Usta Gazeteci Mithat Kalaycıoğlu, 11 Hatay Milletvekiline seslenerek “Hatay'ın tek çıkışı var!” dedi.
6 Şubat tarihinde yaşanan Asrın Felaketinin bir kez daha Hatay’ın karayolu sorununu gözler önüne serdiğine vurgu yapan Usta Gazeteci Mithat Kalaycıoğlu bir kentin TEK ÇIKIŞA mahkum edilmemesini seçilen Milletvekillerinin ivedilikle siyasi kararlar ve tutumlar ön plana koyulmadan çözüme kavuşturulması gerektiğini anlattı.
6 şubat tarihinde yaşanan depremin ardından yaşadıklarını kaleme alan Usta Gazeteci Mithat Kalaycıoğlu bizzat yaşadıklarını şöyle anlattı “Hatay, Türkiye'nin Akdeniz Bölgesi'nde, Akdeniz'in doğu ucunda kıyıları olan bir il olduğu gibi Türkiye'nin en önemli eski yerleşim yerlerinden biridir.
Ne yazık ki, kentin merkezine araçla ulaşım, tek giriş ve çıkıştan sağlanıyor..
Belen Geçidi, Adana’yı Hatay’a bağlayan karayolu üzerinde bulunuyor. Geçit, İskenderun ilçesini geçtikten hemen sonra başlıyor.
Samandağ, Yayladağı, Kırıkhan, Reyhanlı, Hassa, Kumlu, Defne ve Antakya'dan aracınızdan şehirden çıkmak istiyorsanız, Belen ilçesi sınırları içerisinden geçmeniz gerekiyor,.
Karayolu ile başka güzergahınız bulunmuyor!
Hem de meşakkatli bir yolculuk yapmaya mecbur bırakılıyorsunuz!
Kıcı mevkisinin dik ve keskin virajlarını tırmanarak tehlikeli yolculuğa hazırlıklı olacaksınız!.
Uzmanlar, "bu coğrafyaya uygun iyileştirmeler yapılabilir" diye konuşsa da bugüne kadar atılan somut adımlar siyasi tercihler üzerine yerine getirilmedi.
2000'li yıllarda DSP-ANAP-MHP Koalisyon hükümeti döneminde Ulaştırma Bakanlığını elinde bulunduran MHP, Adana-İskenderun Otoban yolunun Topboğazına kadar gelmesine engel olarak siyasi bir karara imza atmıştı.
Belen'de birinci parti olmanın avantajını koruma uğruna Hatay'ın ulaşımına adeta hançer sapladıklarının farkına varamadılar!
İskenderun'da noktalanan otoban yolu Topboğazına kadar gelmiş olsaydı, Hatay'ın çıkış yolu bu kadar riskli ve 'ölüm yolu' olarak anılmayacaktı..
Gün geçmiyor ki, freni patlayan TIR ve kamyonların sebep olduğu trafik kazaları ve bu kazalarda bugüne kadar yüzlerce belki de binlerce insan hayatını kaybetti ya da sakat kaldı.
Bu kadar keskin virajlı yol ile kentten çıkmanız da yetmiyor, Belen noktasında uzun kuyruklar oluşarak, saatlerce beklemek zorunda da kalıyorsunuz.
Kazalar faciaya dönüşse de bugüne kadar bu yola çözüm bulmak için kimse kılını kıpardatmadı.
Deprem sonrası şehirden tahliye tam bir zulümdü!!
Bunu son olarak canlı yaşayanlardanım!..