Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2025 yılı sonunda deprem bölgesinde evine girmeyen depremzedenin kalmayacağını söyledi.
Bakan kurum, göreve geldikten sonra Deprem bölgesi ziyaretleri çerçevesinde, Hatay’ı ziyaret etti. Hatay Milletvekilleri ve Hatay büyükşehir Belediyesi Başkanı Mehmet Öntürk ile birlikte Antakya’da, TOKİ tarafından Atatürk Caddesi’nde yapımı devam eden deprem konutlarını, Ulu Cami’de yapılan yeniden ayağa kaldırma çalışmalarını, Defne’de rezerv alanlarda devam eden deprem konutu inşaatlarında incelemelerde bulundu.
200 BİN EKİP ARKADAŞIMIZLA ÇALIŞIYORUZ
Bakan Kurum yaptığı incelemelerin ardından düzenlediği basın toplantısında, “Göreve geldiğimizden itibaren deprem bölgesi önceliğimiz olacak dedik. Tüm ekiplerimizle göreve gelir gelmez proje alanlarını karış karış, geziyor ve en ince detayına kadar, titizlikle inceliyoruz. Hiçbir şeyi atlamamaya özen gösteriyoruz. B manada vatandaşlarımızdan gelen hiçbir soruna da kulak tıkamadan, vatandaşlarımızın taleplerini, sorunlarını, ihtiyaçlarını çözecek adımlarında yerinde kararını almak sureti ile o masadan kalkmıyoruz. Hep şunu söyledik, ilk işimi, önceliğimiz ana gündemimiz, deprem bölgesi olacak dedik ve deprem bölgesinde kaybedecek tek bir saniyemiz yok. Bu anlayışla bu bilinçle tüm şantiyelerde çalışan 200 bin ekip arkadaşımla birlikte, burada vatandaşlarımız için yapılması gereken, çalışmaları gece, gündüz sürdüreceğimizi sözünü buradan bir kez daha ifade ediyorum.” dedi.
EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDEMİZ DEPREM
Bu anlayışla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevi tebliğ etmesinin hemen ardından soluğu deprem bölgesinde aldıklarını belirten Bakan Kurum, “İlk günden itibaren sayın Cumhurbaşkanımızın takipleriyle birlikte de süreci ilgili arkadaşlarımız bir fiil yakınen takip ediyorlar. Bizimde en önemli gündem maddemiz bu olacak. Bu manada gerçekten yüksek bir motivasyon içerisindeyiz., kararlıyız ve vatandaşlarımızın evlerine bir an önce kavuşması içinde gereken her türlü adımı burada tüm arkadaşlarımızla birlikte atmaya devam edeceğiz.”
ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDECEGİZ
“İlk ziyaretimizi Malatya’ya yaptık. Hemen ardından Kahramanmaraş’ı ziyaret ettik. Şimdide depremin en çok hasar verdiği şehirlerimizden biri olan, Gazi Mustafa Kemal’in emaneti Hatay’ımızdayız. Burada bugün gün boyunca Antakya’mızda, Antakya’mızın deprem de zarar gören alanlarında, Defne’de, Samandağ’ında yine Kırıkhan’da sahada bir fiil incelemelerimizi yapacağız. Vatandaşlarımızla görüşeceğiz, istişare edeceğiz ve inşallah süreçlerimizi de hızlı bir şekilde yürütecek adımlarımızı atmaya devam edeceğiz.”
YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUT TESLİM EDECEĞİZ
“Bugün 11 ilimizde 276 bin konut ve işyerinde faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Yine 4 bin 500’e yakın köyümüzde de kırsalda, kırsal kalkınmayı sağlayacak adımları atıyor ve vatandaşlarımıza evlerini teslim etmek için ama çelik, ama betonerme olacak şekilde köy konutlarımızı yerel mimariye uygun inşasını gerçekleştirmeye gayret gösteriyoruz. Şu ana kadar 76 bin yuvamızı vatandaşlarımıza teslim ettik. Amacımız yıl sonuna kadar 200 bin konutun teslimini gerçekleştirmek olacak. 2025 yılı sonuna geldiğimizde de deprem bölgelerinde evine girmeyen hiçbir vatandaşımız kalmasın istiyoruz.”
ULU CAMİDEN İLK EZAN OKUNANA KADAR BURADAYIZ
“Dolayısı ile Hatay’ımızda, Kahramanmaraş’ımızda, yine Adıyaman’ımızda, 11 ilimizde vatandaşlarımız evine girene kadar biz ekibimizle birlikte sahada olacağız. Burada Ulu Cami’den ezanlar yükselene kadar. Habib-i Neccar Camisinde vatandaşlarımız namaz kılana kadar. Asi kenarı kenarında bisiklet yollarında, yürüyüş yollarında huzur içerisinde Hataylılar, Antakyalılar gezene kadar biz birada olacağız. Burası bize ecdadımızın emaneti. Tüm tescilli binaları da ilgili bakanlıklarımız ile birlikte ayağa kaldıracağız. Kurtuluş Caddesi’nde yeniden tescilli eserler arasında yürüyeceğiz.”
AMACIMIZ DİRENÇLİ ŞEHİRLER KURMAK
Hatay’da şu ana kadar 10 bin 889 konutumuzu bitirip hak sahibi vatandaşlarımıza teslim ettik ve halen Antakya, Defne, İskenderun, Altınözü, Kırıkhan, Reyhanlı ve Samandağ’daki bir çok mahallemizde 156 bin konutumuzun, işyerimizin yapım faaliyetleri de devam ediyor. Amacımız afetlere karşı dirençli şehirler kurmak. Hatay’ımız sıradan bir şehir değil. Bir medeniyet hazinesi, bir insanlık tarihidir. Bugüne geldiğimizde ne yazık ki bu tarihi eserlerimizin, tescilli binalarımızın 6 Şubat depreminde yıkıldığını görüyoruz. İnşallah Hatay’ı bu tarihi eserlerle birlikte ayağa kaldıracağız. Birlikte inşa edeceğiz.
TÜM BADETHANELERİMİZİ AYAĞA KALDICARAĞIZ
“Amacımız önceliğimiz önümüzdeki Şubat ayında inşallah Atatürk Caddesinde, Fatih Caddesinde burada dükkanlarımızın oradaki hak sahiplerine teslim edildiği, konutlarımızın yükseldiği, vatandaşlarımıza teslim süreçlerinin başlatıldığı ve depremin yıldönümünü orada vatandaşlarımız ile birlikte, onların duasını alarak yad etmek istiyoruz. Asi Nehri kenarında Hatay Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte Hatay’ı inşa edeceğiz. Bunları yaparken, tüm camilerimizi, kiliselerimizi, havralarımızı Kültür bakanlığımızla, hayırseverlerimizle birlikte inşa, etmek ve aslına uygun bir şekilde, ayağa kaldırmak önceliğimizdir.” dedi.
DEMOGRAFİK YAPI DEĞİŞMEYECEK
Rezerv alanda yaptıkları, şehrin merkezinde yaptıkları projelerde, buralarda oturan vatandaşların dışında hiçbir vatandaşı bu alanlara almayacaklarını belirten Bakan Kurum, “Burada kim yaşıyorsa, buruda kim kiminle komşuysa, yine komşuluk ilişkilerini sürdürsün istiyoruz. Dolayısı ile rezerv alanda herhangi bir ilçeden, herhangi bir mahalleden bu alanlara hiçbir vatandaşımız gelmeyecek. Herkes oturduğu yere en yakın yerde dairesini alacak. Biz istiyoruz ki buralarda eski demografik yapı devam etsin. Burada, Türk’üyle, Laz’ıyla, Alevi’si ile Kürdüyle, Hataylı vatandaşlarımız o kardeşlik hukukunu yine devam ettirsinler istiyoruz. Bunun dışındaki hiçbir söze vatandaşlarımız itibar etmesinler.”
VATANDAŞLARIMIZ ARASINDA AYRIM OLMAYACAK
“Burada konutları verirken de, yerindeki değer tespitleri çerçevesinde vatandaşımızın evi yıkılmış ise arsa değeri, eğer evi yıkılmamış az hasar almışsa evinin değerini de dahil etmek sureti ile bugünkü hakları neyse bugünkü hakları korunacak, yeni projelerimizde yapacağımız, projelerin değerlendirmelerinden düşmüş olacağız. Burada AFAD’da bulunan hak sahiplerine ne yapıyorsak, kentsel dönüşüm alanlarında da, rezerv alanlarda da aynısını vatandaşlarımıza sunacağız. Burada aslolan milletimizin mağdur olmamasıdır. AFAD’da hak sahibi olan vatandaşlarla, rezerv alandaki vatandaşlarımız arasında ayrı yapılmayacak.” diye konuştu.