İzan, vicdan, ahlak sahibi olan, bu iğrenç olayı, lanetlemekle kalmaz; çığlığını ve isyanını halen duymazdan gelenlere duyurmaya çalışır, asla neme lazım, bu defa da benim başımı ağrıtırlar demez
OLA GELEN DİN İSTİSMAR..!!
SÜRE GİDEN BİN İSTİSMAR..!!
(Birinci Bölüm)
Sevgili okurlarım,
Aklı, izanı, vicdanı ve güzel ahlakı esas alan Yüce İslam Dinini, cenabet kokan cüppeyle, sakalla ve sarıkla istismar eden, "tarikat ve cemaat kanaat önderliği" görüntüsü veren, ama esasında cenabetlik kokan cüppeli, sakallı ve sarıklı bir kısım istismarcı sapkınların yedikleri haltlar, işledikleri iğrenç cürümler, Üsküdar'ı da, Tuna'yı da, Fizan'ı da, Himalaya'ları da defalarca aşmıştır..!!
Devleti ve devlet adına ülkeyi yönetenleri yok sayan bu azgın mel'unlar güruhu, gün olmuyor ki, sıralı haltlar işlemesinler..!?
.. Ve gün olmuyor ki.
Ülkenin bir köşesinde, bir mahallinde, "malum sapkınlarca" bir rezalet yaşanmasın..!!
Tiksinti veren bu rezaletlerin aktörleri, yukarıda izah ettiğimiz kendilerini "kanaat ve inanç önderi" gösteren bir kısım sapkın mel'unlar ise, durum aynen "İmam-cemaat" meselesine döner ki, bu hale, etten öte tuzun kokuşu denir..!!??
*
Öngörü dehası ve dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk, günümüzde yaşanılan enva çeşit rezaletleri ta o günlerde öngörüp, "Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması ile ilgili tam isabet kanaate varması ve bu kanaatini, 30 Kasım 1925'te,677 sayılı kanun ile hayata geçirmiş olmasının mana ve önemi. Her geçen gün daha belirginleşmektedir.
Sevgili okurlarım,
"İndirilmiş" değil; cehaletten ve gafletten geçinen din taciri güruhlarca, "Uydurulmuş" olan ve adına din denilen hurafelerin, bilhassa İslam'a ve Müslüman alemine yaptığı ihanetler silsilesi, devletten ve devleti yönetenlerden doğan yönetim boşluğundan dolayı, uzayıp gitmekte..!!
Bilhassa "Yurt" adı altında yaygınlaşmış olan "şüpheli mekanlar" da, barındırılan kız ve erkek çocuklarına yönelik yüzlerce istismarları, tekrar saymaktan ziyade, yakınlarda yaşanılan ve adına Zina mı dersiniz, sapıklık mı dersiniz, istismar mı dersiniz, ne derseniz deyin, "rezaletin bu kadarı..!" dedirten iki olayı paylaşırken, 30 küsur milyar bütçeli "şahsına münhasır Diyanet'in, nerelerde, ne iş yaptığını merak etmiyor da değiliz..
Her ne ise, biz şu rezaletleri ortaya döküp,
20 yıldır iktidarda olan "AKP TEK KİŞİ" iktidarının olağan karşıladığı (?!) iki olaya dikkat çekmek istiyorum: Ama öncelikle, bu haberin kaynağı olan Birgün Gazetesi Yazarı Sevgili Timur Soykan kardeşimi, bu habere imzasını atmış olmasından ötürü, yüreğinden öpüyor ve alkışlamak istiyorum..
VAKA 1: İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu, Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı. H. K. G'nin 6 yaşında evlendirildiğinin ve yıllarca cinsel istismara uğradığının ortaya çıkmış olmasına rağmen, bu iğrenç olaya adı karışan, mesuliyeti olanlar hakkında halen, ne ilgili müftülükten, ne Aile Bakanlığından, ne Diyanet'ten, ne de "kendilerini İslam dininin varisi" gören ve 20 yıldır bu maske ile aldatıp, oy devşiren AKP'den en ufak bir açıklama ve samimiyet ifadesi olan bir hareket görülmedi..!!
Tekrar ediyorum: Yıllarca istismar edilmiş olan 6 yaşındaki savunmasız bir kız çocuğu..!!
İzan, vicdan, ahlak sahibi olan, bu iğrenç olayı, lanetlemekle kalmaz; çığlığını ve isyanını halen duymazdan gelenlere duyurmaya çalışır, asla "neme lazım, bu defa da benim başımı ağrıtırlar" demez..!!
Birgün Gazetesinden Sevgili Timur Soykan kardeşimin ortaya çıkardığı bu habere göre,
6 yaşında ki H. K. G'nin, cemaat görünümlü (?!) sapkınlar güruhunun, eklentilerinden olan baba Yusuf Ziya Gümüşel tarafından 29 yaşındaki Kadir İstekli ile İmam nikahıyla evlendirildiği ve aralıksız istismara uğratıldığının ortaya çıkarılmasıyla birlikte, H. K. G'nin, İstanbul Anadolu Savcılığına şikayetçi oluyor.
Bahse konu bu iğrenç olay, İstanbul Anadolu Savcılığınca yapılan soruşturma neticesinde, savcı hazırladığı iddianamede,
H. K. G'nin, anne ve babasının istismara göz yumduğu belirterek, zincirleme halinde "cinsel istismar suçu" nu işlediklerinin altını çiziyor..!! İstismarın bizatihi faili olan Kadir İstekli hakkında da "cinsel saldırı" suçundan cezalandırılmasını istiyor. Ama ne acıdır ki, ne baba Yusuf Ziya Gümüşel, ne anne Fatma Gümüşel, ne de Kadir İstekli tutuklanıyor..!!
*
Sevgili okurlarım,
Şimdi ilgililerin cevap vermeleri umuduyla soruyorum:
Geçmiş günlerde, Şarkıcı Gülşen, Gazeteci Sedef KABAŞ ve sendikacı Cihan Kolivar ve daha sayamayacağım pek çok muhalif görülen isimlerin, hakaret içermeyen ve sadece yorum olan beyanatları ve yıllar önce attıkları tweet nedeniyle tutuklanırlarken, böylesine korkunç ve böylesine iğrenç bir olaya adı karışanların tutuklanmamış olmaları izaha muhtaç bir durum değil midir..!?
Bu hususta daha fazla cümle kurup, sinirsel katsayıma tavan yaptırmadan sözü dizeler bırakıyorum:
Hangi yana dönsek orda
Din istismar, bin istismar
Sabah, akşam ve art arda
Din istismar, bin istismar
Uçkuru gevşek imamdan
Zina bulaşmış (!) ihramdan
Geçilmez oldu haramdan
Din istismar, bin istismar
Kabahati çekmez tartı
Zina her tarafı sardı
Sarık, cüppe örtmez haltı
Din istismar, bin istismar
Suiniyet, her halt (!!) eder
Secdede de hinlik güder
Yol verirsen sürer gider
Din istismar, bin istismar
Din küserse Diyanet'e
İmam başlar ihanete
Başlangıçtan nihayete
Din istismar, bin istismar
Altı yaşa nikah yapmak
Olsa olsa dinden sapmak
Şehvetine dini katmak
Din istismar, bin istismar
"Sözde İmam" tafrasıyla
Ortaçağın kafasıyla
Yüzün utanç karasıyla
Din istismar, bin istismar
Diyanet'te olsan da baş
Savsaklama sürdükçe boş
Rehberinse fikri sarhoş
Din istismar, bin istismar
Azgın imam, bomboş mabet
Orda başlar cinsi (?!) gayret
Bu İmamla (?!) dine davet
Din istismar, bin istismar
Gerek var mı uzatmaya
Kokmuş ete tuz atmaya
Böyle kaçsan da uzaya
Din istismar, bin istismar