MİLLİYETÇİLİK, SERDENGEÇTİLİK, FEDAİLİK VE DELİLİK ÜZERİNE! - Hatay Söz Gazetesi

MİLLİYETÇİLİK, SERDENGEÇTİLİK, FEDAİLİK VE DELİLİK ÜZERİNE!

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :05.07.2022 09:59

(MUTLAKA OKUYUNUZ!!!)

Sevgili okurlarım,

Yazın dünyasına adım atışın, 55 yılını geride bırakmış bir fani olarak, yazdığım binlerce makalelerde, araştırma yazılarımda, bir o kadar denemelerde ve binlerce dizelerde özüne uygun olarak kullandığım kelimelerin, tanımların ve tariflerin kimyasını bozanlara veya bozmaya çalışanlara olan kızgınlığımı belirterek söze başlamak istiyorum..?!!

Bu noktadan hareketle;

Bilhassa ulusal mana çağrıştıran kelimeleri,  tanımları ve tarifleri saptıranların da bir bakıma ihanet içinde olduklarını yüzlerine şamar gibi vurmak için kendimi adeta vazifeli görürüm...

Bu husustaki hassasiyetimi bilen dostlar, irdelemem ve  yorumlamam gayesiyle, her bakımdan tespit ettikleri veya tanık oldukları dezenformasyonlara, istismarlara dair haberleri ve makaleleri anında benimle paylaşırlar... Onlara, teşekkür ediyorum.

Yeni gelen ileti de, yine oldukça ilginç, oldukça çelişkili ve bir o kadar da inandırıcılıktan uzak bir mahiyet arzetmekte..!!

Konunun baş aktörünün yine aynı; değişenin ise, yine sadece figüranlar olduğunu görüyoruz :))

Hani bir zamanlar, "bilge insan, hoca efendi, din alimi, kanaat önderi" dediğiyle "iki mabad bir don"  vaziyetinde devleti birlikte yönettiği ve daha sonra terörist ilan ettiği bu ikinci rezalet filminde, bu defa figüran SEDAT PEKER; başrolde, yine AKP...!!

Bu defa, bahse konu  "akçeli serüven" AKP+MHP+SEDAT PEKER arasında geçmekte..

*

Meseleyi masaya yatıran ise;

SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI Sayın Temel Karamollaoğlu...

Şubat 2019’da, yani bundan iki yıl önce, tüm engellemelere rağmen yayınlanan ve içeriğinde; yaklaşık 400 vatan satıcısının adının olduğu ifade edilen ve  bu kişiler arasında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Bakanlık yapmış kişilerin olduğu.“VATANI SATANLAR” adlı kitabını kaynak göstererek başlıyor mektubuna...

Bahse konu mektup, "milliyetçiyim,  serdengeçtiyim, fedaiyim ve vatan delisiyim" naraları atarak sadece AKP'ye ve MHP'ye tetikçilik yapıp neticede firar eden  ve şimdi ise "kırmızı bültenle" aranmakta olan SEDAT PEKER'e hitaben yazılmış...

Virgülüne dokunmaksızın aynen naklediyorum:

TEMEL KARAMOLLAOĞLU’NUN SEDAT PEKER’E AÇIK MEKTUBU

Sayın Sedat Peker,

Son bir ayda sosyal medyada yayınladığınız beş videoyu milyonlarca kişi gibi ben de izledim.

Size yapılan türlü suçlamalar ve bunlara karşı sizin yapmış olduğunuz sarsıcı savunmalar üzerinde duracak değilim. Bunu şu anda yapan onlarca gazeteci, televizyon yorumcusu bulunmaktadır.

Sayın Sedat Peker,

Bir türküde ya da bir şarkıda belirli aralıklardan sonra tekrarlanan bölüme “Nakarat” denilir.

Sizin beş videoda yapmış olduğunuz konuşmaların tümünde de şu ‘Nakarat’ yer almaktadır:

"Biz bu vatanın fedaileriyiz..! Delileriyiz..! erdengeçtileriyiz.. ! Fedaileriyiz..!"

İşte, bu mektubumda sizin bu Nakarat bölümünüzü irdeleyeceğim.

Sayın Sedat Peker,

Son 35 yılda, Özelleştirme adı altında, Vatanın Varlıkları, yani Türk Milletinin birikimleri ve zenginlikleri yabancı-yerli şirket ve kişilere satıldı.

* Vatanın yer altı ve yer üstü madenleri  yağmalanırken siz kimlere FEDAİLİK YAPIYORDUNUZ?

* Vatanın fabrikaları ve işletmeleri yabancı ve yerli kişilere, *peşkeş çekilirken siz kimlere karşı SERDENGEÇTİLİK yapıyor, yani Kelle Koltukta kiminle savaşıyordunuz?

* Bodrum’da Yalıkavak Yat Limanı’na Mehmet Ağar’ın “çökmüş” olduğunu iddia ederek uzun uzun hesap soruyorsunuz. Peki, vatanın tüm limanlarına yabancılar “Çökerken” görünür bir DELİLİK yaptınız mı, yani vatanı delicesine sevdiğinizi dosta da düşmana da gösterdiniz mi?

 

Sayın Sedat Peker,

* Vatanın tarım toprakları yabancıların eline geçerken siz kimlerin FEDAİLİĞİNİ yapıyordunuz?

* Türk çiftçisinin yerli tohum kullanması yasaklandığında, başta Siyonist İsrail devleti olmak üzere yabancı ülkelerden ithal edilen, DNA’sı değiştirilmiş kısır tohumlar Türk çiftçisine dayatıldığında kimlerin adına SERDEN GEÇTİLİK yapıyor, yani kelle Koltukta kimlerle savaşıyordunuz?

* Türk bankaları birer birer *yabancıların eline geçerken, vatanın DELİLERİ olarak ortaya çıktığınızı gören oldu mu?

 

Sayın Sedat Peker,

* Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin malı, yani *Türk halkının varlıkları Konya Şeker Fabrikasına, Amasya Şeker Fabrikasına, Kütahya Şeker Fabrikasına ve Adapazarı Şeker Fabrikasına, sizin deyiminizle, ÇÖKTÜLER! Neden o zaman, “Biz bu vatanın fedaileriyiz” deyip ortaya çıkmadınız?

* 2003 yılında, Türk halkının malı olan dev kuruluş Petkim’e ÇÖKTÜLER!

"Biz bu vatanın serdengeçtileriyiz" diyerek ayağa fırlamanız gerekmez miydi?

* Haziran 2003’de, Türkiye’de en çok ciro yapan, en çok para kazanan ve devlete en çok vergi veren, her yıl Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu listesinde birinci sırayı alan, 4 bin işçinin çalıştığı, Türk halkının malı, dev kuruluş Tüpraş’a ÇÖKTÜLER!.. "Biz bu vatanın delileriyiz, Vatanımızı deliler gibi severiz, varlıklarımızı kimseye kaptırmayız" deyip neden ortaya çıkmadınız?

Sayın Sedat Peker,

Şubat 2019’da, yani bundan iki yıl önce, “VATANI SATANLAR” adlı kitabım yayımlandı. Bu kitabımın kapağında 76, içinde ise yaklaşık 300 Vatan Satıcısının adı bulunmaktadır. Toplam sayıları yaklaşık 400’ü bulan bu kişiler sıradan kişiler değildir!.. Bu kişiler Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Bakanlık yapmış kişilerdir.

Devletimizin en üst yönetiminde bulunmuş bu kişilerin birer Vatan Satıcısı olduğunu doğruluğu tartışmasız BELGELERLE ortaya koydum.

Sizin saygıda kusur etmediğiniz Devlet Bahçeli, kitabımdaki kişilerden biridir!

Sizin ağır biçimde suçladığınız Mehmet Ağar, Berat Albayrak ve Süleyman Soylu, kitabımda adları geçen Vatan Satıcılarıdır!

Sayın Sedat Peker,

Kitabımda adları Vatan Satıcıları olarak geçen dört eski bakan Yargıya koştular: Namık Kemal Zeybek, Abdüllatif Şener, Sadettin Tantan ve Rıfat Serdaroğlu.

Bu dört eski bakan Yargıdan şunları talep ettiler: "Kitabın baskısı hemen durdurulsun, ülke genelinde kitaplar toplatılsın ve kitabın yazarı hapse atılsın!" dediler.

Sonuç ne oldu biliyor musunuz?

Yargı tüm iddia ve talepleri REDDETTİ..!

Ancak bu kişiler bağlantılarını kullanarak kitabımın dağıtımını ve satışını engellemeye çalıştılar, bu çabaları halen sürmektedir…

Sayın Sedat Peker,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a “Recep Abi” demektesiniz.

Kişiler arasındaki dostluklara elbette karışma hakkım yok.

Ancak size, “Recep Abiniz” hakkında biraz bilgi sunmak isterim.

"Vatanı Satanlar" kitabımda kendisine 25 sayfa ayırdım, sattığı vatan varlıklarının listesi o denli uzun yer aldı!

Şimdi size sormam gerekiyor: Vatanın Varlıklarını satan “Recep Abinizin” karşısına dikilebilir misiniz, ‘Ben bu vatanın fedaisiyim’ deyip ondan hesap sorabilir misiniz?

Çok önemli bir konu daha var:

Dünyadaki en büyük, en zengin Bor madenleri Türkiye’dedir. Başta Amerika olmak üzere çok sayıda ülkenin gözleri Bor madenlerimizdedir.

Bakın ne oldu: Bor madenleri, Türkiye Varlık Fonu’na devredildi.

Fonun başında, Recep Tayyip Erdoğan var!

 Sizin dilinizle söyleyeyim: Bor madenlerimize “Tayyip Abiniz” ÇÖKTÜ!* Bundan böyle, bor madenlerimizi istediği zaman, istediği kişilere, istediği fiyata satabilir!

Bu çok önemli konuyu da “Vatanı Satanlar” kitabımda, ayrı bir bölümde, belgeleriyle okurlara sundum.

Bu konuda size sorum şu olsun: “Tayyip Abiniz” bu Vatanın, bu Milletin varlığı olan Bor madenlerini yabancılara satmaya kalkışırsa, bir Vatan Fedaisi olarak, bir Vatan Serdengeçti, Vatan Delisi olarak, karşısına dikilebilecek misiniz?*

Sayın Sedat Peker, Kişinin aynası, yaptığı işlerdir; söylemleri değil!

*Söylemleriyle tozu dumana katan, vatanseverliği, milliyetçiliği kimseye bırakmayan bir kişiye hemen inanıp kanar mıyız, yoksa dönüp somut olarak ne yaptığına, ortaya ne tür yapıtlar bıraktığına mı bakarız? İşte, ben öyle yapıyorum.

*Söylemlerinizdeki Nakaratı ele alıyor ve Vatanımız Satılırken neden ‘Vatanın fedailiğini’ yapmadığınızı soruyor, sorguluyorum!

*Vatanın Varlıkları birer birer yerli ve yabancı sömürgecilerin eline geçerken neden ‘vatanın delisi’ olduğunuzu haykırmadığınızı soruyor, sorguluyorum!

Sayın Sedat Peker,

Siz, konuşmalarınızda şu iki kavrama, haklı olarak, çok önem veriyorsunuz: Dürüst olmak ve Namuslu olmak. Size suç atanlara, tüm karşıtlarınıza “Dürüst olun!”, “Namuslu olun!” diye parmak sallıyorsunuz.

Şimdi size, ama parmağımı sallamadan uygarca sesleniyorum: "Dürüst olun, namuslu olun!"

Siz bugüne kadar ne bir vatan fedaisi, ne bir vatan serdengeçtisi ne de bu vatanın delisiydiniz! Siz, adlarını kitabımda verdiğim bazı VATAN SATICILARINA, türlü biçimlerde UŞAKLIK yapmış bir kişisiniz! Henüz 50 yaşındasınız, yani gençsiniz. Eğer bundan sonra dürüst ve namuslu davranırsanız gerçek bir vatansever olamaz mısınız? Ben, kişilerin geleceği hakkında her zaman olumlu düşünmeyi yeğlerim…

*

Sevgili okurlarım;

Bu anlatımdan sonra, ben de sizin sağduyunuza sormak istiyorum:

"TETİKÇİ" olmakla,

Hedeflediği milli değerler uğruna maldan da candan da vazgeçmek aynı şey midir..?

Aynı şekilde,

Şahsi ikbalden ötesini düşünmemek anlamı içeren bencillik ve sadistlikle;

"Ait olduğu milletin varlığını sürdürmek ve yüceltmek için diğer bireylerle birlikte çalışmak ve bu çalışma bilincini, diğer kuşaklara yansıtmak" demek olan "milliyetçilik" kavramı aynı şey midir.?

Aynı şekilde;

Kendilerinden öteyi düşünmemek ve çıkarını esas almak anlamına gelen fırsatçılıkla;

Bir değeri korumak için kendilerini riske atan veya feda eden kişi veya gönüllü askeri gruplar diye tanımlanan fedailik kavramı aynı şey midir..?

Kendi çıkarları için hedef koyup, o hedefe ulaşmak için terör estirip, sindirmeye ve susturmaya çalışma fiili ile Ortak değerlere ve davranma şekillerine sahip olan bir toplumun normlarına riayet etmeyen ve akıl dışı sapkınlık yapmak demek olan delilik, aynı şey midir..?

*

Kavramları maske yapanlara, tanımları saptıranlara, fırsatçılığı iş edinenler, bizim lügatta, sahtekar, riyakar ve fırsatçı derler..??!!

ÇAKMA MİLLİYETÇİLİK, ÇAKMA SERDENGEÇTİLİK, ÇAKMA FEDAİLİK VE KENDİSİNE DELİLİK ASLA KIVANÇ DUYACAK BİR ŞEY DEĞİLDİR..!!

ALİ DAL

02.Ü7.2022 ANTAKYA/HATAY