Sevgili okurlarım, 

Ülkemi 22 yıldan bu yöneten muhterem zevat, taaa o zaman, gözümüzün içine baka baka: "İtibardan tasarruf olmaz..!" dediklerinde, ahırımızdaki sarı ve kara öküzümüze göz diktiklerini zımnen de olsa ifade ederken; gıkımız çıkmamıştı..!! 

Hatta, "yürü bre koca reyiz, hazineler feda olsun sana..!!" dercesine (?!) adeta alkış tutmuştuk..!!

Bu zaman sürecinde, her geçen gün artmayan, süratle eksilen hazinemiz, hoyratça çarçur edilerek tamtakır hale getirildi ve haliyle, çuvalın, boşalınca ayakta durmadığını (!!) hep birlikte gördük..!!??) 

.. Ve bu günlere, gelirken, geçtiğimiz zaman tünelinde dokuz saçma değmiş angut kuşuna döndüğümüzü, 200'ü aşan "İBİŞ VERGİLERİNİ" ödeyemez hale gelince anladık..!! Geçmiş olsun muhteremler..! Uyanın da balığa gidelim..!! 

Gözümüz aydın, kulaklarımız Manisa..!! 

*

Hepten boşaltılmış, devlet çuvalı

Dik duramaz ta ki, doldurana dek

Yirmi yıldır yuttururlar (!!) mavalı

Halkı sömürürler, öldürene dek

Halkın umudunu karartanları

Dost etmem, onursuz şarlatanları

"Muteber" sayamam (!) ağlatanları

Milletin yüzünü güldürene dek

Çıkmaza girerse ülkede işler

Kördüğüm edene gıcırdar dişler

Doğruya götürmez, yamuk gidişler

Gafleti ortadan kaldırana dek

Boşa değil, vatandaştan yergiler

Hesap bilmez beyler, borcu sergiler

Devam edeceğe benzer (?!) vergiler

Şu seksen beş milyon çıldıran dek

*

Sevgili okurlarım, 

Milletçe, ödemeyi sürdürdüğümüz 200'ü aşkın vergi az gelmiş gibi (?!) yenilerinin eklenmesi hayra alamet görünmüyor..!!??  Yani, "31 Mart 2024 Yerel Seçimlerin hemen peşinden, yani 01.04.2024 itibariyle, adına" İBİŞ VERGİLERİ" türünden ve yağlı kazık kıvamında yeni vergilerin hazırlandığı haberi  dillendirilmeye başladı bile..!! 

Oh ne ala, ne ala.... 

Bir kere daha gözümüz aydın, kulaklarımız Manisa..!!  

Şimdilik burada bir virgül koyarak, Sevgili  arkadaşım Remzi Kereci'nin gönderdiği "İBİŞ VERGİSİ" fıkrasını paylaşalım:

*

"İBİŞ VERGİSİ"

Eski zamanlardan birinde padişahın hazinesi yine boşalmış…

Har vurup harman savurmaktan, Saray'a düzinelerle at almaktan, çalgı-çengi yiyip içip coşmaktan her zamanki gibi beş para kalmamış koca hazinede… 

Padişah, vezirlerini çağırıp “Ne yapacağız?” diye sormuş;

 Vezirlerden biri “Yine halktan vergi toplayacağız, başka yolu yok sultanım” diye düşüncesini açıklamış… 

Padişah hem kızgın, hem üzgün bir tavırla yanıt vermiş:

–Vergi koymadığımız bir şey mi kaldı a koca vezir; ota da b.ka da vergi saldık. 

Hadi bulun vergi koymadık bir şey!..

Divandaki vezirler uzun uzun düşünmüşler, bir türlü işin içinden çıkamamışlar… 

Sonunda yaşlı bir vezir, “Buldum” diye bağırmış, padişah merakla “Nedir?” diye sormuş:

–Adı İbiş olandan, başı kel olandan, pazarda horoz satandan, bir de kılıbık olandan 1 akçe vergi alalım!..

Padişahın pek hoşuna gitmiş, emir vermiş, vergi uygulaması başlamış…

Bu durumdan haberi olmayan ve o ülkenin epey uzak bir dağ köyünde yaşayan İbiş isimli vatandaş, karısına bir çift pabuç ve evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzere  kümesteki çilli horozu koltuğunun altına alıp, kasaba pazarına iner.. İner ama, başına gelecek felaketten habersizdir!..

Pazara vardığında; horozu besili gören bir müşteriyle sıkı bir pazarlık sonucu, 4 akçeye  horozun satar. 

İyi fiyatla horoz satmanın mutluluğu ile yürürken, takipte olan padişahın vergi memuru İbiş'e:

–Horozunu sattın değil mi?

-Evet?!.

-O zaman, ver bakalım sattığın horozun 1 akçe vergisini..!

İbiş, bu durum karşısında şaşırır..! Peşinden memura diklenir:

- “Horoz satmanın da mı vergisi olurmuş..?” Tartışma uzayınca ahali de toplanmış etraflarına; Kalabalıktan biri seslenmiş:

–"İbiş efendi, , İbiş efendi, boşuna uğraşma, bunların elinden kurtulamazsın...! Öde 1 akçeyi de kurtul bu azaptan !.." deyince, 

Bunu duyan memur; “Aha” demiş, adı da İbiş'miş, vergi borcu 2 akçeye çıktı!..”  İbiş, memurun  bu dayatmasına iyice delirip: -“ Yok artık, İbişlik vergisi de neymiş canım..?”  deyip oradan kaçmaya çalışırken takkesi düşen ve kel kafası ortaya çıkan İbiş' e memur daha da celallenerek:

–"Kafası da kel bunun..! 1 akçe de kellik vergisi vereceksin..!" deyince İbiş, kendini kaybederek ağlamaya, yalvarmaya başlar ve:

–"Yapma ağam, ben eve gidince karıma ne derim? Vallahi eve sokmaz, maşayla gelir üstüme!.." 

Memur, bu kez, sıkıntılı bir sesle son darbeyi vurur ve:

–"Birader, sen üstüne üstlük bir de kılıbık olduğun ortaya çıktı; 1 akçe de kılıbıklık vergisi vermen gerekiyor..!!" demesi üzerine, horozun parası komple vergiye gider ve İBİŞ eve hiç bir şey alamadan boş döner..!? 

Sevgili okurlarım,

"Vergi vurgunu" vatandaşım, giydirilecek olan "İBİŞ VERGİSİ"yle, patlama noktasına getirileceğe benziyor..!! MAAZALLAH..!! 

*

Söyle, nerde kaldın İBİŞ VERGİSİ

"Elma" dersem değil; "Armut"  dersem çık

Gözletme yolunu (?!) gel pisi pisi

"Elma" dersem değil; "Armut"  dersem çık

Vergi ödemekten bir hal (!!) olanı

Görmezden gel, aşıranı, çalanı

Daralsa da (!!) vatandaşın alanı

."Elma" dersem değil; "Armut"  dersem çık