Sevgili okurlarım,
Bu başlığı, bilhassa kullanmak isteyişim; günümüzde millete yaşatılanlarla; 1920'lerde İstanbul İngilizlerin işgali altındayken, Sadrazam Damat Ferit Paşa tarafından, Mustafa Sabri'ye yazdırılan ve Şeyhülislam Dürrizade Abdullah imzasıyla ilan edilen; "Kuvâ-yi Milliyecilerin öldürülmelerinin günah sayılmayıp dînen caiz ve vazife sayıldığının duyurulduğu fetvayı" çağrıştırmış olmasıdır:))
*
Asıl konuya girmeden õnce, "ATATÜRK'ü anlayamayan (?!) veya anlamazdan gelen izan ve irfan fukaralarını ayıltmak gayesiyle ; İsmet Orhan'nın, Freud'tan aktardığı bir anekdotu paylaşmak istiyorum...
"ATATÜRK, İNSANLÌĞIN SANATÇISIDIR.."
"Atatürk insanlığın sanatçısıdır!" Diyen Freud;
Britanya İmparatorluğu'nun varoluş hikayesini irdelerken, Yakın tarihle ilgili inanılmaz bir bilgiyle karşılaşır.
..Ve peşinden, içten içe "bu bilgi şu ana kadar,
neden Türkiye’de bilinmez?" diye de hayıflanır!...
Daha sonra da bu bilgiyi, BBC çalışanı olan arkadaşına ve Kraliyet sarayı tarih direktörüne teyit ettirir...
BUNDAN SONRASI ŞÕYLE GELİŞİR:
Yıl 1936.
İngiltere Kralı VIII Edward, Türkiye’ye geliyor...
ATATÜRK tarafından ağırlanıp, uğurlanıyor...
Kral, Londra’ya dönünce, Kraliyet sarayında “tarihçilere ve düşünürlere" sekiz saat süren bir yemek veriyor...
Yemekte, davetli düşünürler ve tarihçiler Kral’a,
“Bize Mustafa Kemal Atatürk’ü" anlatınız" diyorlar...
Atatürk'ü anlatan Kral'a, herkes düşüncelerini sıralıyor...
Son sözü, psikanaliz biliminin kurucusu, dünyaca ünlü nörolog ve psikolog Freud alıyor...
*
Freud, aynı zamanda;
Aşk’ı tarif ederken “Aşk cinselliği içerir “ diyen ve daha sonra aynı Freud,1939 yılında, ölmeden bir yıl önce “aşkın tarifinde yanıldığını itiraf" eden düşünürdür...
Aşkın tarifini değiştirme sebebini ise şõyle aktarır:
Bir KARGA !...
Hasta yatağında yatarken, kırık penceresinden gagasında bir adet cevizle içeri girip,
ağzındaki cevizi Freud’un baş ucuna bırakıp pencerede yarım saat melul melul Freud’u seyredip uçmasına anlam yükleyerek,
"Aşk cinsellikten öte bir duyguymuş" diyor...
..Peşinden "BURASI ÇOK ÖNEMLİ..!" diyen Freud, yemekteki son sözlerini, ATATÜRK için sıralar:
*
Hangi dilden,
Hangi dinden,
Hangi topraktan olursan ol,
ATATÜRK’ü “sevmemek” mümkün mü ?
"Aşk, duygular ötesi bir sanatsa, ATATÜRK’te bir insanlık sanatçısıdır" tanımını dinleyen
Kral,
"Neden böyle kesin ve keskin düşünüyorsun" diyor ?
Çünkü diyerek devam eden Freud,
"ATATÜRK esir aldığı komutanlara insanca davrandı... Esir aldığı bayrakları çiğnemedi, çiğnetmedi... Esir aldığı halklara saygı duydu... O, Sadece toprağını korudu ... Ülkesini ve milletini sevdi, onlar için savaştı... Tüm insanlığa, mazlum milletlere örnek oldu...
Emperyalizme dur dedi...
Çağdaş düzeni kurdu...
Özgürlükleri, inançların serbestliğini,
kadınları seçme seçilme hakkına kavuşturdu...
Bilimi, doğanın korunmasını, sanatı ön plana çıkardı...
Daha ne yapsaydı?diyen Freud;
"Şimdi gel de, ATATÜRK’ü sevme?
Hangi hakla, hangi vicdana dayanarak sevmeyeceksin be kardeşim?!"
Bugünün zihniyetine karşı o gün sõylediklerine bakıp sevmemek mümkün mü?
toplumsal.com.tr'de 17 Mart 2022'de yayınladığı bu anekdotu kastederek;
Türk kanı, Müslüman kanı taşımayan, ancak insanlık kanı taşıyan Freud’a haydi gel de hak verme ?!
Bu yazım...
Mevcut tarihçilerimize,
Bilim insanlarımıza,
Siyasetçilerimize,
Sanatçılarımıza,
Tüm halkımıza...
Kısaca,
"ATATÜRK’ün ekmeğini yiyen herkese KAPAK olsun !." diyerek noktayı koyan İsmet Orhan'a teşekkürler...
(Yazının devamı 23 Mayıs 2022 Pazartesi günü)
