Hayvanları yok sayanın yüzünde
Tebessüm aranmaz, sevgi aranmaz
Merhametsiz gudubetin özünde
İnsanlık aranmaz, saygı aranmaz
Köyde, kentte; dışarıda, içerde
Hayvanı yaşatmak, erdemdir ferde
Hayvan sevenlerin olduğu yerde
Gelecek adına kaygı aranmaz
İnsanlıkta vardır ahd ile vefa
Hiç kimse kimseye etmesin cefa
Hayvanlara her kim olmazsa deva
Onların özünde duygu aranmaz
Bu dünya herkesin; söyleyim size
Hayvanı yok saymak, yakışmaz bize.
Tüm alemi sevmek, nerde hakimse
İşte, orda, kuşku, kaygı aranmaz
Ali Dal
01.07.2022- ANTAKYA/HATAY
*
Sevgili okurlarım,
Bugün sizlerle; hayvan sevgisi üzerinden, hümanist, didaktik, ibretlik ve bizzat yaşadığım öyküyü, virgülüne dahi dokunmaksızın aktararak paylaşmaya çalışacağım.
Bu öyküden, bilhassa hayvan sevgisi şüpheli yaratıkların, haberdar olması, halisane arzumdur..?!
*
Olayın geçtiği il : Isparta
Adı geçen ilçeler : Şarkikaraağaç ve Yalvaç
Olayın geçtiği tarih: 29 Kasım 2007
Olayın tanıkları : Oktay Dal, Ali Dal, Süt üreticisi Yalvaçlı Himmet Amca, eşi ve oğlu.
O tarihte, uzunca bir zamandır, Isparta/Şarkikaraağaç'ta özel kliniğinde veteriner hekimlik yapan güzel bakışlı canım oğlum Oktay Dal' ın, hayvan sevgisi ve veteriner hekim olma tutkusu, daha ilkokul çağlarında, tatil dönemlerinde, Elbistan'da besicilik yapan dedesinin tesislerinde, dedesine yardım ettiği o günlere uzanır...
Liseyi bitirip, girdiği ÖSYM sınav sonuçlarında, hedeflediği veteriner fakültesini kazanmıştı.
Girdiği Elazığ Fırat Üniversitesini sene kaybı olmaksızın 5 yılda bitirip, hayata adım atıveren canım oğlum Oktay;
Mersin'de başladığı veteriner hekimliğine, bir müddet sonra veteriner arkadaşının daveti üzerine Isparta Şarkikaraağaç'ta "özel poliklinik hizmetinde" devam etmeye başladı. Mesleğini uzun bir zaman burada bekar olarak sürdürdü.
Duruşu, bilgisi, sevgiye, saygıya dayalı yaklaşımları ve bilhassa da manevi değerlere verdiği önemle, çevrede yer edindiği o günlerde,
ailesi olarak görev yerim olan Hatay' da ikamet ederken, özlem gidermek adına, eşimle birlikte Canımız Oğlumuz Oktay'ımıza ziyarete gitmiştik... Kaldığımız o günleri 3-5 gün geçmişti ki, gecenin oldukça ilerlemiş bir saatinde, oğlumun telefonu ısrarla ve uzunca çalmaya başladı. Açtığı telefonda, feryat sesleri duyuldu..!!
Araya giren oğlum'un ; "Amca, sakin ol da sen şu meseleyi bir anlat bakayım!!" demesi üzerine, "ineğini ölmekte olduğunu, ulaşıp, ineğinin kurtarılmasını..!!" ifade edip, açık adresini verdi.
Açık adresi alır almaz, 35 km. lik Şarkikaraağaç--Yalvaç yoluna, koyulduk...
Yalvaç'a doğru ilerlerken başlayan yağmurun hızına aracın sileceği yetişemez olmuştu..!
Güçlükle de olsa neticede Yalvaç' a 40 dakikada ulaştık... Zaman kaybetmeksizin, acı bir böğürtü ile çırpınan hayvancağızın durumunu öngörüp, Himmet Amcaya: "operasyon yapacağını ve aydınlatma gerektiğini" söyledi. Hasta sahibi Himmet Amca, uzatmalı kablo ile seyyar aydınlatma ortamını oluşturdu. Yağmurluğunu giyen oğlum Oktay, gerekli ameliyat aletlerini yakınına koyarak operasyona başladı. Aradan 15-20 dakika geçmişti ki, hayvancağızın karnında tepeleme bir el arabası dolusu foşet, muşamba ve metal parçalarından oluşan dışkı çıkıverdi. Oldukça rahatlayan hayvancağızın ağzı, dili olsa, oğluma teşekkür edecek gibiydi:))?! Başarılı sonuçlanan operasyonun, sadece hayvancağızı değil, ineğin sahibi Himmet amcayı da oldukça rahatlatmıştı...
Dikiş işlemlerini de tamamlayan Oğlum Oktay'ın, ameliyat sonrası, yapılacak işleri, sahibi Himmet Amca'ya tek tek aktardıktan sonra, yanındaki bazı ilaçlardan da verip, "inşallah sabaha kadar toparlar kendini... Bununla geçmiş olsun" temennisinde bulunup, müsaade istedi... Himmet Amca, Yağmurluğundan çekiştirerek; "doktor bey, ölmekte olan ineğimi kurtardınız, ilaçlarını da verdiniz ama halen borcumuzu söylemediniz... Biliyor musunuz, üç ay içerisinde günde 40'ar kg. süt veren 2 ineğimi daha kaybettiğim halde beni bu gün sevindirdin ya, Allah razı olsun... Ayağına taş değmesin..!!
Atadan nasihatli Oğlum, Yalvaçlı Himmet Amca'ya:" o kadar badireler yaşamışsın... Belki müsait değilsiniz diye düşünmüştüm.." deyince, Himmet Amca, adeta Oktay'ın gözlerinin içine odaklanırcasına bakarak aynen şöyle dedi: "Bu gönül güzelliğinle RABBİM seni muzaffer ve muhafaza eylesin..!!"
Bir baba olarak, Himmet Amcanın sözleri beni ziyadesiyle duygulandırmaya yetmişti.!! Bu arada, Himmet Amcanın eşi bir maşrafa suyu getirip bize ikram ederken; Himmet Amca:
"Doktor Bey, Allah seni sevdiklerine bağışlasın... Şarkikaraağaç'ta ikamet etmenize rağmen, Yalvaçlıların da aradığı hekim olmanız boşa değilmiş... Bu gün bir telefonumla Şarkikaraağaç'tan çıkıp o kadar yolu, bu yağmur altında kat edip, gelmeniz ve zor şartlar altında ameliyat yaparak ineğimi kurtarmanızı ve meccanen ilaçlar vermenizi asla unutmayacağım ve her dost meclislerinde, anlatacağım... Emeğinizine, elinize sağlık, sen şu bizim borcumuzu da deyiver hele..." ısrarı karşısında, Oğlum, Himmet Amcaya: "Amca, eğer durumunuz müsaitse, yol paramı da dikkate alarak, ötesini size bırakıyorum.. " dedi.
Himmet Amca, gömleğinin döş cebinde çıkarttığı 500 TL. Oktay'a uzattı... Oktay, bu paranın içinde 100TL.'sini Himmet Amcaya iade edip, "bu yeterlidir" dedi.
Müsaade isteyip, Yalvaç' tan ayrıldık... Sabah saat 05.15'de Şarkikaraağaç' a ulaştık. Eve gelmemizle oturduğumuz yere sızmamız bir olmuştu...
Her şeye rağmen değmişti doğrusu... Zira, o gece feryat figan eden bir insanın yüzünün gülmesine ve daha da önemlisi, ölümün eşiğinde bir canın yaşama tekrar döndürülmüş olması, az şey midir..?
Bir bakıma o gece,
"HAYVANLARI YAŞAT Kİ, İNSANLIK ÖLMESİN..!!" sözünün ete kemiğe büründüğü müstesna bir zaman dilimiydi... Unutmak ne mümkün..!!
*
Bu hatırayı bana yaşatan ve zamansız bir ayrılışla, bizi kendine hasret bırakan sen ey
canım Oğlum Oktay,
Yavrularının büyümesini göremeden, 38 yaşında, seni bizden ayıran, aynı şekilde, ülkeye daha nice hizmetler sunacak bunca değerlerimizi de , birer ikişer, üçer beşer yaşamından koparan Covid belasını binlerce kez lanetliyorum..!!
Biliyor musun canım oğlum, seninle daima bir baba oğuldan ziyade, iki arkadaş gibi kaldığımız için sana ve kendime teşekkür etmek etmek istiyorum...
.. Ve seni her geçen gün, her zamankinden daha fazla özlemekteyiz..!! Yıldızlar yoldaşın olsun... Yüce RABBİM seni cennetinde ağırlasın... Bilesin ki, bıraktığın emanetlerini yüreğimizde muhafaza etmekteyiz...
Bu niyet ve bu inançla; bir kere daha, Covid belası yüzünden, yaşamlarını kaybeden ve görev şehitlerimiz olan tüm değerlerimizi rahmetle, şükranla ve saygıyla yadediyoruz. Ruhları şad olsun...