Kimlerde Majör Depresyon Görülme Riski Daha Fazla Olmaktadır? - Hatay Söz Gazetesi

Kimlerde Majör Depresyon Görülme Riski Daha Fazla Olmaktadır?

  • Eklenme Tarihi :10.08.2024 | 12:20
  • Muhabir :Haber Merkezi

Kimlerde Majör Depresyon Görülme Riski Daha Fazla Olmaktadır?

Majör depresyon genel olarak 20'li ve 50'li yaşlar arasında meydana gelmektedir. Erkeklere oranla kadınlarda iki kat daha fazla görüldüğü bildirilmektedir. Hayat boyunca görülme sıklığı % 12 - 25 civarında olmaktadır.  Majör depresyon beyindeki yapısal olan birtakım değişiklikler ve özellikler ile ilişkili olmaktadır. Çocukluk çağı istismar ya da ihmal yaşantıları olanlarda, ailesinde depresyon problemi olan kişilerde görülme sıklığı daha fazla olmaktadır. Bununla birlikte çevresel stres etkenleri, hayat olayları, aile içi şiddet, travmalar, sevilen kişilerin kaybedilmesi tetikleyici olabilirken boşanma, ayrılık, yaşlılık, işten ayrılma, emeklilik gibi hayat dönemi olayları da majör depresyona neden olabilmektedir. 

Majör Depresyon Neden Kaynaklanmaktadır? 

Majör depresyona neyin neden olduğu tam olarak bilinmiyor. Birçok zihinsel bozuklukta olduğu gibi, farklı faktörler söz konusu olabilmektedir. Bu faktörler şu şekildedir; 

  • Majör depresyon genetik olan faktörlerden etkilenmektedir. Depresyona sebep olabilecek genlerin saptanması amacı ile çalışmalar devam etmektedir.
  • Majör depresyona sahip olan kişilerin beyninde fiziksel değişikliklerin olduğu görülmektedir. Bu değişiklikler ne kadar önemli sorusunun cevabı hala net bir şekilde verilememiştir. Fakat araştırmacılar majör depresyonun sebeplerinin saptanmasında yardımcı olacağına inanmaktadır.
  • Hormon dengesinde olan değişiklikler majör depresyona sebep olabilmektedir. Hormon değişiklikleri hamilelik sürecinde, doğumdan sonraki haftalar ya da aylarda, menopoz döneminde, tiroid problemlerinde ya da bir dizi farklı durumlarda meydana gelebilmektedir.
  • Nörotransmitterler doğal bir şekilde meydana gelen ve büyük oranda majör depresyonda etkisi olan beyin kimyasallarıdır. Yapılan son araştırmalar bu nörotransmitterlerin görevlerinde farklılıkların ve duygu durum stabilitesinin korunmasını sağlayan nörodevreler ile nasıl etkileşime girdikleri majör depresyonun anlaşılmasında ve tedavi edilmesinde önemli bir rolü olduğunu göstermektedir.