Her kim ki emeğin hakkını vermez
Her iki dünyada huzur bulmasın
Her kim çalışana saygı göstermez
Kapansın kapısı, ihya olmasın
Gazeteci, ter döken her emektar
Üretir, değere değerler katar
Her kim ki, emeği hileli tartar
Bükülsün elleri, hiç doğrulmasın
*
Saygıdeğer alicenap milletim,
Bugün, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olması münasebetiyle, Türkiye'nin gazetecilik tarihinden kıvançlı günlerinden birini yaşamaktayız..!
Gazeteciler, 1961 yılında bugün, kazanılmış haklarına göz diken patronları birlik ve mücadele ile yola getirdiği bir gündür...
Zaman içinde gazetecilerin maruz bırakıldığı saldırılar, özlük haklarında yaşanan erozyon nedeniyle, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" kutlamaktan ziyade, hak mücadelesinin zirve yapıldığı gün olarak zihinlerde yer almaktadır..!
Zira, ekonomik ve sosyal haklar, maalesef (!) neoliberal iktisat uygulamalarının gölgesinde günden güne erimiştir, erimeye de devam etmektedir..! Ne acıdır ki, kolektif mücadele ve sendikal örgütlenme, düşürüldüğü (?!) bireycilik tuzağında zayıflatılması, işsizlik ve güvencesizlik halinin dayatılması, gazetecilerin en önemli sorunlarının başında gelir oldu. Edindiğimiz resmi verilere göre, bilhassa gazetecilik mezunları, sosyal hizmetlerin ve sanat mezunlarının ardından en yüksek işsizlik yaşayan üçüncü kesim olmaya devam etmektedir..!
Bilhassa da, son 22 yılda, siyasi iktidarın daha da istibdatçı uygulamaları nedeniyle,
medya sektöründe, "KAYIT DIŞI ÇALIŞMA HIZININ" daha da arttığını görmekteyiz..!
Düşük ücret politikaları, itibarsızlaştırma ve basın özgürlüğüne yönelik acımasız ve sindirmeye yönelik saldırılar, gazeteciliğin, meslekler arasında yapılamaz hale getirmiştir..!
Şöyle ki;
Bilhassa dijital mecrada, suç üretilerek, gazeteci meslektaşlarımızın; sindirmek ve susturmak gayesiyle, hemen her gün soruşturma, gözaltına alma, ifadeye çağırma ve tutuklama tehditlerinin savrulduğu günlerden geçilmektedir..!
Yani günümüzde, her sorun, cevabını; içinde barındırır hal almıştır..!!
Birliğin teminin, mücadele ve dayanışma ruhunun zayıflatılması, elle tutulur hal almıştır..! Mesela, geçen yıl 15 farklı iş yerinde yetkili olmanın ve toplu iş sözleşmesi imzalamanın verdiği güvenle ‘İnadına gazetecilik, inadına sendika’ sloganlarını dile getirme ve açıklama yapma ortamını zayıflamış olması, oldukça düşündürücüdür..!!??
BU noktadan hareketle, sosyal ve mali hakların bir an önce genişletilmesi ve gazetecilik mesleğinin yapılır hale gelmesi umuduyla "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü"nün tüm meslektaşlarımıza güzellikler getirmesini ve iş kazalarının son bulmasını temenni ediyorum.