Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi AMATEM Koordinatörü Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Snus maddesinin çiğneme tütünü olduğunu söyledi.
Genç futbolcu Emre Mor’un yollarını ayırdığı menejeri tarafından snus maddesine alıştırıldığı ve bağımlı hale geldiği iddia edildi. Snus maddesinin ağızdan alınan bir tütün olduğunu belirten uzmanlar, “Snus maddesinde nikotin tükürük yoluyla emildiği için çok kısa sürede beyne ulaşıyor. Kişi kullanıma başlar başlamaz çok kısa bir süre içinde 10 tane sigarayı üst üste içmiş kadar nikotini vücuda yüklüyor. Snus bu nedenle kişiyi çok kısa sürede bağımlı hale getirebilir. Ayrıca ağız içi yaralara ve kanser türlerine yol açıyor” uyarısında bulundu.
Snus’un ağız yolundan alınması nedeniyle çok kısa sürede bağımlılığa neden olduğunu ifade den Prof.Dr. Nesrin Dilbaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Snus maddesi ile bir seferde fazla dozda nikotin yüklemesi yapılmış oluyor. Bir sigara içildiğinde sigara dumanı ile nikotini inhale ettiğinizde o hızla beyne ulaşıyor akciğerlerden dolaşıma katıldığı için. Ama ağzın içine aldığınızda yani direkt olarak mukoza ve damaktan dolayı çok hızlı emiliyor, kana geçip beyne ulaşıyor. En önemli tarafı o. Onun için kullanıma başlar başlamaz çok kısa bir süre içinde 10 tane sigarayı üst üste içmiş kadar nikotini vücuda yüklüyor ve bunun hızla beyne gitmesini sağlıyor. Nikotin reseptörlerinin beyinde yerleşmiş olduğu bölgeleri aynı sigara içmişsiniz gibi etkiliyor ama hızlı emiliyor ve çok fazla miktarda sigara karşılığı nikotin emilmiş oluyor. Aynı anda çok fazla nikotin yüklemesi yapmış oluyorsunuz.”
Snus’un bir tütün olmasına rağmen İsveç dışında neredeyse tüm Avrupa’da yasak bir madde olduğunu ifade eden Prof.Dr. Dilbaz, “İsveç’te çok yoğun olarak kullanılan bir madde. Bazı araştırmalarda % 30 oranında bir kullanımı olduğu belirtiliyor. Sigara içmediği halde bu maddeyi kullanan çok ciddi bir popülasyon olduğunu söylemek mümkün ama diğer Avrupa ülkelerinde yasak bir madde çünkü sadece nikotin tarafı bağımlılık yapmakla beraber aynı tütün çiğnemenin ağız içinde yaptığı yaralar gibi, ağız içi kanserlere yol açmak gibi çok ağır yan etkileri de bulunuyor. Özellikle o dokularda ciddi bir yıpranmaya yol açıyor. Fark etmek çok zor çünkü ağız içine yerleştirdiğiniz zaman o yavaş yavaş emiliyor. Sürekli tütün rengi içeren bir tükürük oluşturuyor” diye konuştu.
Sigara, alkol ya da diğer yasadışı maddelerin beyinde bazı bölgelere etki ettiğini ifade eden Prof.Dr. Dilbaz, “Bağımlılığı olanlara dopamin eksikliği sendromu diyoruz. Yani bir biçimde haz alabilmek adına ya da kendilerindeki psikiyatrik korku kaygı gibi semptomlarla başa çıkabilmek adına bu tür maddeleri kullanıyorlar ve sonunda bağımlı oluyorlar” diye konuştu.
Sigara bir geçiş kapısıdır
Özellikle sigaranın bir geçiş kapısı olduğunu belirten Prof.Dr. Dilbaz, “Çünkü sigara içmeyen biri esrar kullanmaz. Bu tür yasadışı bir maddeyi de bir yerden satın almanız gerekiyor. Bir süre sonra böyle bir alt kültüre dahil oluyorsunuz. O alt kültürle beraber esrar ya da diğer maddelere geçiş de daha hızlı olabiliyor” dedi.