Kış aylarının kendini hissettirmeye başladığı şu günlerde, Asi Nehri yine su sümbüllerinin istilasına uğradı. Her yıl sonbahar aylarında Antakya’ya dert olan sümbüller, nehrin yüzeyini kaplarken, Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı sümbüllerin çevreye verdiği görüntü kirliliğinin önüne geçmeye çalışıyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı tüm birimleriyle sümbüllere karşı savaş açmış durumda.

SUYUN AKIŞINA KENDİLERİNİ BIRAKIYORLAR

Asi Nehri’nin üst bölgelerinde tarla sulamak amacıyla oluşturulan bentlerin yıkılması ile birlikte burada yetişen su sümbülleri suyun akışına kendilerini bırakarak Antakya’ya ulaşıyor. Köprü ayaklarına takılarak biriken sümbüller nehrin yüzeyini kaplayarak hem suda yaşayan canlıların hayatlarını tehdit ediyor, hemde görüntü kirliliğine neden oluyor. Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’da hem suda yaşayan canlıları kurtarmak hemde görüntü kirliliğinin önüne geçmek için su sümbüllerine karşı adeta bir savaş başlatmış durumda.

TEMİZLİK ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Antakya’yı ikiye bölen asi Nehri’nin yüzeyini kaplayan su sümbüllerine tüm birimleriyle adeta savaş açan Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, nehirde temizlik çalışmalarını sürdürüyor. Temizlik teknelerini nehre indiren Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, her sabah ve akşam saatlerinde su sümbüllerini toplayıp, yada birbirinden ayırarak bir yerde toplanmalarının önüne geçmeye çalışıyor. Birbirinden ayrılan sümbüller, Asi Nehri’nin Samandağ’da denize döküldüğü noktaya kadar ulaşıyor.

BUNUN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığına bağlı ekipler su sümbülleri ile etkin mücadelelerine devam ederken, su sümbüllerine karşı kesin çözüm bulmak için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.

Her yıl bu sorunun yaşandığını ve su sümbüllerinin çevreye verdiği görüntü kirliliği için kesin çözüm bulunması gerektiğini belirten vatandaşlar, “Bu istilacı bitki Antakya’ya gelmeden durdurulmalı. Yada yetiştiği yerde imha edilmeli. Her sene aynı sorunu yaşıyoruz. Bunun önüne mutlaka geçilmeli.” diye konuştular. (Yaser ÇAPAROĞLU)