"Bir ilahiyatçı olarak sözümüzü söyleyelim; kurban olarak hayvan kesmek farz değildir. Ayrıca kurban demek illa ki hayvan kesmek demek değildir. Kurban Allah için fedakarlık ve adanmışlık demektir. Servetinizden Hak yolunda verebildikleriniz kurbanınızdır...
Kurban kesmek, hayvan kesmek değildir...
Kurban, Hakk'a, adanmışlık demektir...
Kalbi ve niyeti, gösteren dildir...
Kurban, Hakk'a bağlanmışlık demektir...
Kurban kesmek, kan akıtmak olamaz...
Kurban kesmek, Hakk'a el açmış niyaz...
Kurban kesmek, olmasa da sünnet, farz...
Kurban kesmek, paylaşmışlık demektir...
Kurban, fedakarlık, kurban vuslattır
Kurban, berekettir, kurban hasattır
Kurban cömetliktir, kurban hal, hatır
Kurban kesmek, ayılmışlık demektir
Yalanı kesmeyen, kesmesin kurban
Harama batanlar, ne bilir Kur'an
Elifim demesin, eğrice duran
Kurban kesmek, arınmışlık demektir
*
Sevgili Okurlarım,
Kurban konusunda, bir başka ilahiyatçının, görüş ve yaklaşımlarına birlikte bakmaya çalışalım:
R. İHSAN ELİAÇIK: (İlahiyatçı-yazar)
"Kurban kesmek diye bir şey yok.
Kuran’da Tanrı için kurban kesmek diye bir ifade mevcut değildir. İlkçağlardan beri var olan Tanrı’ya kurban sunma ritüeli, hoşgörüyü esas alan İslam dini için fazla gelenekselci yaklaşımdır..
Kurban, dinler tarihinde ilk ortaya çıkan ilk ritüeldir. Yani namazdan, oruçtan, bir mabedi ziyaretten de önce vardır. Hatta Allah fikrinden önce kurban fikri ortaya çıkmıştır. İnsanların ne olduğunu bilmedikleri şeylerden korkuyorlardı. Rüzgârdan, depremden, yıldırımdan korkuyorlar..Daha zihninde Allah fikri doğmamış olan insanoğlu, onları memnun etmek için kurban kestiklerini, kestikleri kurbanların ise, sadece hayvanlardan olmadığını; kendi çocuklarını da kurban ettiklerini, uzuvlarını kurban ettiklerini görüyoruz. Dolayısıyla dinler tarihindeki inanç, ritüel din namına kurbandır; Allah fikrinden de öncedir. Yaptığım araştırmalara göre insanların dininde Allah düşüncesi, 50–60 bin yıl öncesindeki insanlarda yokken, görünmeyen, tek bir gücün her şeyi idare ettiği fikri doğuyor. İslam’a baktığımızda, Kuran–ı Kerim’de Hz. İbrahim kıssası anlatılır. Bu kıssada kurbana engel olunmak istenir. Yani insanlar zaten kurban kesmektedir, üstelik kendi çocuklarını da kurban etmektedir. İbrahim’in rüyası vesile kılınarak buna engel olunmak istenir ve Allah orada der ki; 'Ben sizden kurban istemiyorum. İbrahim’i büyük bir hata yapmaktan kurtarın. İbrahim oğlunu kurban ettiğine dair gördüğü rüyasını gerçekleştirmeye kalkar. Onu Allah’ın emri zannedersem de, son dakika içinde bir his uyandırılarak İbrahim' in oğlunu kurban kesmesine engel olunur. Orada geçen ayette 'Biz onu büyük bir hatadan kurtardık' denilir; oysa 'Biz ona büyük bir kurban verdik,' diye çevriliyor... "
*
Herkes kendisini yoklasın bence
Haramdan, yalandan arınsın önce
Hak, kılıçtan keskin, kıldan da ince
Kurban, hakk'a bağlanmışlık demektir
Aynı şey değildir, fireyle dara
Kurbanlık ararsan kendini ara
Kalbin karasından, kurtulanlara
Kurban, özden arınmışlık demektir