Kanser türleri arasında hayatta kalma oranının en düşük olduğu bilinen akciğer kanseri, erken evrelerde teşhis edildiğinde hastanın yaşama oranını yüzde 95'lere çıkarabiliyor. Erken dönemde şikayetlere neden olmayan akciğer kanseri, en sık sigara kullanan kişilerde görülüyor.
SİGARA KULLANIMI KANSERE DAVETİYE ÇIKARIYOR
Akciğer kanseri, günümüzde dünyada en sık görülen kanser türüdür. Bunun en başlıca sebebi sigara tüketimindeki artıştır. Bunlar tek neden olmamakla birlikte sigaranın kanser oluşumundaki yeri kanıtlanmıştır.
Kadınlarda da sigara kullanımının artmasıyla ölüm oranı en fazla görülen kanser türü akciğer kanseridir. Bütün kanser türlerinde olduğu gibi akciğer kanseri de sinsi bir kanserdir. Yani uzunca bir süre belirti vermeden akciğerde büyüyebilir ve hatta uzak organlara yayılım (metastaz) yapabilir.
AKCİĞER KANSERİNİN BELİRTİLERİ
Geçmeyen öksürük veya göğüs ağrısı
Solunum sırasında hırıltı
Nefes darlığı
Kanlı balgam çıkarmak
Ses kısıklıkları
Boyunda ve yüzde şişlik
KADINLAR RİSK ALTINDA!
Günümüzde kadın ölümlerinin artmasının nedeni akciğer kanseridir. Türkiye'de kadınlarda sigara içme oranı dünya ortalamasının üstündedir. Sigara içen kadınlar, sigara içen erkeklere göre 2 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma riskine sahiptir.
Ancak sigara içmeyen kadınlarda da akciğer kanserine yakalanma riski bulunmuktadır. Bunun nedeni, mutfaktaki risk olan radon gazı, kadınlarda akciğer kanseri oranını artırmaktadır.
Bunun yanında; mesleki faktörler, beslenme özellikleri, motorlu taşıtlar ve fabrika bacalarına bağlı hava kirlilikleri kanser yapıcı maddelerin oluşumuna sebep olmaktadır.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Akciğer kanserinde, doktora başvurmayı gerektirecek; öksürük, nefes darlığı ve kanlı balgam gibi şikayetler görülmeye başlandığında hastanın tedavi imkanı azalmaktadır. Kanser erken evrelerde teşhis edilebilirse hastanın yaşama oranı yüzde 95'lere çıkmaktadır.
Bu nedenle; akciğer filmi, bilgisayarlı tomografi, balgam incelemesi, bronkoskopi (havayolunun özel bir aletle incelenmesi) gibi yöntemlerle tanının hemen konulması ve tedaviye geçilmesi gerekmektedir.
Tedavide, tümörün tipine, büyüklüğüne ve yayılımına bağlı olarak; cerrahi, kemoterapi (ilaç tedavisi), radyoterapi (ışın tedavisi) veya bu yöntemlerin bileşimleri kullanılarak kişisel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Tedavide en önemli faktör, tanıda gecikilmemesidir. Her kanser türünde olduğu gibi akciğer kanserinde de erken tanı, hayat kurtarıcıdır.
AKCİĞER KANSERİNDEN KORUNMANIN YOLLARI
Şüphesiz akciğer kanserinden korunmanın en iyi yolu sigara içmeyi bırakmak ya da hiç başlamamaktır. Bir sigara içicisinin akciğer kanseri olması; hangi yaşta sigara içmeye başladığı, ne kadar süredir sigara içtiği, günde içtiği sigara sayısı, sigarayı ne kadar derin içine çektiğiyle alakalıdır. Sigra dışında, puro ve pipo kullananlar da bunları kullanmayanlara göre daha çok akciğer kanseri olma riski taşırlar.
Akciğer kanserine yol açan ikinci önemli neden radon gazıdır. Binalardaki çatlaklardan, zemin boşluklarından veya drenajdan evlerimize sızan bu gaz, nefes yoluyla akciğerlerimize ulaşır ve hücre yapısını bozar. Radon seviyesi bodrum katlarda, kilerlerde ve toprakla temas eden zeminlerde daha da fazladır. Evlerde radona daha az maruz kalmak için bina çatlaklarını kapatmak gerekir. Evlerde küçük parçacıklara dağılarak havada asılı duran bu gazdan korunmak için evlerin havalandırılması çok önemlidir.
Başta asbest olmak üzere çeşitli kimyasal maddeler de kansere yol açar. İş ortamında asbest, nikel, arsenik, polisiklik aromatik hidrokarbonlar gibi çeşitli kanserojenlere maruz kalınmamalıdır.
Hastalığı erken yakalamak için yılda bir kez çekilen akciğer grafisi yetersizdir. Düşük dozlu akciğer bilgisayarlı tomografisi ile yapılan tarama, kansere bağlı ölüm oranının riskini yüzde 20’ye kadar azaltır.
Spor yaparak ve iyi beslenerek sağlıklı bir yaşam sürme şansınız artar. Böylelikle kanser riskini azaltmış olursunuz. Bunun için, alkol tüketiminden kaçınılmalı, az yağlı besinlerle beslenilmeli, meyve ve sebze bol miktarda tüketilmelidir.