındaki nitelik farkının kapatılması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Halen Türkiye’nin OECD ortalamalarında öğretmen başına düşen öğrenci sayılarına ulaşması için toplamda 100 bini aşkın öğretmen açığı var. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta, yeterli aday bulunduğu hâlde atama yapılarak ihtiyaç karşılanmamakta; bu durum ‘önce eğitim’ iradesiyle çelişmektedir. Eğitimde fırsat eşitliği vurgusu yapılan bir sistemde, öğretmen açığını kapatmaya yönelik nitelikli politikalar yürürlüğe konulmalıdır.”
ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKAT KALDIRILMALIDIR
“Öğretmen atamaları için uygulanan seçme, değerlendirme ve atama yöntemi işlevini yerine getirememektedir. Öğretmen atamaları için mevcut durumda uygulanan, KPSS ve sözlü sınavdan oluşan atama yöntemi uzun yıllardır devam eden, toplumsal maliyet üreten, mağduriyetler oluşturan kronik sorunlar ve soru işaretleri barındırmaktadır. Komisyonlar veya yetersiz değerlendirmeler marifetiyle adayların sıralamasına esas teşkil edecek eşdeğerliliği sağlayamayan, amacını yerine getirmekte teknik kusurlarla mücehhez mülakat yöntemi, öğretmen adayı öğütmekte, mağdur üretmektedir. Bu nedenle, öğretmen atamaları ile ilgili karar verme süreçlerinde mülakat yöntemi kaldırılmalıdır.” dedi.
20. MİLLÎ EĞİTİM ŞÛRASI KARARLARI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR
20. Milli Eğitim Şurasının kararlaranının bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Bayrakdar, “20. Millî Eğitim Şûrası’nda, eğitimin kalitesi, eşitlik, hakkaniyet, eğitimin finansmanı, eğitim çalışanlarının özlük haklarının artırılması, okuldaki öğrenme süreçleri ve okulların liyakat ilkesine göre daha etkili nasıl yönetilebileceği konularında alınan kararlar hayata geçirilmelidir. Sistemli yaklaşımlarla eğitimde kararlılık, tutarlık, bütünlük, süreklilik sağlayan ve kamu yararını hedefleyen eğitim politikalarının üretilmesine gayret edilmelidir. Eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize hayatlarına yenilikler katacak, huzurlu ve nitelikli bir dinlenme dönemi diliyor, mezun olan öğrencilerimizin yeni başarılara imza atmalarını temenni ediyoruz.” dedi. (Haber Merkezi)