TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman, milletin TikTok’un kapanmasını istediğini söyledi. Tiktok ile ilgili hazırlıklarının deprem dolayısı ile aksadığını belirten Yayman, “Biz bu yaz döneminde meclis grup Başkanımız Abdullah Güler beyefendi ile de görüşüyoruz, bu konunun meclisin gündemine hazırlanması konusunda çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Tiktok meselesinin artık bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini belirten Yayman, “Buradaki paylaşımları ve içerikleri asla kabul etmiyoruz. Bunlar bizim ne geleneklerimize, ne ananelerimize, örfümüze, dinimize nede toplumsal değerlerimize uygun. Bunun yanında evrensel ahlaka da uygun değil. Bu yüzden maalesef Tiktok Türkiye için bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir.” dedi.
KAMUOYUNUN NET BİR TAVRI VAR
Tiktok’a sokakta büyük bir tepkinin olduğunu belirten Yayman, “Biz bu tepkiyi görüyoruz. Mesela bir annenin evladı ile ilgili paylaştığı sözleri amacını, haddini şan ve asla kabul etmeyeceğimiz sözler. Şimdi bunun aslında Tiktok tarafından aynı anda engellenmesi gerekiyor. Ama engellenmiyor. Bu içeriğin paylaşıldığı anda buharlaşması lazım. İnsanların bu yayını izleyememesi lazım. Dolayısı ile Titok başlı başına bir sorun alanı haline geldi. Dijital mecralar maalesef toplumda çok konuşuluyor ve tartışılıyor. Yapıcı etkisinden daha çok yıkıcı etkisi var. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ama şunu da söylemem lazım hem kişisel olarak hemde parti olarak sansüre karşıyız. Kamuoyunun da Tiktok’in kapatılması noktasında çok net bir tavrı var.”
AİLENİN KORUNMASI BİZİM KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR
“Bir taraftan özgürlükleri korurken bir taraftan da güvenliği korumamız lazım. Biz bunu aslında özgürlük ve kamu düzeni dengesi diye de söyleyebiliriz. Kişisel haklar ve özgürlükler çok önemli. Ama diğer taraftan ailenin korunması, çocuğun korunması, müstehcenliğin önlenmesi, fuhuşun önlenmesi, kadın ticaretinin önlenmesi, ulusal güvenliğe zarar verecek uygulamaların kaldırılması, öbür taraftan toplumsal düzenin sağlanması, gençlerimizin eğitim düzeninin sağlanması gibi konuları da bizim dengelememiz lazım. Dediğim gibi biz yasağı ve sansüre karşıyız ama diğer taraftan da ailemizin korunması bizim kırmızı çizgimizdir.”
TÜM KAMUOYUNUN DESTEĞİNİ İSTİYORUZ
“Dijital mecralar, mahremiyetin tamamen ortadan kalktığı, herşeyin kamusallaştığı ve yıkıcı etkisinin çok olduğu bir platforma dönüştü. Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Türkiye bir hukuk devletidir, bizim kamu düzenini sağlamamız lazım. Konuyu takip ediyoruz, konuşuyoruz. Bu konuda tüm kamuoyunun da desteğini istiyoruz.” diye konuştu.
Diğer sosyal mecralar hakkında da çalışmalarının devam ettiğini belirten Yayman, “Kamuoyunda zaman zaman görüyorum Tiktok günah keçisi mi ilan ediliyor? diye soruluyor. Hayır Tiktok günah keçisi olarak ilan edilmiyor. Tiktok’taki içerikler ve paylaşımlar daha çok tartışıldığı için biz onun üzerinden örnekler veriyoruz. Tüm dijital ağlar yani, sokak röportajlarından, instagram’daki paylaşımlara yani tüm dijital ağlarda yapılan paylaşımlara kadar bir içerik kontrolünün yapılması lazım.” diye konuştu.