Sevgili okurlarım,
Yine, kıymetli okurumun birinden "BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM" başlıklı ironik mi ironik bir paylaşım aldım...
Bu paylaşıma "Tevcih sanatıyla" bir
nazire yazmak geldi içimden...
Sizleri daha fazla meraklandırmamak için,
"Tevcih sanatı" na dair, kısa bir tanımlama yaparak konuya girmek istiyorum...
Tevcih; Bir sözün hem medhiyye (övme) hem de yerme (eleştiri) anlamı taşıyabilecek tarzda kullanılması sanatıdır. Bunun bir adı da "muhtemelü’z- zıddeyn" dir.
Misal: "Ab-ı hayvandır efendim artığın"
Bu mısra’da ki "âb-ı hayvan" ; hem âb-ı hayât hem de hayvan suyu anlamına gelir.
Bu durumda mısra hem; "Efendim senin artığın hayvan suyudur...Yani sen hayvansın, senden artan su, hayvanın içtiği bir sudur..." cümlesi; yerme anlamını taşımakla beraber, "Efendim senin artığın âb-ı hayattır" ifadesi medhiyye olarak da yorumlanabilir...
*
Sevgili okurlarım,
.. Bu pencereden bakarak, kaleme aldığım dizelere;
"HAYDİ GEL DE SEV ŞU, ŞU SOLCULARI:)))) başlığını koyarak, olumsuz kanaat belirtirken, özünde erdemli oluşun mana ve önemini öne çıkarmaya çalıştım...
Şimdi de iletiden bir bölümü paylaşarak, devam edelim:
*
BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM
Bu solculardan nefret ediyorum
Ya, bunlar nasıl insanlar bilmem ki,
Eşitlik diyorlar
Adalet diyorlar
Özgürlük diyorlar
Herkese güvenceli iş
Herkese güvenceli gelecek
Herkese aş diyorlar
Zengin yoksul olmasın
Toplum sınıfsız
Kış günü herkesin evi barkı olsun diyorlar
BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM..!
Çocuk işçiler
Çocuk gelinler olmasın diyorlar
İnsanlar sömürülmesin
Emeklerinin karşılığını alsın diyorlar
Hastane kapılarından
Okul kapılarından döndürülmesin diyorlar
Herkes için parasız sağlık
Parasız eğitim diyorlar
BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM
İnsan ayrımı yapmıyorlar
Sen Türksün
Sen Kürtsün
Sen alevisin
Sen sünnisin demiyorlar
Sen başı açıksın
Sen başı kapalısın demiyorlar
Sen siyahsın
Sen beyazsın demiyorlar
Sen Diyarbakırlısın,sen teröristsin
Sen Yozgatlısın, sen faşistsin demiyorlar
İnsana insan oldukları için değer veriyorlar
*BU SOLCULARDAN NEFRET EDİYORUM", şeklinde uzayıp gidiyor...!!
*
Sevgili okurlarım,
Şimdi de, "Tevcih sanatı" nakış edilmiş naziremizle devam edelim:
HAYDİ GEL DE SEV ŞU, ŞU SOLCULARI:))))
Hak, hukuk, adalet, emek, ter diyen
Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları
"Hak edilen neyse, onu ver" diyen
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Şu solcular var ya, diktaya inat
Örgütsüz yaşamı saymazlar hayat
Krala, sultana etmezler biat
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Bir lokmayı hak etmeden yemezler
İstismara, "neme lazım" demezler
Susmazlar, sinmezler, boyun eğmezler
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
"Herkese iş ve aş" demek bunlarda
Hak ederek helal yemek bunlarda
Üretime dönük emek bunlarda
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Mertçe girer ekmeğinin cengine
Mülkün kaynağını, sorar zengine
Uçar kartal gibi, konar engine
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
"Parasız eğitim, insanca yaşam"
Canı pahasına (!) engeller aşan
Demez; "her gelene "ağam ve paşam"
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Hak katında, bir görürler insanı
Asla saptırmazlar, aklı, vicdanı
Sulha çağırırlar, bütün cihanı
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Her olguda sebep, sonuç ararlar
Neden, niçin, sorgularlar, sorarlar
Kimsesizi, "kimse olup" sararlar
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Yarını, yaşanmış (!) dünde aramaz
Geleceği öngörmeden duramaz
Haksızlık üstüne (!) bina kuramaz
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Öfkeleri; rüşvet, veren, alana
İnanmazlar, sarık giymiş (!?) yalana
Karşı koymak vardır, yağma, talana
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Doğasına gözü gibi bakışla
İlham veren, şiirleşen nakışla
Karanlığa bir mum daha yakışla
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Yeni bir umuda, şafak söktükçe
Birleşip, yarına emin baktıkça
Aç yatan bebeğe (!) dikkat çektikçe
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Yunuscadır, sevmeleri, aşkları
İnsana Kabe'dir gönül köşkleri
Hak, hukuk üstüne olur meşkleri
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Emek diyarında, bellidir yeri
Orda seslenirler (!) ezelden beri
Hak almadan zinhar dönmezler geri
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Hak uğruna zincirleri kırması
Özgürlük yolunda, sağlam durması
Sürdükçe yarına hayal kurması
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Sömürülen, ezilene el veren
Düşmansa da, hak yemeze gül veren
"Değenlere" dili ile bal veren
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları". "
Türk'ü Kürt'ten; Kürt'ü Türk'ten ayırmaz
Hiç birini "onlar" diye (!) çağırmaz
"Hakça paylaşımda" nefsi kayırmaz
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
"Birleşmezsek", perişanız, harabız
Çöllerde savrulan kumuz; serapız
Ezildikçe "içilmeyen (!!) şarabız"
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Vatanı sevdikçe, "hain" görülen
Ya Fizan'a, ya Rusya'ya sürülen
Bühtan (?!) ile "defterleri dürülen"
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"
Ülkeye saldıran çakaldan, kurttan
Koruyan, kollayan yobazdan, puttan
"Altıncı Filoyu" kovmuşken yurttan
"Haydi gel de sev şu, (!) şu solcuları"