Saygı baki kalır, hak edilince
Eğreti duranın (!) yeri baş değil
Boş çuval, ne yapsan dik durmaz bence
Kanatlar taksan da deve, kuş değil
Tevhide tefrika (?!) gözüyle bakan
Mazisine kirli izler (!?) bırakan
Ruhsatsız konakta, çakma (?!) taç takan
Milletin gönlünde yer bulmuş değil
Ülkesini kırk yerinden çatlatan
Ne bayrak düşünür, ne aziz vatan
Milletin malını mülküne katan
Haramdan (!!) arınmış, durulmuş değil
"Ben ben" demez, Atatürk'le yarışan
Sulh savunur kendisiyle barışan
Yanlışlara, yalanlara karışan
Kalıba da koysan doğrulmuş değil
Sevgili okurlarım,
Ülkemin içine düşürüldüğü hale her bakışta, "dram, trajikomik, istismar, soygun, iftira, kumpas, yokluk, yoksulluk, aşsızlık, işsizlik, çaresizlik, hile, riya, hadsizlik" ve benzeri hususlarda uzun soluklu onlarca kitaplar yazmak işten bile değil:))?!
AKP'li Cumhurbaşkanı Hükümet sisteminde, 20 yılda ülkede Cumhuriyete dair olanca değerlerin tamamı, yağma Hasan'ın böreği gibi dağıtılmış ve geriye adeta "BİR RESİM, BİR GÖRÜNTÜ" kalmış gibi:))?!
Yani o "BİR RESİM, BİR GÖRÜNTÜ"ye baktığınızda, ülkenin getirildiği olabildiğince vahim ve düşündürücü ahvali görürken, ülkenin ahvaline baktığınızda da " O BİR RESMİN YANINA KONULMUŞ O GÖRÜNTÜYÜ" çağrışıyor..!!
*
Sevgili okurlarım,
Mesela " Vali" dendiğinde, benim vatandaşım, hemen Devleti hatırlar ve bu anlayışla, mülki amirleri daima müstesna makam olarak görür...
Çünkü mülki amirleri, bir bakıma Mustafa Kemal Atatürk'ün temsilcileri olarak gören vatandaş, onları her türlü siyasetten, her türlü siyasi hesapların dışında tutmayı düstur edinegelmişlerdi...
Peki ne oldu da (?!) mülki amirler karşı kanaatlere tereddütler hasıl oldu..??!!
Öyle ki, devlete ve devletin kurumlarına olan güveni, ciddi manada örselenmiş görür olduk..!!??
"AKP ŞAHSIM İKTİDARI" nin 20 yıllık yönetiminde, öyle şeylere tanık olduk ki, bu yaşananları birileri bize 30-40 yıl önce söylemiş olsalardı, "akıllarını kaçırmışlar" demekten kendimizi alamazdık..!!
Yaşatılanları bir kere daha hatırlamaya çalışalım:
* Cumhuriyet kazanımlarının tamamının heba edilişlerini...
* Tarım ülkesi olan ve bir zamanlar dünyada
kendini yeten 7 ülkeden biri iken, samana varıncaya kadar tamamının ithal edilişlerini...
* "T. C." ve "Andımız" dahil olmak üzere tüm milli değerlerden vazgeçirilmek için, malum zihniyetin (?!) beyhude gayretlerini...
* Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün heykellerine, resimlerine, Lozan'a, "A. O. Ç"'ne ve ortak paydamız olan benzeri değerlerimizden koparılmak istenişimizi...
* Siyasetin şahsi ikbal kirinin ülkemize tercih edilmek adına, milletin ayrıştırılmaya çalışılmasını...
... Ve daha nice gafletle, dalaletler ve hatta ihanetler...!!
*
Sevgili okurlarım,
İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra bu ülkede, Cumhurbaşkanlığı makamında İsmet İnönüleri, Celal Bayarları, Cevdet Sunayları, Cemal Gürselleri, Fahri Korutürkleri, Kenan Evrenleri, Turgut Özalları, Süleyman Demirelleri, Ahmet Necdet Sezerleri, Abdullah Gülleri gördük... Hiç birisi, kamu kurumlarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün resminin yanına kendi resimlerini koymak ve ikinci plana atmaya çalışmak gibi bir komlekse düşmemişlerdir..!!??
Ama ne var ki,
Ülkeye "Ben ve ötekiler" gözüyle bakıp kibrine yenik düşen AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk resmi gördüğü yere kendi resminin konulmasına suskun kalmakla, bu yanlışı adeta teşvik eylemiştir..!!
Neticede kendi resminin, Atatürk resminden daha büyük boyda ve bir tık yukarısında konulmasının kural haline getirildiğine dahi tanık olduk..!!??
*
Sevgili okurlarım,
Sarayda onlarca danışmanından, sosyoloğundan, psikoloğundan, pedagogundan ve akademik kariyer edinmiş o kadar ekibinden birisi çıkıp da:
"Sayın Cumhurbaşkanı, yücelmenin, unutulmamanın, ebediyen anılmanın yolunun ve yönteminin bu olmadığını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk misali ülkeye ve millete unutulmaz işler başarmak gerektiğini" söylememiş olması ne acı değil mi..!!??
*
Bizim kimseyi tenkit etmek, ayıplamak, incitmek ve öteki görmek gibi bir düşüncemiz olamaz..!
Hiç değilse, sürdürülen garipliği, "BİR RESİM, BİR GÖRÜNTÜ" yle, devletin Sayın Valileri ile paylaşmak istedik... NOKTA..!!
*
Ne zaman karışsa baş ile ayak
Tanımazdan gelir, ustayı çırak
Yanlışsam tarihin akışına bak
Yol, töntem hadsize sorulmuş değil
Bilmeyene bilmiş gibi uysanız
Bir anlık da olsa (?!) alim saysanız
Kuyumcunun vitrinine koysanız
Teneke, altına denk olmuş değil
Şaibe (?!) taşırlar bir ömür boyu
Çünkü, niyetleri geceden koyu
Zoraki (?!) sırıtan harami soyu
Tebessüm eylemiş ve gülmüş değil
Eğmeden, bükmeden aslını dedim
Hakikat ne ise, onu söyledim
İster topa tutun, ister zulm edin
Batıl ölmüşse de, hak ölmüş değil
Ali Dal 20.06.2022 ANTAKYA/HATAY