Hodan yağı faydaları ile eski yıllardan beri bilinir, son dönemde artan bir popülerlik kazanarak bitkisel ürünlere ilgi duyanların radarına girmeyi başarır.
Hodan yağı veya hodan çekirdeği yağı, Akdeniz bölgesine özgü çiçekli bir bitki olan hodan bitkisinin (Borago officinalis) tohumlarından elde edilen bir tür özdür. Öz, yüksek seviyede gamma-linolenik asit yani GLA adı verilen bir omega-6 yağ asidi çeşidi içermesi ile önemlidir.
Hodan tohumu yağı, doğal GLA yoğunluğu bakımından en yüksek seviyelerde bitkilerden biridir. Genellikle yağın %24'ünü GLA oluşturur.
Tespit edilen bu yüksek oran, diğer GLA açısından zengin yağlar olarak bilinen çuha çiçeği yağı veya frenk üzümü tohumu yağından bile daha yüksektir.
Hodan yağı üretimi özel koşullarda gerçekleştirilir.
Yağın üretimi için hodan bitkisinin tohumları toplanarak temizlenir ve daha sonra soğuk presleme yöntemiyle yağı çıkartılır. Daha sonra elde edilen yağ, rafine edilir ve şişelenerek satışa sunulur.
Hodan yağında az miktarda pirolizidin alkaloidleri olarak sınıflandırılan, karaciğer için zararlı olabilecek maddeler bulunabilir.
Bu nedenle bu bileşikleri içermeyen, onaylı ürünleri tercih etmek önemlidir.
Hodan Yağı Takviyesi Ne İşe Yarar?
Hodan yağı faydaları arasında romatoid artrit, egzama, adet öncesi sendrom gibi çeşitli durumların tedavisinde şikayetleri kontrol altına almaya yardımcı olmak da bulunur. Hodan yağı özellikle anti-enflamatuar özellikleriyle ilgi çeker.
Yağ, gama-linolenik asit (GLA) bakımından zengindir ve GLA, vücutta anti-enflamatuar yani iltihabi süreci dengeleyen bir diğer aside, DGLA’ya dönüştürülür.
Vücuttaki bu dönüşüm mekanizması nedeniyle hodan yağının romatoid artrit gibi durumlarla ilişkili iltihaplanmayı azaltmada yardımcı olabileceği düşünülür.
Çalışmalar hodan tohumu yağının özellikle mevcut tedavilerle birlikte kullanıldığında romatoid artritli kişilerde eklem hassasiyetini, şişliği ve sabah tutukluğunu azaltmaya yardımcı olabileceğini gösterir.
Hodan yağının antioksidan özellikler göstermesi, yağın içeriğinin kanserli hücrelerde savaşmaya yardımcı olabileceğini düşündürür.
Bazı çalışmalara göre hodanda bulunan bitkisel bileşenler sağlıklı hücrelerin yaşam süresini uzatırken toksik hücrelerin yaşam süresini önemli ölçüde kısaltan özellikler yani sitotoksik aktiviteler gösterir.
Çalışmalardan yola çıkılarak DNA'yı korumak ve hastalık gelişimine katkıda bulunan, altta yatan genetik kaynaklı hasarı azaltmak için hodan takviyesi kullanımı önerilir.