AÇKD: Dünya Çevre Günü Kutlama Değil, Mücadele Günüdür
Antakya Çevre Koruma Derneği (AÇKD) Başkanı Nilgün Karasu, ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün kutlama değil, mücadele günü’ olduğunu söyledi. AÇKD Başkanı Nilgün Karasu, ‘Dünya Çevre Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, 1972 yılında İsveç`in Stockholm kentinde Birleşmiş Milletler nezdinde yapılan Çevre Konferansında 133 ülkenin katılımı ile alınan bir kararla, 5 Haziran gününün Dünya Çevre Günü olarak kabul edildiğini belirtti.
Bu konferansta Birleşmiş Milletler, temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamanın temel bir insanlık hakkı olduğu karar altına alındığını dikkat çeken Başkan Nilgün Karasu, şöyle devam etti:
“2024 yılı Çevre Haftasının teması "Hepimizin Bir Dünyası Var" olarak belirlenmiştir. Sıfır atık iyi uygulamalar ile çölleşme ve erozyonla mücadelenin önemine vurgu yapmaktır.
6 ve 20 Şubat 2023 tarihlerinde yaşadığımız depremlerin ardından gelişen afet yönetememe krizi, bölgemizde çevre ve insan sağlığı açısından büyük bir afete dönüştü. Bölgemizde aşırı yağışlar nedeniyle gerçekleşen seller, doğal afetlere dayanıklı olarak tasarlanmış olması gereken alt yapı sistemlerinin acil durum müdahale planlarının bulunmaması ve akabinde gelişen alt yapı problemleri ve depremden sonra artan hava kirliliğine maruz kalınmıştır.
Plansız yapılaşma, afet yönetim planlarının olmaması, bilimsel verilerin göz ardı edilmesi şehrimizi büyük bir yıkıma maruz bıraktı ve depremin 16. ayında gelinen noktada ise sorunlar azalacağı yerde artmakta ve şehrimiz kırılganlığı tüm canlı yaşamı için devam etmektedir.
Yaşanan doğa olayını afete dönüştüren kusur ve ihmaller, krizi yönetmekteki yetersizlik ve eksiklikler, merkezi ve yerel idarelerin deprem sırasında ve sonrasındaki tüm süreçlerde gerçekleştirdikleri eylem ve işlemlerdeki hukuksuzluk, programsızlık ve yurttaş olarak bizleri süreçlere katmamak, çözüm konusunda umutsuzluk ve yılgınlık yaratan, toplumsal stres ve yaşamsal travmaları altından kalkılamaz boyuta getiren bir sonuç doğurmuş durumda!!
Deprem felaketinin çok acı olumsuzluklarını halen yaşıyor iken, artan hava kirliliği, temiz su sorunu, tarım arazilerimiz ve zeytinliklerimizin yok edilmesi, hızlı bir şekilde sayıları artan ve İlimizde 2.felaket yaratacak olan taş ocakları gibi pek çok çevresel sorun, her geçen gün bölgemizi ve yaşam alanlarımızı daha çok tehdit etmektedir.
Anayasamızın 56’ncı maddesine göre “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” Anayasamızdaki bu düzenlemede çevre hakkı, hak olmasının yanında hem devlete hem de vatandaşlara yüklenen bir ödev niteliğinde tanımlanmıştır.
Dünya Çevre Gününde, başta karar vericiler olmak üzere herkesi ortak geleceğimize çevremize, çevre sorunlarına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Her türlü çevre katliamlarının her zaman karşısında olacağız ve bu mücadelemizi her zaman sürdüreceğiz. Tekrar tekrar haykırıyoruz kutlanacak bir çevremiz yok 5 Haziran Dünya Çevre Gününde kutlama yapmıyoruz..
Toprağımız, suyumuz, havamız ve yaşam hakkımız için doğamızı ranta kurban eden bu politikaların karşında mücadeleleri etkinleştirmek için, başta yerel yöneticiler olmak üzere ilgili tüm kurumları ve halkımızı mücadele etmeye davet ediyoruz. Dünya Çevre Gününde “Ekosistem Onarımı ve Yenilenmesi” için herkesin harekete geçmesini bekliyoruz.
ŞEHRİMİZ YENİDEN İNŞA EDİLİRKEN;
Ø Şehrimiz yeniden inşa edilirken söz, yetki ve karar hakkı istiyoruz.
Ø Güvenilir, sağlıklı bir altyapıya sahip, yaşanılır bir şehir kurulmasını istiyoruz.
Ø Bölgedeki alt yapı çalışmaları hızlandırılsın.
Ø Halk sağlığı ve ekolojik yaşam alanları korunsun.
Ø Şehrimizin yeni afetlere gebe olmaması için, afetlere duyarlı ve İklim dostu bir şehir olarak tasarlanmasını istiyoruz.
Ø Şehir planlamasının, bölgenin tüm coğrafi ve meteorolojik koşulları göz önünde bulundurularak doğa dostu şekilde tasarlanmasını istiyoruz.
Yitirilen Çevre Değil, Geleceğimizdir.”