O YÜKSEK PERDEDEN SÖYLENMİŞ SÖZLER, BU YÜZE BAKAMAZ EDİLMİŞ GÖZLER! - Hatay Söz Gazetesi

O YÜKSEK PERDEDEN SÖYLENMİŞ SÖZLER, BU YÜZE BAKAMAZ EDİLMİŞ GÖZLER!

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :28.06.2022 09:58

Sevgili okurlarım,

 

Sizlerce de malumdur ki, beşeri olsun, toplumsal olsun, ülkelerarası olsun en makbul, en samimi, en özgüvenli ve en inandırıcı temas, ağız dili ile vücut dilinin özdeş olduğu andır...!!

Bir başka deyişle, karşıdakine, "sana hayranım, sizleri çok seviyorum" diyen ağız dilini, vücut dilinin, hele de göz temasının bariz bir şekilde yalanlaması değildir:))?!

Temennim o dur ki, Yüce RABBİM, hasmımızı dahi, çelişen dillerin riyasından muhafaza eylesin:))!! Amiiin..!!

*

Sevgili okurlarım,

Bir ülkenin olmazsa olmaz değerleri vardır:

Beka

Refah

Saygınlık'tır...

Bu tespit, Konfiçyüs'ün bir özdeyişini çağrıştırmakta...

Şöyle diyor Konfiçyüs: "SOYLU İNSAN İÇİN EN  VAZGEÇİLMEZ DEĞERLER, SAYGINLIK VE ADALETTİR"

Böylesine isabet kaydetmiş ve böylesine günümüzün hallerine (?!) işaret eden güzel söz olamaz..!!

Bu da gösteriyor ki, ekonomik özgürlüğünü kaybetmiş bireyler, toplumlar ve ülkeler, boş çuval gibidirler, ayakta durması beklenemez..!!

Zira bu denli bağımlı hale gelmiş olanlar, Beka,

Refah, Saygınlık gibi değerleri kaybetmişlerdir.. !

*

Sevgili okurlarım,

Diyeceksiniz ki, "bu konu da nereden çıktı.. ?!"

Hemen ifade edeyim:

Kendine mahsus ruh haliyle neyi, ne zaman, niçin yaptığını kimselerin kestiremeyeceği (?!) bilinen  ve kriz yaratmada erbabı Bahçeli'nin, "faili meçhul mızıkçılığı" sonucu, ECEVİT Hükümeti'nin dağılmasından doğan iktidar boşluğunun, yasaklı ERDOĞAN başkanlığında kurulan AKP iktidarı tarafından dolduruluşunu unutmak ne mümkün..?!

Yıl 2022...

Tamı tamına 20 yıllık AKP TEK KİŞİLİK İKTİDARI, BAHÇELİ bastonuyla bu günlere gelindi..?!

Bu süre zarfında,

kebdi siyasi tabanını genişletmek ve olabildiğince devran sürebilmek gayesiyle, yaratılan sadaka toplumunu, ayrıştırma, yasaklama, yoksullaştırma ve "havuç-sopa" dayatmasına adeta bağımlı kılarak bu günlere gelinirken,

Tarım, hayvancılık, sanayi, ticaret, hasılı her alanda üretmekten, ihraç etmekten, yani ekonomik özgürlükten tamamıyla  uzaklaşıldığı gibi, ülkenin taşınır, taşınmaz her ne varsa  bütün değerlerini, "zengin babanın savurgan mirasçısı" gibi satıp, savılarak kendi zenginliklerinin ve zenginlerinin yaratık madında engel tanınmadı..!!

Yetmedi, hazinenin kara gün için rezerv tutulan 128 milyar dolar + arka kapıdan 6 milyar doları, faili meçhul akıbete uğratıldı..?!

Yetmedi, hazine eksi 60 milyar dolar içe girdi..?!

Yetmedi, ne idüğü belirsiz vakıf görünümlü paravanlar aracılığıyla, devletin kupon değerlerine çöküldü..?!

Yine yetmedi, palazlandırdıkları "beşli çete" marifetiyle, müşteri garantili köprüler, hastaneler, hava limanları, tüp geçitler yaptırılarak, devletin son kalan kaynakları da heba edildi..?!

Yetmedi, Liyakat, donanım, bilgi ve tecrübe gibi değerlerden vazgeçildi..?!

Yine yetmedi, cemaat görünümlü ucube oluşumlara, devletin kayda değer varlıkları aktarıldı..?!

Avene marifetiyle, devletin kaynakları dışarıya transfer edildi..?!

En acısı, en düşündürücü ise hukukun askıya alınması "üstünler hukukunun" yaratılması ve devlete olan güvenin zaafa uğratılması..!!??

Vesaire... Vesaire... Vesaire...

Daha nice nice hoyratlıklar..!!

Ve gelinen nokta, her bakımdan iflas, her bakımdan bunalım..!!

*

Üç kuruşa muhtaç hale gelinince de, bir zamanlar,

"katil, cellat, hain, zalim" diye ateş püskürülen ve kanı beş para etmeyen, Suudi, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar Emirlikleri gibi, karanlıktan beslenen yarasa kılıklıların Türkiye'ye işledikleri "Gazeteci Cemal Kaşıkçı Cinayeti" nin dosyasını ADALET BAKANI Bekir Bozdağ eliyle verilmekle birlikte bunlarla yanak yanağa öpüşmelerin ve  sarışmaların tarafı ve kendisi olunması..?!

*

Hani ne oldu,

Bekalara...

Refah haline..

.. VE Saygınlığa...?!

Sahi, bir zamanlar, esip gürleyen Erdoğan'ın, o esip gürlediği Kaşıkçı katili Suudi Prensi Selman'ın, onuruna (?!) verdiği yemekte, mesaj verici güftesi olan Arapça şarkının icra edilişine ne dersiniz..?!

Peki ya şu tokalaşmadaki ve sarışmadaki iki farklı bakışın yorumunu istesek, neler söylersiniz..??!!

*

Benim yorumumu merak ediyorsanız söyleyeyim: "EKONOMİK ÖZGÜRLÜKTEN YOKSUNLUK HALİ" der geçerim:))?!

*

O, YÜKSEK PERDEDEN SÖYLENMİŞ SÖZÜN

ALTINDA KALANIN (?!) HALİNE VAH VAH

BU, YÜZE BAKAMAZ (?!) EDİLMİŞ GÖZÜN

MAHÇUBU (?!!) OLANIN HALİNE VAH VAH

 

"YALANACAK SÖZÜ" YÜKLERSEN DİLE

AN GELİR, DÜŞÜRÜR SENİ MÜŞKÜLE

ÜÇ KURUŞA MUHTAÇ OLMUŞLUK İLE

SARARIP SOLANIN HALİNE VAH VAH