Mevlana:"Her söze cevabımız var"
Derken, "söyleyen kim, ona bakarız"
"Şakülsüz dik durmaz, örülmüş duvar"
"Bakarsak kusursuz yana bakarız"
Mevlana : "kelamda olmalı mizan"
"Asıldır, esastır, insanda izan"
"Öfkeyi, hiddeti sayarız ziyan"
"Keşke denilmemiş yöne bakarız"
Yunus: "İlim bilmek, kendin bilmektir"
"Hiddeti, sevgiyle, aşkla silmektir"
"Nefsi ıslah etmek, özde gülmektir"
"Ne şöhrete, ne de şana bakarız"
"Manalı yaşamdır", Yunus'ta ömür
"Aynaya bakanlar, kendini görür"
"Veda eden, dört metre bez götürür"
"Bu gerçeğe döne döne bakarız"
Hacı Bektaş gibi, kırma, incitme"
"İnsan ol, insana eziyet (!) etme"
"Bilerek adım at, meçhule gitme"
"Bakar isek arifane bakarız"
Hacı Bektaş:" Benim Kabem insandır"
"Yapmak varken yıkmak, sürçü lisandır"
"Karanlığı kovan (!!), ilim irfandır"
"Aydınlığa kana kana bakarız"
Sevgili okurlarım,
06 Şubat Kahramanmaraş /HATAY eksenli, 7.7 ve 7.6 şiddetli Depremin sene-i devriyesi münasebetiyle; geçen hafta sonu Hatay'a gelen Cumhurbaşkanı'nın, yürekleri yangın yeri olan afetzedelere hitaben yaptığı tehdit ari siyasi konuşmasını mutlaka duymuş veya izlemişsinizdir..!!
Sevgili okurlarım,
Değerli vatandaşlarım,
Partili Cumhurbaşkanı, keşke "85 milyon vatandaşın Cumhurbaşkanı" olarak konuşsaydı da, "inciten ve kan donduran" o sözleri sarf etmeseydi:((??!!
Hiç değilse bu defalık, herkesin cumhurbaşkanı olarak hitap etseydi de, bir kez olsun, ülkem insanını şaşırtıverseydi..!!
Partili Cumhurbaşkanının, Hatay'a ve Hataylılar soğuk duş etkisi yapan kahreden bu sözlerini; 6 Şubat 2023 depreminin ikinci günü Antakya enkazından kurtarılıp, yalın ayak, sırt çıplak vaziyette Ankara'ya nakledilmiş depremzede olarak ifade etmem gerekirse; Cumhurbaşkanı'nın, yüreği yaralı Hataylılara, aday tanıtımı yaparken, ötesine geçip siyasi tehdit içeren sözler sarfetmesi, depremzedelerde ve ülkede ikinci bir çöküntüye sebep olmuştur..!!
Partili Cumhurbaşkanının travma yaratan o sözleri aynen şöyle:
"Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir hizmet gelmez. Hatay'da Yerel yönetimin muhalefette olması nedeniyle hizmet gelmemesi gibi..?! Şu anda Hatay garip, Hatay mahzun kaldı"
Sevgili okurlarım,
Şimdi de partili CUMHURBAŞKANI'nın aleni tehdit içeren ifadesini kimlerin nasıl yorumladığını birlikte görelim:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı:
Ekrem İmamoğlu:
"Sevgili vatandaşlarımız, Cumhurbaşkanının bu ifadeleri gerçekten analize muhtaçtır... Vicdanen, hukuken, psikolojik olarak analize muhtaçtır...İnsana dair böyle bir duygu olmaz, olamaz. Kendisini ve partisini tercih etmediği için, hem de depremzedelerin önünde ve deprem bölgesinde 10 binlerce can kaybının yaşandığı ortamda yapılan konuşmada; Hatay'a ve Hatay'lılara yardım etmediğini açık ifadesinden başka bir şey değil."
*
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir'de gazetecilere yaptığı açıklama:
"Erdoğan’ın sözleri için, gerçekten vicdan, akıl, yürek sahibi kimsenin bırakın söylenmesi, duymaya dahi tahammül edilmeyecek sözler... Hataylılara siyasi şantaj yapılmasını Hataylılara havale ediyorum. Kalbinin yerinde taş olsa bu laf edilmez. Depremzedeye tehdit olur mu?"
Hatay’a bakmadığınızın, gözlerinizi kapattığınızın resmen itirafıdır..!!
Kamunun kaynaklarını eşit ve adil bir şekilde vatandaşlara, yurttaşlara dağıtmadığınızı kendi ağzınızla itiraf ettiniz. ‘Bizden olursanız, bize oy verirseniz, hizmet gelir’ manasındaki sözleriniz, Hatay’a bakmadığınızın, gözlerinizi kapattığınızın resmen itirafıdır..!
Biz siyasi aidiyet duygusundan arınmış bir şekilde hizmet istediğimizi her fırsatta sizlere ilettik... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu şantajına asla boyun eğmeyeceğiz..!
"Hatay’ın 260 bine yakın konut ihtiyacı var. Dün daha 7 bin küsür konutun kurasını çektiniz...
Devamla, "2 ay sonra 75 bin; Yıl sonunda 200 bin adet konut" diyorsunuz. Siz depremin akut döneminde de ‘1,5 yıl içerisinde 300 bin konut teslim edeceğiz’ demiştiniz. O bakımdan biz, bize verilen sözlere değil, eylemlere bakarız…
Hatay halkı size 31 Mart’ta gereken cevabı sandıkta verecektir...!"
*
CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur:
"Hatay'ın; 21 yıllık AKP iktidarının üvey evladı olduğunu, Erdoğan'ın, Hatay'da sarf ettiği bu talihsiz (!) ve tehdit içerikli sözler, “Asrın itirafıdır" Bu ifadeler, oldukça manidardır..!! "
*
Sevgili okurlarım,
Öztleyecek olursak;
Depremin üzerinden bir yıl geçti ama Hatay’da yaşam normalleşemiyor..! Toz bulutuyla kaplı kentte iş makinalarının dışında sessizlik hâkim..!! Depremzedeler; “Yarınımızı bilmiyoruz” diyor!! Deprem konutlarına dair şatafatlı anahtar teslim töreni yapılsa da on binlerce insan, yaklaşık 20 metrekarelik konteynerlerde yaşamaya çalışıyor...!! Barınma, sağlık, eğitim ve istihdam kronik sorun..!!
Peki Hatay şu an ne durumda?
Kent merkezinden bir başka fotoğraf.
Depremin ilk günlerinde çadır ve yardımlara ulaşmada sıkıntı yaşayan insanlar, “Devlet nerede, biz bunu hak edecek ne yaptık?” diyordu. Şimdilerde ise, “Yarınımız belli değil, hiçbir şey bilmiyoruz” cümlesi sıklıkla kulağa çalınıyor. Hiç bitmeyen sarsıntının üzerinden bir yıl geçse de harap olmuş bu kentten göç etmeyen ya da edemeyen insanlar, hâlâ bu “kâbus”un etkisinde. Toz bulutuyla kaplı şehirde neredeyse sağlam bina yok. Enkaz kaldırma işlemleri sürüyor. Kaldırılan enkazların ardından binaların yerini boş meydanlar almış durumda ve iş makinalarının dışında sessizlik hâkim.
Halk yaralarının sarılmasını istiyor.
KANGREN SORUNLAR
İnsanların suya, gıdaya, nitelikli barınmaya erişiminde güçlükler yaşandığı göze çarpıyor. Burada okullara giden öğrenciler, sağlıklı koşullarda eğitim alamıyor, yurttaşların sağlık hizmetlerine erişimi de son derece kısıtlı.
Depremde yerle bir olan Hatay’da, hayat bir türlü “normal”e dönemiyor. Kentte en büyük problemlerden biri ulaşım. Zira şehirde toplu taşıma yok denecek kadar az. Otomobili olmayan bir insan, yaşadığı konteyner kentten çıkıp eczaneye gidecek imkâna bile sahip değil. Kentte “otostopçuluk”un bir hayli yaygın olduğu görülüyor. Yollar “korkunç” çukurlarla kaplı ve her yer çamur… Altyapıyla ilgili de problemler yaşanıyor.
Hatay’da 180 binden fazla yurttaş, konteyner kentlerde yaşama tutunmaya çalışıyor. Şehir genelinde 110 konteyner kent kurulduğu ifade ediliyor. Bunların en büyüğünün kapasitesi 700, en küçüğünün kapasitesi ise 180 ile ifade ediliyor. Konteynerler yaz aylarında kavurucu, kış aylarında ise dondurucu etkiye sahip. Ayrıca yağışlara karşı da dirençli olmayan Konteyner kentlerde ısınma problemleri yaşanmakta..!! Elektrikli ısıtıcılar nedeniyle yangınların çıktığı, bu nedenle yaşamını yitirenlerin olduğu ise bir başka sorun..!!
Sevgili okurlarım,
Hülasa, Partili cumhurbaşkanının, oy için yaptığı siyasi itirafların mekanı olan Hatay'da, insanların suya, gıdaya, nitelikli barınmaya, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişiminde güçlükler yaşanılmaya devam edilmekte..!!
Yani, KAYIP ŞEHİRDE, FERYAT, FİGAN VE İSYAN AVAZININ ÖTESİNDE, DERİN BİR SESSİZLİK HAKİM..!!
SON SÖZ:
"KİMSESİZE KİMSE OLACAK KİM VAR ORADA..??!!"