"Hukukta Evrensellik" esastır, olmalıdır

Eksikliği, vatanda vatansız kalmak olur

"Millet olma şuuru" yerini almalıdır

"Hukuksuzluk" yaşamı kavgaya salmak olur

"Hukukta Evrensellik" her ülkeye, her ferde

 Medeni yaşam demek, hissedilen her yerde

"Hukukta Evrensellik" kalktığı ülkelerde

Hakkın kutsallığını görmezden gelmek olur

Sevgili okurlarım, 

Bu günkü konumun hukuk olması nedeniyle, bilhassa belirtmek isterim ki, hukukçu değil, İktisat Fakültesi lisans mezunuyum. Ancak en azından konularındaki boşluğumu ve açlığımı gidermek, haklarımı nereden başlayıp nereden bittiği bilincine erişmek için, hukuka dair söyleşileri, makaleleri, içtihatları ve genel insan haklarını düzenleyen hukuksal doktrinleri özümseyerek okur, hukuk cahili kalmamaya çalışırım. Paylaşmam gerektiği hususlarda da asla cimri davranmam..!! 

Siz sevgili okurlarımdan gelen iletilerde, hukuk konularına oldukça yer vermiş olduğumu, hatta hukuk konulu makalelerini vücuda getirirken, dersime iyi çalıştığım ifade edilmektedir. 

BU noktadan hareketle, hukukun evrensellik ilkeleri bakımından bilhassa son 20 yılda ülkemin uğratıldığı tahribatın büyük boyutlara ulaşması, her vatandaşı olduğu kadar beni de acıtmaktadır..!! 

İşte bu nedenledir ki, dikkatimi celp eden hukuk konularını ötelemeksizin yerinde ve zamanında köşeme taşıyarak değerli okurlarım la paylaşmaya çalışırım... 

Bu gün de öyle oldu; 

Ülkemde hukukun, Ulusal ve uluslararası bakımdan hukukta getirildiği nokta itibariyle, "HUKUKTA EVRENSELLİK Mİ, BENLİK, SENLİK Mİ..??!! sorusuna cevap bir hukuk mağduru olarak irdelemeye çalışacağım... 

Sevgili okurlarım, 

Hukukun evrensel ilkeleri, uluslararası sözleşmelerle, anayasalarla ve diğer mevzuat ile koruma altına alınmasındaki gaye, devletlerin bu evrensel kurallarına uygun hareket etmesini sağlamaktır. 

Hukukun evrensel ilkelerini, başlıklar halinde, hatırlayacak ve hatırlatacak olursak;

HUKUKTA EVRENSELLİK İLKELERİ:

* İnsan Haklarına Bağlılık İlkesi: Devletlerin tüm organlarının insan haklarına sadık kalmaları gerekmektedir..

 * Anayasa’nın Bağlayıcılığı ve Üstünlüğü: Anayasa, tüm yasal organları bağlayan temel bir hukuk belgesidir. Bilhassa bu yok sayılırcasına davranılamaz.

* Yaşam Hakkının Korunması: 

Her bireyin yaşam hakkı yasal olarak korunmalıdır.

* Mülkiyet Hakkının Dokunulmazlığı: Bireylerin mülkiyet ve miras haklarına saygı gösterilmelidir.

* İşkence Yasağı ve İnsan Onurunun Korunması: 

Hiç kimse işkenceye maruz bırakılamaz..! 

* Ayrımcılık Yasağı: 

Dil, ırk, renk, cinsiyet gibi sebeplerle ayrımcılık yapılamaz. 

* Hukuki Güvenlik ve İdari İstikrar: 

Bireylerin hukuki güvence içerisinde olmalarını sağlamak için devletin her türlü işlem ve eylemi yargı denetimine açık olmalıdır.

Adil Yargılanma İlkesi: 

Her bireyin adil bir şekilde yargılanma hakkı bulunmaktadır.

* Kanun Önünde Eşitlik: 

Her birey, kanun önünde eşit olarak kabul edilmelidir.

* Özel Yaşamın Dokunulmazlığı: 

Bireylerin özel ve aile hayatlarına saygı gösterilmelidir.

* Kanunun Geriye Yürümemesi: 

Kanunlar, yürürlükte oldukları zamanda meydana gelen olaylara uygulanır.

* Kuvvetler Ayrılığı: 

Yasama, yürütme ve yargı erkleri birbirlerinden bağımsız olmalıdır.

* Hukuk Devleti İlkesi: 

Devlet, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumalıdır.

* Hak Arama Hürriyeti: 

Her bireyin yargı mercileri önünde hak arama hürriyeti bulunmaktadır.

* Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi: 

Bir fiil için ceza verilebilmesi için o fiilin kanunla suç olarak tanımlanmış olması gerekir. 

* Masumiyet Karinesi: Bir bireyin suçlu olduğu, mahkeme kararıyla kesinleşmezse suçlu sayılamaz.

* Kesin Hüküm İlkesi: 

Mahkeme kararlarına kesinlik vasfı verilmelidir.

Bu ilkeler, hukukun evrensel değerlerini yansıtan ve her bireyin haklarını koruyan temel prensiplerdir. Her devletin bu ilkelere uygun hareket etmesi esas olup, uluslararası toplumun duyarlılığı ile sağlanabilir.

**

Sevgili okurlarım, 

Yukarıda maddeler halinde sıraladığımız 

ilkelerden de anlaşılacağı üzere, 

"HUKUKTA EVRENSELLİK İLKELERİ"ni tüm kuram ve kurallarıyla uygulamayan veya tek taraflı uygulayan ülkeler, asla ve asla "demokratik, sosyal bir hukuk devleti" olarak mütalaa edilemez, diplomasi ve uluslararası kabul bakımından itibar edilmez, tabiri caizse kabile devleti, muz cumhuriyeti olarak muamele görür ki, böyle bir duruma düşmek veya düşürülmek, ciddiye alın amaya neden olur... 

Yani tekrar edecek olursak;  Bir ülkede "HUKUKTA EVRENSELLİK İLKELERİNİ" nin uygulanmaz noktaya gelinmiş olması, Osmanlı İmparatorluğunda olduğu gibi, çöküşü hızlandırır ve harita üzerinde silinmesine sebep olur..! 

O nedenledir ki, ülkemizin ve cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "HUKUKTA EVRENSELLİK İLKELERİNİ" ne bilhassa da "laiklik ilkesine, ekonomik özgürlüğe" azami önemi vermiş ve milletine telkin ve tembih eylemiştir. 

Hülasa, daha da fazla söze hacet yoktur ve gereği, amasız, fakatsız, lakinsiz yerine getirilmelidir..!