Bazı zamanlarda içimizdeki sıkıntı, gerginlik ve huzursuzluğu konuşamadığımızda; ifade etmekte zorlandığımızda bunların oluşturduğu stres, fiziksel belirtiler olarak ortaya çıkar.

Bizi mutsuz eden bir durumla karşılaştığımızda, çok canımız sıkıldığında başımızın ağrıdığını, iş veya sınav stresi yaşadığımızda barsak düzenimizin bozulduğunu, karnımızın ağrıdığını birçok kişi fark etmiştir. Bunlar psikolojik sıkıntıların bedensel belirtileridir.

Ağrı bozukluğu DSM-5’ e göre bedensel belirti bozukluğunun bir türüdür. Vücudun bir veya daha fazla bölgesinde odaklanmış ağrı ile karakterizedir.

Ağrı bozukluğunun yaşam boyu görülme sıklığı %5-12 arasında değişir ve herhangi bir yaşta başlayabilir.

Sürekli ağrılar depresif bozukluklar ile, akut ağrılar ise anksiyete bozuklukları ile bağlantılıdır. Bel ağrısı, baş ağrısı, yüz ağrısı, kronik pelvik ağrı sıklıkla görülür.

Ağrı bozukluğu hastalarının %25-50’ sinde majör depresif bozukluk, %60-90’ ında distimik bozukluk veya depresif bozukluk belirtileri gözlenmiştir.

Biyolojik hastalık olarak gözlenen birçok bedensel belirti çoğu zaman altta yatan psikolojik bir sıkıntının habercisidir.

Kendilerini ifade etmekte güçlük yaşayan, doğuştan getirdikleri kişilik özellikleri ve yetiştirilme şartlarından dolayı psikolojik sıkıntılarını rahatlıkla paylaşamayan kişiler bilinçdışı bedensel belirtiler gösterebilirler.

Bazı bireyler aile ve yakın çevrelerinden bulamadıkları ilgi ve desteği kliniklerde, hastanelerde aramaktadırlar.

Çocukken ailesinden ilgiyi sadece hastalandığında gören, ailede kronik yatalak hastalar olup, onlarla yetişen kişiler büyüdüklerinde psikosomatik belirtileri sıklıkla göstermektedirler.

Sağlık kuruluşuna başvuran bireyin, ağrısını ifade ederken kullandığı kelimeler çok önemlidir. Genellikle bölgesel ve sürekli ağrılar, kramplar, tutulmalar, bölgesel kasılmalar, sıkışma, basınç hissetme gibi ifadeler kullanılır.

Kişinin ifade ederken  kullandığı kelimeler ve ağrıya karşı davranışı belirtilerin anlaşılmasında ipuçları barındırır.
Yapılan değerlendirme görüşmelerinde ağrının organik veya psikolojik önceliklerini analiz etmek için altı boyuta dikkat edilir.

Ağrının niteliği

Ağrının derinliği ve yoğunluğu

Ağrının yerleşimi

Ağrının kronolojisi

Uyarıcı etkenler

Hastanın bulunduğu şartlar, çevresel etkenler.

Ağrı bozukluğu tedavisinde ilaç tedavisi ve/ veya psikoterapi uygulanmaktadır. İlaç tedavisi, psikoterapi, aile terapileri ve bilişsel terapi etkili tedavi yöntemlerindendir.