Adaletin benzi solduktan sonra
Kim, hangi imamı salarsa salsın
Adalet "kimsesiz" öldükten sonra
Mangoç, çanı kaç kez çalarsa çalsın
"Pardon!" la düzelmez, hukukta hata
Adalet değildir, tezgahta meta
Adalet sağ iken olmuşsa mevta
Gözüne topraklar dolarsa dolsun
Gülde ötmez (!) yarasayla kırlangıç
Suçu ve suçluyu aramaz dalgıç
Ruhunu ipotek etmişse (!) yargıç
Dönülmez uykuya dalarsa dalsın
Hava, su gibidir adalet bende
Herkese gerektir, olsa da Çin'de
Adalet yok ise (?!) devri alemde
Kainat sararıp solarsa solsun
*
Sevgili okurlarım,
Bu günkü yazıma vurgu yapmak bakımından, Sözcü yazarımız sevgili Rahmi Turan üstadımın, köşesinde naklettiği Mustafa Gürcan'a ait "ADALET ÖLDÜ" başlıklı hikayeyi, tekrar paylaşarak giriş yapmaya çalışacağım...
*
Efendim, çok eskiden İngiltere'de süregiden bir gelenek varmış.
Geleneğe göre, sıradan bir vatandaş öldüğünde, kilisenin çanı bir kere çalarmış.
Kilisenin çanı iki kez çaldığında, ölen kişinin asilden olduğu anlaşılırmış.
Eğer çan dört kez çalınırsa, kralın kendisinin öldüğü anlaşılırmış.
Bir müddet sonra, kilisenin çanı beş kez çalınca, halk "bu da neyin nesi?" diye merak etmeye başlamış..!
Neticede halk kiliseye papazdan durumu öğrenmeye gitmiş.
Papaza demişler ki, "papaz hazretleri öldüğünde çan dört kez çalardı. Ama az önce çan beş kez çaldı. Kraldan önemli kim olabilir ki?" demişler...
Bunu duyan papaz, acı acı tebessümün ardından; "daha vahim bir şey oldu. Yargılanan suçsuz bir kişinin mahkum edilmesi neticesinde bugün adalet öldü!" demiş.
*
20 yıldır, hukuksuzluğu hukuk olarak uygulayan "malum siyasi iktidarın" karar vericilerinin, adaletin tecellisi bakımından "kapı-duvar" oluşlarının ülkeyi getirdikleri noktayı dikkate alarak, "ÇANIN KİMLER İÇİN, KAÇ KEZ VE NE İÇİN ÇALMAKTA OLDUĞUNA" siz karar verin..!
*
Sevgili okurlarım,
Adalet üzerine söylenen ve mesajını doğrudan veren söylenmiş o kadar özdeyişlerimiz, darb-ı mesellerimiz var ki... Anlayanlar detayı ile anlamaya... Anlamayanlar veya anlamazdan gelenler ise, işlerine geldiği gibi davranmaya devam etmekteler...
İşte onlardan bir kaçı:
* Zulm ile abad olanın ahiri berbat olur...
* Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez..
* Adaletsizliklerin en büyüğü, adaletli olmadığı halde, adaletli görünmektir..."
* Cömert olmadan önce adaletli olmalı...
* Adalet, bilenmiş kılıçtan daha keskindir...
* Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste...
* İyi olmαk kolαydır, zor olαn αdil olmαktır...
* Αdαlet erdemlerin krαliçesidir....
* Αdαletli sultαn, yeryüzünde Αllαh’ın gölgesi ve mızrαğıdır...
* Dünyα yıkılsα dα bırαk αdαlet yerini bulsun...
* Adalet bir çağlayan gibi sürekli akmalıdır...
* Adalet mülkün temelidir...
* Adalet varsa, güven ve istikrar vardır...
Sevgili okurlarım,
Mevcudiyeti, sürekliliği, manası ve önemi üzerine söylenmiş binlerce özdeyiş, bir o kadar kuram ve kurallar olan adalet kavramını konu eden omurlu ve onurlu yazarların, gazetecilerin, ekonomistlerin ve araştırmacı aydınlarımızın, Çağdaşlığı, aydınlanmayı, adaleti, ekonomik kalkınmayı, ezcümle, her bakımdan gelişmişliği şiar edinen çalışmaları ile ortaya koydukları tavırlar oldukça net ve kararlılık yansıtma da, ne acı ve ne hüzünlüdür ki, "AKP ŞAHSIM İKTİDARI"
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'sinde 21 yılda ülkeyi uğrattığı eksen kayması, telafisi oldukça zor tahribatlara neden olmuştur..!!
.. Ve maalesef ilk ölüm hali "adalette" olmuştur..!!!
Bundan gayri zangoçlar, çanı kaç kez çalarlarsa çalsınlar:((!
*
"AKP ŞAHSIM İKTİDARI"nın en tepesinden en tabanına sorsanız ve:
"21 yıllık iktidarınız döneminde, inanca, hak, hukuk, haram, liyakat, hakikat, samimiyet hilafına yanlışlarınız oldu mu?" deseniz,
"Olanca pişkinlikleriyle" verecekleri cevap:
- "Ezanlar dinmeeez, bayraklar inmeeez...!" diye başlar diye başlar ve:
"Zinhaaar!.. Bizde, harama el sürmek, iftira, itham, istismar, ayrıştırma, riya, riba, zina, gibi şeyler asla olmaaaz..!" şeklinde noktalanır..!
Haydi diyelim ki inandık...
Peki o zaman, "Bana kul hakkıyla gelmeyin..!" Buyuran Yüce Rabbimizden nasıl saklayacağınızı siz fani dünya şatafatının sarhoşluğu ile düşünmemiş olabilirsiniz ama, doğrusu diğer milli, manevi, sosyal ve insani değerlerimizle birlikte, öldürdüğünüz adaletin yokluğunda, neleri kaybettiklerimizı, İstanbul Beyoğlu Emekli Müftüsü ve eski milletvekili Sayın İhsan Özkes'in Meclis Genel Kurulunda, 19 Eylül 2022 tarihli kürsü konuşmasının metninden öğrenelim:
Şöyle başlıyor Sayın Müftü:
Sayın Milletvekilleri,
*AKP ülkeye çok zarar verdi..!
*Hukuka çok zarar verdi..!
* İnsan haklarına çok zarar verdi..!
* Ama en çok da dine zarar verdi..!
* AKP, Yüce İslam Dininin içini boşalttı..!
* Dinin dibine dinamit koydu.! Darbe yaptı..!
* İslam Dininde "dokunulmaz olan sadece Allah'tır. (Enbiya Suresi'nin 23.Ayeti)
* Allah-uzun Teala bu Ayetle:"Dokunulmaz olan sadece benim" demiş olmasına, AKP'liler:"dokunulmaz olan bizleriz de..!" diyorlar... Yahu sizden hiç mi Allah korkusu yoktur..?! Dokunulmazlık zırhına bürünüp, 4 bakanınızı yargılamadan akladınız.. Yargılanmadan aklanmak, ne İslam Tarihinde vardır, ne de insanlık tarihinde vardır..! Allah sizi ıslah eylesin..!
* AKP Döneminde rüşveti helal saydınız ve rüşvete hediye dediniz..!
* Rahmani göründünüz, şeytanilik yaptınız..!
* Sarayın Başdanışmanının daha bir kaç gün önceki beyanı aynen şöyle: "AKP seçmeninin yüzde 70'i AKP'de yolsuzluk olduğuna inanıyor..!"
* Siz AKP'liler, israfı itibar yaptınız..! Alemlerin resulü Hazreti Muhammet (Sav) günümüzde yaşasaydı, oraya girmezdi..!
* Muaviye de saray yaptırırken, zamanın müminlerinden biri, Muaviye'ye şöyle der:
" "Eğer bu sarayı halkın parasıyla yaptırıyorsun hainsin, kendi paranla yaptırıyorsan müsrifsin..!"
* Siz AKP'liler: "Dolmabahçe'de rakı içildi...Turbanlı bacımız taciz edildi... Görüntüler elimizde, Cuma günü açıklayacağız..!" dediniz.. Doksan Cuma geçti halen açıklamadınız..!
* Siz AKP'liler, çok zor bir şeyi başarıyorsunuz: nedir biliyor musunuz: Siz yalanla imanı bir arada tutmayı başarıyorsunuz..!! Yahu yalanla iman bir arada olur mu..?!
* Sizin zamanınızda 3 şey yükseldi: ZİNA, BİNA ve RİBA...
Zinayı suç olmaktan çıkardırız...
* Sizin zamanınızda tuhuş yüzde 1680 arttı...! Uyuşturucu yaşı ilköğretim seviyesine düştü. Oranı bir o kadar arttı..!
* Sizin döneminizde faiz lobisi palazlandı. Lobiye 600 milyar dolar para aktardınız..!
* Kendinizi zenginleştirdiniz, halkı fakirleştirdiniz. Harun gibi geldiniz, Karun gibi oldunuz..! Önce mücahittiniz, sonra müteahhit oldunuz..! Daha sonra da her şeye müsait oldunuz..!
* Siz AKP'liler, "İçimizde çürük elmalar olabilir... Peygamberin ordusunda da çürük elmalar vardı" diyerek, Peygamberimizle kendinizi eş tuttunuz..! Allah sizi ıslah etsin.
* Siz AKP'li ler, İzmir' de ve İstanbul'da iki imamın doğruyu söylemiş olmalarını sürgün nedeni saydınız..! Allah sizi ıslah etsin..! Allah sizden bunların hesabını soracaktır..!
*
Sevgili Okurlarım,
Emekli Müftü Sayın Özkes'in, AKP'lilerce adeta yaşam tarzı haline getirmiş olduğu kabahatlerin, iftiraların, ithamların, hakaretlerin, yolsuzlukların ve hukuksuzluk ortamının hüküm sürdüğü bir yerde ADALETİN sağ kalması mümkün mü..?!
"Hukukun üstünlüğü" ilkesi yerine, "üstünlerin hukuku' nun kanıksandığı atmosferde ADALETİN sağ kalması mümkün mü..?!
"Eşitlik ilkesinin" hep bana, Rabbena kuralına dönüştüğü toplumda, ADALETİN sağ kalması mümkün mü..?!
Mümkün değil ki, ortam yetersizliğinden ADALET ÖLDÜ..!!
Bu saatten sonra, DIŞ GÜÇLER DE, İÇ GÜÇLER DE KINA YAKABİLİR..!! NOKTA..!!