ATATÜRK OLMAK VEYA OLAMAMAK! - Hatay Söz Gazetesi

ATATÜRK OLMAK VEYA OLAMAMAK!

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :26.06.2023 12:27

Tarihten habersiz yorum yapmalar

Hedefi ıskalar, isabetsizdir

Hakikatten bile bile sapmalar

İlmi yok saymaktır, icazetsizdir

 

Hakikat ilmini bilen yanılmaz

İlmi örseleyen iyi anılmaz

Bin yıl yaşasa da hatırlanılmaz

Aklın davetine icabetsizdir

 

Bir insan, özünden değilse emin

İtibarı olmaz, etse de yemin

Güvenilmez hale gelmiş alemin

Sultanı da, kölesi de "ipsiz" dir

 

Sarık, cüppe, sakal kazanmaz sevap

Suale karşılık gelmeli cevap

İstismar edende bekleme hicap

Elli mescid gezse ibadetsizdir

*

Sevgili okurlarım,

Bir kaç gün önce, "Samandağ sevdalılarından Dilara Doğru kardeşimizden bir ileti aldım.

Bahse konu:"Hatay milletvekili Hüseyin Yayman:Erdoğan ikinci Atatürk olmuştur." diyor." şeklinde...

İnanınız olsun, iletiyi daha okurken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün. "söylemleri ve eylemleri" geldi gözümün önüne...

Daha sonra da milletvekili Hüseyin Yayman'ın, "ikinci Atatürk olmuştur" dediği Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "söylemlerini ve eylemlerini" hatırlamaya çalıştım..!

Benzerliklerinin olup olmadığını irdeledim...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, bir asır sonra bireylere ve topluma yaşatılacak olanları öngörerek, 1926-27 yıllarında Grace Ellison'la yaptığı röportajda söylediklerini, 1928 yılında yayımladığı Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasındaki şu sözleri dikkatimi celbetti:

"Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. İsteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır."

Sevgili okurlarım,

Yayman'a, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu söylemini hatırlatarak :

" 21 yıldan bu yana ülke yönetimini elinde bulunduran Erdoğan'ın; Birey, toplum ve din hususunda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile nasıl bir benzerlik bulmaktasınız..?! " diye sormak istiyorum:))?!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün milli, kültürel, tarihi ve inançsal içerikli veciz Sözlerinden de örnekler vererek, Erdoğan'ın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'le ne derece benzerlik yanının olduğuna bir başka açıdan bakalım.:

O yüce İnsan bakınız nelere parmak basmış:

* Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedidir.

* En büyük savaş, cahilliğe karşı yapılan savaştır.

* Vatana ihanetin nedeni olmaz. Er yada geç bedeli olur.

* Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.

* Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.

* Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır.

* Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze, durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

* Bir milletin kültür düzeyi üç safhada; devlet, düşünce ve ekonomideki çalışma ve başarılarının özüyle ölçülür.

* Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.Medeniyet öyle bir ışıktır ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder.

* Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.

* Biz Türkler, tarih boyunca hürriyet ve istiklal timsali olmuş bir milletiz.

* Medeni olmayan milletler, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdur.

* Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!

* Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.

* Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdir.

* Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. Din ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır... K

*

Sevgili okurlarım,

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 57 yıllık ömrü boyunca milletine ve sevdalısı olduğu  ülkesine karşı yapmaktan ve demekten sakındıklarını hatırlayarak, günümüzde kimlerin M. K. Atatürk'e benzediğini birlikte gözlemleyelim:

M. K. Atatürk;

1) Halkına yapamayacağı hiç bir şeyi vaat etmemiştir..!

2) Halkına asla yanıltıcı bilgi vermemiştir..!

3) Başkalarının yaptığı veya kendine ait olmayan tesis ve teşekkülleri, "ben yaptım" diyerek halkını aldatmaya kalkışmamıştır .!

4) Savaşlardan yeni çıkmış olan ülkeyi sadece tüketim batağına sürüklememiştir..!

5) Hiç bir ülke liderinin kapısında bekletilen lider olmamıştır..! Bilhassa da yazılı veya şifahi hakarete maruz bırakılmamıştır.!

Bilakis dünya liderlerini, Ülkemizde kabul etmiştir..!

6) Adına, bir karış toprak, bir odalı ev dahi tescil ettirmemiş, ayrıca bir kuruşluk hesabı olmamıştır... Neyi varsa ülkesine, milletine bırakmıştır..! N

7) İlk Diyanet Başkanlığını kurup, Ankara Müftüsü mütedeyyin insan Mehmet Rıfat Börekçiyi atamıştır ama, Börekçi Hocayı "Her Cuma" yanında tutarak, ibadethane avlularında, siyaset yapıp, muhalifleri gıyabına ağır ithamlarda bulunmamıştır..!

8) Ülkeyi "TÜRK" üst kimlikte birleştirmeyi, barışı ve kardeşliği esas almayı, "ayrıştırarak yönetmeye" tercih etmemiştir ..!

9) Bilim insanlarını, çağdaş eğitim anlayışını, sağlığı, teknolojik gelişmeyi, liyakati, "ümmetçi sadakat anlayışına" feda eylememiştir..!

10) İstihdam, üretim, ekonomik bakımdan can damarı ve hayat kaynağı olan tesis ve teşekkülleri sözüm ona (!) "özelleştirme" adı altında, gözden çıkarmamıştır..! Limanları, ormanları, maden yataklarını talan ettirmemiştir..!

11) Ege Denizinde, ülkemize ait 20 adayı Yunanlılar kaptırıp, bağrına Yunan Bayrağı diktirtmemiştir..!

12) "Süleyman Şah Türbesini" göçebe eylememiştir..!

13) Türk Lirasının alım gücünü, üçüncü dünya ülke paralarının da gerisine düşürmemiştir..!

14) Girdi maliyetlerinin önlenemez artışları yüzünden (!) tarımı, hayvancılığı bitim noktasına (!) getirip, 4 Hollanda kadar münbit toprakların terkine meydan vermemiştir..!

15) Her söylemini ve eylemini, "hukuksuzluk, korku, sindirme, susturma" üzerine oturtmamıştır..!

16) Savaşta çıkmış ve ağır bedeller ödenerek hürriyetini kazanmış bir ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı olarak, ekonomik kalkınmanın ana ekseni olarak gördüğü çiftçinin zirai alet ve edevatlarının haczine asla geçit vermemiştir..!

17) Kuran-Kerim'in Türkçe mealini Elmalılı Hamdi Yazır'a yaptırırken, İslam'n ve Kur'an'ın özüne asla halel getirmemiş ve istismara geçit vermemiştir..!

18) Hukuksal sınır dahilinde kendini eleştirenler ve tek bir vatandaşı aleyhine şahsi dava açılmasına izin vermemiştir..!

19) "Demokrasi tranvaydır, Yeri geldiğinde inilir" dememiştir..!

20) "TEK ADAM" hegemonyasına itibar etmemiş, asla "Ben" dememiş ve Gazi Meclis'in iradesini yok saymamıştır..!

21) Gazi Meclis tarafından "Başöğretmen"  unvanı verilmiş olmasına rağmen asla öğretmenlere tepeden bakmamış ve öğretmenlerin maddi ve manevi anlamda en iyi koşullarda olması için hiç bir fedakarlıktan kaçınmamıştır..!

22) Velhasılı yaşamın merkezine insanı, aydınlanmayı, ülkesel kalkınmayı, saygıyı, sevgiyi ve kuvvayı milliye ruhunu koymaktan geri durmamıştır..!

*

Sevgili okurlarım,

Şimdilik bu kadar sayabildiğimiz Atatürk erdemlerini dikkate alarak Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'a şu suali sorarak cevabını birlikte vermeye çalışalım:

- Hatay milletvekili Sayın Hüseyin Yayman Bey, Allah aşkına söyler misiniz, "İKİNCİ ATATÜRK OLMUŞTUR." dediğiniz Erdoğan'la. Atatürk'ü benzeştirirken hangi sağlıklı ruh halindeydiniz, izah ederseniz, 13. Partili Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a biz de "İKİNCİ ATATÜRK" benzetmesi yapsak diyoruz..!?

MESELA DEDİK..!?

*

"Tarihsizler" Atatürk'ten ne anlar

Fatih'i göstersen Vahdettin sanar

"Geçmişi şüpheli" ne gafiller var

Onlar ki, bir ömür ferasetsizdir

 

Sormam Atatürk'ü kör cahil kula

Çünkü eşit sayar, altını pula

Muteber saydıkça atlası çula

Bu gün de, yarın da basiretsizdir

 

Cami avlusunda din pazarlayan

"Yapma!" diyenleri hep azarlayan

Dünyayı kendinden ibaret sayan

Karanlık kuyudur, hem de dipsizdir

 

Atatürk'ün benzerini uydurmak

Kendisine yalan bir dünya kurmak

Ariflere hastır, hakikat sormak

Gerçeği saptıran kullar hadsizdir