Türkiye'deki toplam ölümlerin %86’sından Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar (BOH) sorumlu olduğunun altını çizen Dr. Hambolat  Kalp ve damar hastalıkları (KDH), bir numaralı ölüm nedeni olduğunu söyledi. Dünya Sağlık Örgütünün uygun yaşam tarzı değişiklikleri ve değiştirilebilir risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp damar hastalıklarına bağlı ölümlerin dörtte üçünden fazlasının önlenebileceğini bildirdiğini aktaran Hambolat “ Değiştirilebilir Risk Faktörleri

Sigara kullanımı, Sağlıksız beslenme, Fiziksel aktivitenin az olması, Alkol kullanımı, Hipertansiyon, Obezite ve Diyabet

Risk faktörlerinin bir arada görülmesi ise bireyin riskini katlayarak artırmaktadır.   Bu nedenle 40 yaş ve üstündeki bireyler aile hekimine başvurarak yılda en az bir kez kardiyovasküler risk değerlendirmesini yaptırabilirler. Risk değerlendirmesinde 10 yıl içinde bazı kalp damar hastalıklarından ölüme ilişkin risk hesaplanmaktadır. Hesaplama sonrasında yaşam tarzı değişiklikleri konusunda danışmanlık verilmekte, risk durumuna göre gerekli durumlarda sağlıklı hayat merkezlerinden destek alınması sağlanmakta, daha ileri tetkik ve tedavi planı için ise uzman hekime yönlendirilmektedir. Aile hekimlerimiz tarafından yapılan tarama ve izlemler ile; hastalık riski olan bireylerin tespit edilmeleri, danışmanlık verilerek takip edilmeleri, kronik hastalığı olan bireylerin  sorun yaşamadan hayatlarını idame ettirmeleri ve yaşam kalitelerin arttırmaları hedeflenmektedir” dedi. (Haber Merkezi)