Sarımsak tarlasında, hasat edilmez soğan...
"Hasat edilir" diyen, şekeri şaptan sorar...
Bir damla süt içemez, rüyada teke sağan... Büyümüş sermayeyi müflis kasaptan sorar..
Öngörülü iş yapan, şad olur ebediyen...
Hazımsız hale düşer, lokmasını çiğ yiyen...
Hakikatte sırt dönüp, "yerçekimi yok" diyen...
Salimen salınmayı, çürümüş ipten sorar...
Sevgili okurlarım,
Malumunuz olduğu üzere, canlı, cansız her nesnenin, kendine özgü bir tanımı vardır...
Tanımını okuduğunuzda o şeyi; o şeyi gördüğünüzde ise kabul görmüş tanımı anımsarsınız...
Örneğin;
* Hıyarın, kıl biberin, ham domatesin, ekşi sirkenin turşuyu çağrıştırması gibi...
* Lağımın, dayanılmaz pis kokuyu, kanalizasyonda beslenen lağım farelerini anımsatması gibi...
* Okulda, çalışmayıp, başarısızlığı yaşam tarzına dönüştüren öğrencinin sıfırla akla hatırlanması gibi...
* Mabet soyan sabıkalının, bu yönüyle tanınması gibi...
*Aynı şekilde;
Tüm insanlığa veya bir kısım toplumun önünde yer alıp, eylem ve söylemleriyle tarihe yansımış liderler; sözlerinin yaptıkları ile örtüşüp örtüşmediği esas alınarak anılır...
Örneğin;
* "Kim yalanı ve onunla ameli terketmezse (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur...
* Hoş gör ki, hoş görülesin...
* Allah bir serçenin yere düşmesini bile görür ve önemser...
* Nerede olursan ol, Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol.. !
İyilik güzel ahlaktır; günah da içinde tereddüt uyandıran ve halkın bilmesini istemediğin şeydir...
* Bizi aldatan bizden değildir...
* Ey ümmet, sizin için bilmedikleriniz hususunda korkmuyorum, lakin bildiklerinizi nasıl tatbik ediyorsunuz, ona dikkat edin.. !
* Öğüt olarak ölüm yeter. Gam çekmeye kabir yeter...
* En büyük düşmanın, iki kaburga kemiğinin arasında olan düşmandır..."
Hadisleriyle HZ. Muhammed (sav)...
** "Ey insan; senin için dün geçmiştir....
* Güzel bir karakter, güzel bir yüzden daha uzun ömürlüdür. ...
* Ahlakın ahlaksızların elinde oyuncak olduğu bir toplumdan hayır bekleme. ...
* Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanın bir anlamı yoktur. ...
* Ayıbın en büyüğü, sende olan bir ayıpla başkasını kınamandır."
özdeyişleriyle Hz. Ali'yi...
* Hitabına inciten değil, 'efendiler' diye onore eden kelime ile başlamak...
* "Hayatta en hakiki mürşittir... Milletin efendisi köylüdür... Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri... Yurtta sulh, cihanda sulh...Bandırma Vapuru ve Samsun çıkartması...Ne mutlu "Türküm" diyene... anlayışını düstur edinmek... On yılda 15 milyon genç yaratmak... Yokluk, yoksulluk ortamında dahi ülkenin dört bir yanında 40 fabrika tesis ettirip, üretime almak, hatta uçak yapıp satışa arz etmek...
* Diplomaside dünya liderlerini Ankara'da kabul etme prestijini ortaya koymak ve dünya dış siyasetinde bunu kanıksatmak...
* Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır...
* Bu millete çok şey öğretebildim ama onlara uşak olmayı bir türlü öğretemedim... " vb. gibi söylem ve eylemlerin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü...
* "İncinsen de incitme... İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır... Kadınlarınızı okutunuz...
* Keramet baştadır, saçta değildir...
Hararet nardadır, sacda değildir...
Her ne arar isen kendinde ara...
Kudüs'e, Yemen'de, hacc'ta değildir...
* Bir olalım, iri olalım, diri olalım...Oturduğun yeri pak et, kazandığın lokmayı hak et." vb. söz ve söylemlerin, Anadolu aydınlanmasının önderi Hünkar Hacı Bektaşi Veli'yi...
**" İlim, ilim bilmektir...
İlim kendin bilmektir...
Sen kendini bilmezsen...
Ya nice okumaktır.. dizesinin;
Sev, sevil, dünya kimseye kalmaz...
* En büyük ibadet sevebilmektir...
* Aldırma, yaradan yardır...
* Derd'olanın ahı dinmez...
* Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi vardır...
* Sanma ki zalimin ettiği kârdır...
* Mazlumun ahı indirir şâhı...
* Her şeyin bir vakti vardır... " telkin ve tespitlerin Hak Aşığı Yunus Emre'yi...
* Dost acı söyleyen değildir...
* Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne Ay'da ne Güneş'te ara...
* Gönül, han değil dergâhtır...
* Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır...
* Yüreğimiz kıymet bilene emanet...
* Sus artık yeter.. !
* Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek...
* Her söze vardır cevabımız... Lakin, bir söze bakarız söz müdür diye... Bir de söyleyene bakarız adam mıdır diye...
* Nice atlas elbiseler gördük içinde adam yoktu... Ne adamlar gördük, üzerinde elbise yoktu..." özdeyişlerinin Mevlana'yı...
Sevgili okurlarım,
Ve muhakemesini halen diri tutan milletim, Şimdi de günümüzün, güven kaybına uğramışlığı; inciten, kibirli, kindar ve hakaretamiz liderin günümüzde ve gelecekte nasıl, hangi yönleriyle hatırlanışına bakalım:
* Olmadığı halde (?!) "Ben Ekonomistim" demesiyle...
*Her hafta Cuma Namazı çıkışlarında, yani başına tamamen siyasallaşmış Diyanet İşleri Başkanını alıp, birlikte inanç istismarını sürdürüşüyle...
* Mütedeyyin insanlara cenneti, İmam hatipleri, kendisinden yansıyan külfetlere 'kader' deyip şükretmelerini vaaz edişiyle...
*Faizi sebep, enflasyonu neticedir tekerlemesini ağzına sakız edişiyle...
* Başarısızlıkları, yanlışları, israfları, yağmaları, talanları, sıralı aymazlıkların faturasını 'dış güçlerle' ve 'Nass' la örtmeye kalkışıyla...
* Öngörüsüz bir şekilde "Ben Ortadoğu Projesinin (BOP) un Eş Başkanıyım...Ortadoğu'ya bahar getireceğiz, demokrasi getireceğiz" diyerek, sınırları mayınlardan temizleyip, sığınmacı adı altında 10 milyon civarında kaçağı, köçeği ülkeye dolduruşuyla ve 300 milyar dolara varan faturayı milletin sırtına sarışıyla...
* 'Din, iman, ezan, Kuran, cennet, sevap, sabır ve şükür' telkin edişi; ayrıştırıp ötekileştirmesiyle; yani 'böl, parçala, yönet' yöntemini uygulamaktaki ısrarı ile...
* Kendisine muhalif olanları; 'Bay filanca, kadın mı kız mı, sürtük, cibilliyetsizler, çürükler, tezekler, çamurlar, pislikler, kifayetsiz muhterisler, sürtükler, zavallılar, proje aparat, nabbaş, terör seviciler, ananı da al git.." çıkışlarıyla...
* "Man Adası skandalı" ile...
* Önce 'heyyt, hüyyyt!' deyip, az ötede taviz verişiyle ve tükürdüğünü yalayışıyla...
* 'Avrupa bizi kıskanıyor...!' diyerek canı burnuna getirilmiş milletin gazını almaya çalışmasıyla...
* Kremlin kapısında bekletilişiyle...
* ABD liderinden aldığı hakaret mektubunu yutuşu ve cevapsız bırakışıyla...
* Orta tabakayı ortadan kaldırışı, sadaka siyasetine bağımlı hale getirdiği bir kesimi karşısına toplayıp, yüksek perdeden savurduğu avazını alkışlatmasıyla...
* Mealen; Esed'i al aşağı edip Şam'da Emevi Camisinde Cuma namazı kılacağını vaaz edişiyle...
* "İMF bizden borç para istedi..." diyerek, pinokyoyu sollayışı ile...
* Yolsuzluğa batmış yandaşlarına arka çıkışı hatta, yargıya intikal eden vakaları işaret ederek; 'ben bu davaların hem hakimi, hem de savcısıyım' deyişiyle... Recep Tayyip Erdoğan'ın hatırlanacağı mutlak kanaat ve değişmez hakikattir:))
Netice olarak;
Hayattayken, İnsanlık alemine yansıttıklarından endişe etmeyenler, aynaya bakma hususunda endişe etmezler ve sitayişle, şükranla ve takdirle yadedilirler...
Biçtiğini beğenmeyenler veya beğenilmez şeyler ortaya koyanlar, ekmeden önce gereğini yapmalılar..!! Zira kendi akıbetlerini kendilerinin hazırladıklarını öngörüp tarihe düşülecek notun istikametini hesap etmeliler..! Yarın çok geç olabilir..! NOKTA..!!
Münafığı reddeder, Allah'a kul arası...
Aynı anlama gelmez fire ile darası...
Kişi özünde yansır, iki yüzün karası...
Liyakatsiz olanlar, merteği çöpten sorar...
Aklı evvel yaratık, kar bilmez, zarar bilmez..
Kibrine yenik düşer, tersine sarar bilmez...
Duyduğuyla yetinir, sağlıklı karar bilmez...
Lebaleb dolu suyu, çatlamış küpten sorar...