50'NİN 5 TEMMUZ'U BENİM MİLADİ YILIM - Hatay Söz Gazetesi

50'NİN 5 TEMMUZ'U BENİM MİLADİ YILIM

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :02.07.2023 01:55

Sevgili okurlarım,

.. Ve doğan tüm faniler,

Zaman zaman, kendimi sıgaya çeker sorgularım...

.. Ve "Bu dünyaya niçin geldim, neler yapmalıyım, nelerden kaçınmalıyım ve neredeyim..?" suallerine, samimi cevaplar ararım..!

Evvel emirde, "kul kusursuz olmaz..!" anlayışı ile özelleştiri hakkımı kullanır, eksiklerimi, yanlışlarımı hatırlamaya çalışır, ulaşabildiklerimden helallik almaya çalışır; Anadolu aydınlanmasının piri olan Hünkar Hacı Bektaşı Veli'nin öğretisi den hareketle; "incinsem de incitmemenin" olgunluğunu düstur edinir, bu çizgiden yürümeye çalışırım...

Bilirim ki, şu kısacık ve sayılı ömre sığmayacak kadar "iyi, güzel, takdire şayan makbul  ameller vardır.."

Hele de savaşların, husumetlerin, kininin, kibirin ve doyumsuzluğun azamisinin yaşandığı günümüzde, ahlakın, hukukun, hakkın ve adaletin hiçe sayıldığı bir zamanda, hulusi kalple, sevgiyi ve barışı esas alarak ömrü yaşamanın önemi ortadayken...

Bilhassa da, barışa, sevgiye, paylaşıma vesile olması nedeniyle dini bayramları daha fazla önemserim...

Gösterdiğim hoşgörüyü ve tevazuyu kimisi korkaklığıma, kimisi taviz erişime yorumlar, Ön yargısında, kibrinde ve kininde ısrar ederek, vebal yüklenmeyi sürdürürler..!

Onlar adına, yine de üzülür, hatalarından dönmeleri noktasında güzel temennilerime devam ederim...

Geride bıraktığım 74 yıllık ömrü, keşkelerden, pişmanlıklardan uzak tutmanın hassasiyeti ile kalan ömrümü tamamlarsam eğer, kendimden emin olarak, Hakk'a yürümüş olurum...

 

Sevgili okurlarım,

.. Ve doğan tüm faniler,

Naçizane sizlere de tavsiyem aynı istikamet olacaktır...

Sözlerimi daha fazla uzatmadan, idrak etmekte olduğumuz kurban bayramımızın, tüm insanlık alemine, iyilikler, güzellikler, barış ve kardeşlikler getirmesini diliyor, yeni bir yaşa daha başlamanın duyguları ile sırayı dörtlüklere bırakıyorum. Sevgiler... Saygılar...

*

50'NİN 5 TEMMUZ'U BENİM MİLADİ YILIM...

Beş Temmuz'dur duhulüm, iki kapılı hana...

Ağlamakla başladı, gözümü ilk açışım...

Kulağıma seslenip; "ALİ" dediler bana...

İşte tam böyle oldu, kimliğime geçişim

 

Aynı Yaratan ise, canlı, cansız alemi...

Kendini üstün sayıp, inkar etme sen seni...

Şeceremden dolayı, asla suçlama beni...

Benim tercihim değil (!) ana, baba seçişim...

 

Ağladıkça çiğ sütü, dayadılar (!) ağzıma...

Müdahale ettiler, sanki (!) yaşam tarzıma...

Sanki yazık ettiler (!) o gün alın yazıma...

İrademle olmadı (!) yıldan yıla göçüşüm...

 

Miras gibi (!) intikal eyleyeli inancım...

Birlikte sürüp gitti, dinmedi kimlik sancım...

Yıkıldı gönül hanım, içinde öldü hancım...

İşte o gün başladı, bu dünyada kaçışım...

 

Eksilmiş yetmiş üç yıl; ömür bitmek üzere

 Nakış nakış çizgiler (!) nüfuz eder yüzlere...

Hasılı benzer olduk, yaprak döken güzlere...

Belli ki, uzak değil (!) dört el üstü uçuşum...

 

Sultanlar şahlar duysun sözümü satır satır...

Anlayan ariflere hece hece (!!) anlatır...

Nisyan ile malule, neler neler anlatır...

Ezrail'in önünde, tek başıma (!) koşuşum...

 

Güvenmeyin o kadar (!) iki kapılı hana...

Mutlaka vedası var, bedenin nazlı cana...

İbreti alem olsun, gitmeden öbür yana...

Daracık bir odaya, dünden razı oluşum...

 

5 Temmuz tarihinde, hatırlattım bir daha...

Saraya, hana değil (!); sığınsınlar Allah'a...

Tacın, tahtın, kaftanın, netice etmez paha...

İlkbaharla sınırlı (!), açışın ve soluşun...