HUKUKTA ORGAN YETMEZLİĞİ! - Hatay Söz Gazetesi

HUKUKTA ORGAN YETMEZLİĞİ!

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :30.11.2022 09:47

Bir zaman biz onsuz olamıyorduk

 

Ne oldu, o hukuk, hani ya nerde

"Gören var mı?" diye, her yere sorduk

Ne oldu, o hukuk, hani ya nerde

 

Bir zaman hukukum hassas kantardı

Ne eksik, ne fazla, doğru tartardı

Tecelli eyleyen adalet vardı

Ne oldu, o hukuk, hani ya nerde

*

Sevgili okurlarım,

Düşünce setlerini kaybetmiş veya kaybetmekte olan "malum halen ağızlar"   halen aymaz aymaz "Çok şükür Bağımsız Yargımız var" demeksizin, söze öldüm Allah başlamıyorlar..!!

Vallahi de billahi de buna "basiret bağlanması" demekten başka şey denmez..!!

Yahu be adam, hepten yok edilmiş hukukun bağımlısı, bağımsızı mı olur..!! Bırakın şu Alis harikalar diyarında dolaşmayı..!!

Taşların bağlandığı, serbest bırakılan salyalıların fing attığı;  cezaevlerinin tıka basa doldurulduğu ve yüzlerce yeni cezaevleri inşaatının devam ettiği bir yerde hukuktan ve "Yargı Bağımsızlığı"ndan eser kalır mı..?

Hakkın, hakikatin, liyakatin, samimiyetin, sosyal devlet olgusunun örselenmesiyle geçmiş şu koskoca 20 yıla bir bakar mısınız,  izanını, insafını ve insanlığını yitirmemiş olanların, ülke ahvaline bakıp kahrolmaması mümkün mü..?!

Ekonomik çöküntüyü dahi unutturan hukuksuzluğun toplumda açtığı yaralar kolay kolay kapanmaz halde..!!

Olduğu varsayılan hukukun (?!) Adeta saraya organik manadaki bağımlılığı, bu nedenle, ulusal ve uluslararası itibar zedelenmesini tetiklemiş olduğunun, halen saklanmaya çalışılması anlaşılır bir şey değildir..!!

54. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan salonunda hazıruna konuşan AYM Başkanı Sayın Zühtü Arslan: "Bağımsız yargının olmadığı yerde hukuk devleti de yoktur. Hiç kuşkusuz ki, hukuk devleti, jüristokrasi yani 'hakimler devleti' anlamına da gelmemektedir." ifadesinden,

" Kim, neyi, nasıl anlamıştır?" derseniz eğer, ülkenin siyasi mehtabına bakınız yeter..!!" derim..?!

 

Sevgili okurlarım,

Anayasa Mahkemesinin Başkanı Zühtü Aslan, siyasi iradece, yargı bağımsızlığının, yani evrensel hukuk ilkelerinin getirildiği durumdan ziyadesiyle rahatsız olduğunu (!!)

ifadeye şöyle devam ediyor:

"Adalet devletin, hukuk da adaletin temelidir" Anayasal demokrasinin en önemli unsuru, hukuk devleti ilkesidir. Hukuk, her toplum için ekmek, su ve teneffüs ettiğimiz hava kadar hayati bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla hukukun üstünlüğünün sağlanması ve sürdürülmesi, bir ülkenin geleceğinin teminatıdır. Hukuk devletinin hukuki güvenlik ve yargı bağımsızlığı gibi unsurları da Anayasa Mahkemesinin kararlarında ele alınmıştır. Bilhassa hakimin erdemli olması gerekir. Mecelle'de 'hakimin adabı' kısmında 'hakim beyn-el hasmeyn adl ile memurdur.' sözüyle, hakimin tarafsız davranarak, adaleti sağlamakla yükümlü olduğu ifade edilmektedir. Hukuk devletinin tam olarak tesisi için yargının kurumsal bağımsızlığı ve tarafsızlığı tek başına yeterli değildir. Bunun yanında yargı yetkisini kullanan hakimin de bizatihi erdemli olması gerekir. Bağımsız ve tarafsız yargının olmadığı yerde hukuk devleti de yoktur. Hiç kuşkusuz hukuk devleti, jüristokrasi yani 'hakimler devleti' anlamına da gelmez..!  Bir ülkede hukuk yoksa ne yapsan nafile. Adaletin olmadığı yerde ne gerçek büyüme olur, ne yatırımcı gelir, ne gençler layıkıyla iş bulur. Hukukun olmadığı yerde ot bitmez!" diyerek, ülkenin ulusal ve uluslarası hukuk bakımından getirilmiş olduğu noktaya dikkat çekmiştir.

 

Sevgili okurlarım,

Hukukta bozulan kantarın, günü geldiğinde bozanları da tartacağı adeta unutulmuş gibi.!!?

Hukuk üstünlüğünün, "üstünler hukukuna" dönüştüğünü, bizatihi yaşanmış bazı olaylara dikkat çekerek devam etmek istiyorum..

* Önce HAK, HUKUK, ADALET ve VİCDAN" sloganlarıyla Ankara’dan İstanbul’a yürüyen, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun; Ankara’nın Çubuk ilçesinde yapılan linç girişimi gibi önemli bir  davanın, ağır ceza mahkemeleri yerine kasabanın mahkemesinde görülmesi ve inek hırsızı failinin tutuklu bile olmaması hukuken, tam bir skandala dönüşmekle birlikte bakın daha başka nelere tanık olmuştur bu millet:

Davaya müdahiller içinde iktidar kanadına mensup siyasilerin de olmasını ve Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı’nın, sığındığı evi “YAKIN” çığlıklarının sarmasını, Milli Savunma Bakanının, Ankara Emniyet Müdürünün en ufak bir refleks göstermemiş olmalarını... Kılıçdaroğlu’na atılan yumruğun, Türkiye’nin demokrasisine ve hukukuna atıldığının dahi algılanamayışını...

Kılıçdaroğluışkırtılmış, çığlık çığlığa saldıran kalabalığın içinde kendini  o yumruğu atan kişinin, tutuksuz yargılanışını...

* Ülkenin kara para cennetine dönüştürülmesini..

*  Hukuksuzluğu hukuk sayan ve yer altı faaliyetlerine adı karışanların, yargı bağımsızlığı esasına göre yargılanması yerine bu kişilerin yurt dışı kaçışlarına müsamaha edilişini...

* Asayişi ve hukuku savunması beklenenlerin, tam aksine yasadışı faaliyetlerde adı geçenlerle aynı karede samimi pozların verilmiş olduğunu...

* Devlet Bankalarının, hülle yoluyla yandaşlara soydurulmasını...

* AKP ŞAHSIM İKTİDARI'nın, "Müşteri garantili" yağma ekonomisini sürdürmesini...

*AKP ŞAHSIM İKTİDARI'nın arka bahçesi olarak faaliyet gösteren (Tügva, Türgev, Ensar, Deniz Feneri, Türgen" gibi vakıflar aracılığıyla, menkule ve gayrimenkule çökülüşünü...

* Bir gecede Merkez Bankasında yedek akçe olarak bilinen 228 milyar doların bir anda yok edilişini...

Vesaire...Vesaire... Vesaire... unutmak mümkün mü?

*

Sevgili okurlarım,

Bunca hukuksuzluklar, nasıl mı oluştu..?

Aynen şöyle başladı, bitti:

Önce referandum kandırmacasıyla adaleti iktidara bağladılar. Ardından sadece bize mahsus bir Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ucubesi kuruldu. Medyanın yüzde 90’ını kontrol eden bir sistemi hayata geçirdiler... Peşinden yağma düzenini oluşturdular... İktidar, yalanlarla yağmasını daha çok sürdürmeyi hedeflemişti: Yani, şu virüs işi bozmasaydı eğer, Kırmızı Şapkalı Kurt, daha ne masallarla hayatın gerçeklerini ört bas edecekti...Olmadı... Cin şişeden, macun tüpten çıkmıştı bir kere...

*

Sevgili okurlarım,

Hülasa 2023 Seçimleri gelip çattı...

AKP ŞAHSIM İKTİDARININ, söyleyecek sözü, yapacağı bir şey kalmamıştı..!!??

Ülkenin ve cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün; "SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR" özdeyişini ilke edinen 6 siyasi partinin, *MİLLET İTTİFAKINDA" buluşmasıyla, AKP ŞAHSIM İKTİDARININ işi iyice zora düşmüştü..! Bu ittifakı bozma hamlelerine kalkışan AKP ŞAHSIM İKTİDARI, muhalefetin ret cevabıyla her defasında ters köşe olmuştur..!!

Bundan sonrası, seçim sandığına oyların sağlam girmesi ve sağlam çıkmasıdır...

Zira, hukukun, entübe olduğu bir dönemde, yine trafoya kedi girebilir, mühürsüz oyların gazabına uğranılabilir..!! Maazallah..!!

Sahi şu siyaset arenasına "PARMAK BOYASINI" bir kere daha hatırlatmak isterim..!!

*

Bir zaman empati, yaşardı özde

Hukuk okunurdu, eylemde, sözde

Geçer akçe idi, hak, hukuk bizde

Ne oldu, hak, hukuk, hani ya nerde

 

Yargıç cüppesinde, düğmeler gani

Cüppesi düğmesiz yargıçlar hani

Bu hal kahrediyor, seni ve beni

Ne oldu, o hukuk, hani ya nerde