HİÇ KİMSEYE HAYRETMEZ..!!
Mimli zaferler ve kirli kazançlar
Kime hayretti ki, size hayretsin
Bir yanda" doymazlar", bir yanda açlar
Kime hayretti ki, size hayretsin
Alavere, dalavere çevirmek
Gönül kabesini yıkıp devirmek
Her türlü hileye sapmak, seğirmek
Kime hayretti ki, size hayretsin
Kibiri, haseti meziyet sayan
Şeytana uymuştur, Allah'a ayan
Nefis dediğin şey, zehirli çayan
Kime hayretti ki, size hayretsin
Allah akıl, vicdan bahşetmiş bize
"Ölçüp, tartın" diye nakşetmiş öze
Rızasız lokmalar, sorarım size
Kime hayretti ki, size hayretsin
Sevgili okurlarım,
Emek vermeksizin, yani hak etmeksizin elde edilen şüpheli servetler ve "mimli" başarılar, vücutta kümelenmiş iltihap gibidir..! Bulunduğu vücutta kronikleşen vicdan azabı ve suçluluk psikozu, kronik hal alır ve başı yastığa koydurmaz..! Ahlakın en ufak kırıntısını dahi taşıyanlar bu duruma düşmek istemez..!
Hal böyleyken, insanlığın inadına (!) erdemli davranışları terk edenlerden, her türlü
melaneti, her türlü nobranlığı yapmaktan geri durmayanlarla aynı dünyada yaşamak dahi eza veriyor insana..!!
Gelelim günümüzün utandıran hallerine...
Sevgili okurlarım,
Ülke olarak, öyle şaibeli, öyle acımasız, öyle kirli ve öyle inciten bir seçim dönemi geçirdik ki, bilhassa da 21 yıldır ülke idaresini elinde bulunduran "AKP Şahsım iktidarının" yani "CUMHUR İTTİFAKI" nın mensuplarınca, Türk kültürüne, toplum ahlakına, barış ve kardeşliğe, hakça paylaşıma, hukuka ve empatiye (!) aykırı ne varsa hepsi uygulandı..!!
.. Ve millet iradesi sandığa yansıtıldığı gibi çıkmadı..!!
. Ve iktidarın hilebazlık erbaplarınca, yine gaspın, yine hilenin ve yine entrikanın her türlüsü devreye sokuldu..!
Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla, muhalefetin kontrolü dışında kaldığı iddia edilen yaklaşık 20 bin sandıkta, iktidarın "hiç bir şey olmamışsa, mutlaka bir şeyler olmuştur" ekiplerince, "bir şeylerin yapıldığı" ile ilgili haberler duyuldu..!
Yani yine aynı yöntemle (?!) "ATI ALAN ÜSKÜDAR'I GEÇMİŞ" gibi:))?!
Bu işin en sonu...
Ya öncesi..?!
Asıl haksızlıklara, asıl hadsizliklere, asıl hukuk tanımazlıklara ve hakaret ötesine geçen saldırılara bilhassa 21 yıldır ülke idaresini elinde bulunduran "CUMHUR İTTİFAKI" liderleri ve mensuplarınca, seçim öncesinde başlandı..!
. Ve hoyrat davranışları kendilerine mubah, muhalefete günah anlayışı ile ağza alınmadık hakaretler, akla hayale sığmayan iftiralar ve kara propagandalar, montajlar, şantajlar ve devletin tüm imkanlarıara vermeksizin sürüp gitti..!!
Neticede, sorma, sorgulama, araştırma yapamayan eğitim seviyesi düşük, körü körüne inanıp, seçim sandığında sağlıklı ve öngörülü hareket edemeyen seçmenin oyları ile zoraki yüzde 51'yi yakalayabilir..?!
Aslında "CUMHUR İTTİFAKI" na seçimin galibi demek doğru olmaz..!!
Hülasa 21 yıldan bu yana, hiç bir zaman eşit koşullarda ve hakkı, hukuku, adaleti esas alarak seçim yapıldı denilemez..!! Diyenler de, gözümüzün içine baka baka yalan söylüyordur, güvenilmezdir..!! Samimi ve güvenilir değildir..!!
Zira Allah'la aldatan (?!) bu tipler; "Bu dünyanın öbür tarafını düşünmek gerek..! Neticede herkesin 4 metre bez hakkı var..." diye başladıkları hamasetlerinde, asla samimiyet aramamak gerekir..!
Onlar ki, din, iman, ezan, Kuran, namaz, niyaz, cami, mescit, helal, haram" nutku atarken de, öbür tarafı akla dahi getirmezler..! Bu dünyanın malına, mülküne, tahtına, tacına, hanına, sarayına tamah edercesine siyaset yaparlar..!
İşte bu haramilere bir kere daha soralım:
Üç günlük şatafatın aldatıcı görüntüsüne nefsinizi yenik düşürmeye, Manevi değerlerimizi siyasetin malzemesi yapmaya değdi mi..?
-Bunca yalanlara, iftiralara, kara propagandalara tehdit ve ağır hakaretlere değdi mi?
-Devletin tüm maddi gücünü şahsi ikbaliniz için kullanmaya değdi mi?
- YARGI, YSK TÜİK, TRT, DİYANET ve benzeri devlet kurum ve kuruluşlarının tarafsızlıklarına, güvenirliklerine halel getirmeye değdi mi?
-İktidarınızı sürdürmeyi esas alarak, Ülkenin yarısını “terörist"likle itham etmeye ve ötekileştirme ye değdi mi?
- Anadolu aydınlanmasının çerağı, büyük düşünür Hünkar Hacı Bektaşi Veli'nin "İNCİNSEN DE İNCİTME" düsturunu akla dahi getirmeksizin, ağır küfürleri karşıya tarafa reva görmeye değdi mi..?
- Ülkenin tamamının cumhurbaşkanı olmayı akıl etmek, kucaklayıcı, birleştirici olmayı hiç mi fikir etmezsiniz?
- Birleştirerek, barıştırarak, sevdirerek ülke yönetenlerin kayıpta mı, kazançta mı olduğunu hiç mi muhakeme etmezsiniz?
Bu ülkede, Gazi Mustafa Kemallerin, İsmet İnönülerin, Fevzi Çakmakların, Süleyman Demirellerin, Turgut Özalların, Ecevitlerin, Türkeşlerin de, Erbakanların da ülke yöneterek ömür bitirdiklerini, kimlerin, ne şekilde anıldıklarını muhakeme ederek kendinizi gözden geçirmek için henüz zaman geçmiş değil..!!
Naçizane "MİMLİ ZAFERLERİN, ŞAİBELİ BAŞARILARIN KİRLİ KAZANÇLARA BENZEDİĞİNİ, HİÇ BİR ZAMAN HAYRETMEDİĞİNİ" bir kere daha hatırlatalım dedik..!!