Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho bu  akşam kendi sahasında Fransa ekibi LOSC Lille ile oynayacakları  Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme rövanş maçı öncesi Fenerbahçe Can Bartu Tesislerine basın toplantısı düzenledi.

Kariyeri ve Meunier’in açıklamaları üzerine Mourinho, “Bununla ilgili hiçbir şey söylemiyorum. Beyefendinin ne dediğini umursamıyorum, ismini bile bilmiyorum. Dolayısıyla ne dediği benim umurumda değil. Thomas Meunier tecrübeli bir oyuncu kendisi Türkiye’de de oynadı kendisi tüm düşüncelerini ifade etmekte özgür. Evet, saygı duyuyorum ama benim için söyledikleri önemli değil.” yanıtını verdi.

Fenerbahçe’ye karşı oynanan oyun anlayışı ile ilgili Jose Mourinho, “Ben, böyle olmasını tercih ederim. Çünkü Portekiz’de şöyle deriz; Meyve veren ağaç taşlanır. Futbolda da bunu geçmişiniz, kupanız, madalyalarınız olduğu zaman bunu ödediğiniz bir bedel olarak görebilirsiniz. Ama ben bunu iyi bir bedel olarak görüyorum çünkü iyi bir sebepten dolayı. Gazeteciler için de aynı şey geçerli çünkü beni eleştirirseniz ünlü olursunuz. Benim için bir problem yok.” dedi.

Değişen Şampiyonlar Ligi formatı hakkında yorum yapan ve ülke puanı ile düşüncelerini aktaran Mourinho, “Yeni format elemeleri etkilemiyor. Elemeler her zaman böyleydi. Ben şanslıyım, her zaman ülke puanı yüksek takımlarda çalıştım. Böyle ülkelerde çalıştığınız zaman direkt olarak Şampiyonlar Ligi’ne katılıyorsunuz. Aslında bu durum birazcık Türk takımlarının son zamanlarda Avrupa’da almış oldukları kötü sonuçların nedeni. Sadece Fenerbahçe değil, geçmişte bütün takımlar ülke puanını geliştirebilmek için Avrupa’da yeterli puanı alamadılar. Mesela; Roma iki sene de iki final oynadı. Inter bir final oynadı, Atalanta bir final oynadı dolayısıyla sıralamada İtalya yükseldi ve 6 takım direkt olarak Şampiyonlar Ligi’ne gidiyor. Dolayısıyla bütün Türk takımlarının puan olarak yukarı çıkabilmeleri için Avrupa’da iyi neticeler alması gerekiyor. Play-off’lar özellikle ligi ikinci bitiren takım için daha zor hale geliyor. Şampiyon bitiren takım tek tur oynarken ikinci bitiren takım üç tur geçmesi gerekiyor. Kısa bir süre içerisinde altı maç yapıyor, bu da zor ama bizim denememiz gerekiyor.” diye konuştu.

MOURINHO TÜRKİYE LİGİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Türkiye Ligi takımları ve hakemleri hakkında konuşan Mourinho, “Emin olduğum bir şey var. Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, sahanın içerisine 4 metre girdiği zaman kart görmeyebiliyor ama ben kart görmeden 1 metre bile giremiyorum. Bu kesin bir bilgi mesela. Ya da şunu anladım; bir oyuncunun suratına yumruk atıp kırmızı kart görmeyebiliyor oyuncu; bu tarz ufak detaylar gördüm ve şunu öğrendim Türkiye Ligi’nde oynanan maçlar da gerçekten sahanın içerisinde çok çetin mücadele oluyor. Bize karşı oynayan takımlar, Beşiktaş’a ve Galatasaray’a karşı oynayan takımlar sahada çok mücadele ediyorlar ve dolayısıyla maçları kazanmak kolay olmuyor. İyi hocalar var takımlar iyi organizeler, fiziksel anlamda güçlüler, savunma ve kontra atak yapmayı biliyorlar, rakibin temposunu düşürebiliyorlar. Bu tarz anlamda zorlu bir lig burası. Geçen sene lig tablosuna baktığımız zaman üstteki takımlarla alttaki takımlar arasındaki uçurum size bir fikir veriyor. Alt sıradaki takımlara karşı yapılan maçların kolay olduğunu düşünebilirsiniz ama bu kesinlikle yanlış bir düşünce. Açıkçası Fenerbahçe ile sözleşme imzaladığımız zaman başkanımız bana söylemişti: ‘Burası kolay bir lig değil, her maç çok zor geçiyor’ haklıydı. İzlemiş olduğum ilk hafta maçları bana bunları göstermeye yetti. Dün Beşiktaş’ın maçını izledim, diğer maçları da izledim. Gerek Sivas gerek Samsun hepsi iyi takımlar. Dolayısıyla burası zorlu bir lig, kolay değil. Sadece üst sıralardaki takımlara karşı oynadığınız maçlar değil diğer takımlara karşı oynadığınız maçlarda zor geçiyor.” açıklamasını yaptı.

Lille ile oynayacağımız maçın sonucu ve çalışmaları hakkında fikirlerini belirten Mourinho, “Tabii bu imkân dâhilinde 90 dakika içerisinde, 120 dakika içerisinde de veya penaltılarda da maçı kazanabiliriz, kaybedebiliriz. Biz perspektifimize her şeyi koyuyoruz. Evet, penaltılara çalıştık zaten bu yüzden sizin ve kameraların olmamasını istedik.” dedi.Futbolcularımızın özelliklerine ve yaptığı rotasyona değinen Jose Mourinho, “Benzer özelliklere sahip oyuncularımın olduğu pozisyonlarda rotasyon yapıyorum. Farklı kalitelerde fakat benzer değerlerin olduğu pozisyonlarda rotasyon yapıyorum. Aynı zaman da rakibe göre rahat olduğumuz zamanlarda da rotasyon yapıyoruz. Mesela yarın, Mert oynayacak son maçta oynamamıştı. Çağlar son maçta ilk 11’de değildi o da yarın oynayacak. Bu tarz iyi imkânımız olan maçlarda değişiklikler yapıyoruz ki bu da bizler için iyi oluyor. Mert yarın ileri-geri koşabilecek düzeyde çünkü taze diyebileceğimiz bir durumda.” ifadelerini kullandı.

Ferdi ile ilgili soru üzerine Mourinho, “Fikrim şu; her şey hakkında çok fazla söylenti var. Bu dedikodulara çok takılırsanız başınız belada olur. Evet, gelişmek ve başarmak isteyen takımlar kadrolarını geliştirmeliler ve en iyi oyuncularını kaybetmemeliler. Bu pragmatik bir durum. Ben, Ferdi’nin kalmasını istiyorum ama tabii ki bu benden daha büyük bir konu dolayısıyla benim için önemli olan oyuncu hakkında ne düşündüğüm. Kendisi çok profesyonel ve çok iyi bir çocuk. Her zaman çok iyi antrenman yapıyor, elinden gelenin en iyisini yapıyor. Harika bir oyuncu kendisi ve umarım takımda kalır.” cevabını verdi.

ELİMDE OLAN VE YARIN OYNAYACAK OYUNCULARA ODAKLIYIM

Orta saha konusunda Mourinho, “Şuanda yeni oyuncuları ve Fred’i düşünmek istemiyorum. Şuanda elimde olan ve yarın oynayacak oyuncuları düşünmek ve takımı en iyi şekilde maça hazırlamak istiyorum. Dün ve bugün bizler için zor geçti. Son maç üzerinden takım hala rejenere olmaya çalışıyor. Bu bizim dezavanataj. 48 saat önce maç oynadık ama rakibimiz oynamadı. Elimde olan ve yarın oynayacak oyunculara odaklanmayı tercih ediyorum. İsmail, Krunic, Szynmanski, Mert, Miha...” dedi.

‘YA TAMAM, YA DEVAM’ MAÇINA ÇIKIYORUZ

Skor tercihi içinse Portekizli teknik adam, “Eğer 7 gol atıyorsak, 6 gol yemek benim için uygun. Eğer yarın hiç gol yemiyorsak ama gol de atamıyorsak bu bizim için elenmek anlamına geliyor. Gol atmamız gerekiyor. Eğer gol yersek, yediğimizden çok atmamız gerekiyor. Dolayısıyla sayılarla ilgili böyle bir pragmatizm ortaya çıkıyor. Sakin olmamız ve yarınki maçı oynayacak olmaktan dolayı mutlu olmalıyız. ‘Ya tamam, ya devam’ maçına çıkıyoruz. O maçın keyfini çıkarmamız gerekiyor. Stadyum bizim arkamızda olacak. Bu da bizler için güzel durum. O yüzden hep birlikte güzel yüzle oraya gidelim.” diyerek sözlerini noktaladı.