Sevgili okurlarım,
Bugünlük, gündeme aldığım bütün ciddi konuları soğumaya bırakıp, başarabilirsem (!) bir kaç fıkra paylaşarak sizleri tebessüme zorlayacağım:))
*
Efendim,
Fıkra bu ya; Rizeli Temel, Trabzonlu Tayyip'e
kız istemeye gider. Hoş beş, kahve derken, sıra Allah'ın emri, Peygamberin kavli ile Tayyip'e kız isteme faslına gelir.
Kızın babası merak ettiklerini, Temel'e sorar:
- Oğlunuzun tahsili nedir?
Suskunluğunu koruyan çaycı Tayyip'in öğrenim durumundaki, belirsizliği kapatmak için çarçabuk:
- Emicesinin oğlu Cemal, üniversite mezunudur:))
Kız babası bir tuhaf vaziyet alırken, tekrar sorar:
- Oğlunuz ne iş yapar? der.
İşsiz olan damat adayı Tayyip yine suskunluğunu korur... Yine yerine Temel, cevaplamaya çalışır:
- Tayyip'in Dayısının oğlu muhendistir..!! Der.
Kız babası iyice pirelenmeye başlar..!
- Peki oğlunuz kaç yaşında? diye sorar...
Temel bu soruyu da; şöyle cevaplar:
- Genç yaşta vefat eden teyzesinin rahmetli oğlundan 3 yaş küçüktür..!?
Kız babası: Kız isteme seremonisini şöyle noktalar:
- Temel Uşağum, oğlunuz Tayyip'i önce mezun olduğu okulla; daha sonra işiyle buraya tekrar gelirken de, yaşıyla tanıştır ki, seni fazla yormasın:))?!
*
BU İŞ DE BİR İŞ VAR GİBİ..?!
Genç kız, annesine: "Anne arkadaşımla sinemaya gidebilir miyim?" der.
Anne: "Kızım, gideceğiniz ne tür bir film?"
Kız : "Korku filmi, anne.."
Anne: "Olmaz.. Korkup birbirinize sarılmalar filan. Olmaz..!
Kız:" Peki anne, film romantik olursa? "
Anne: " O hiç olmaz. Havaya girilip, öpüşmeler filan başlar, olmaz olamaz..! "
Kız : "Anne bari komedi filmi olsun"
Anne : "Bak o olur" der ve kız sinemaya gider. Eve döndüğünde, anne kızına filmin nasıl olduğunu sorar...
Kız : "Anne, çok acayip komikti. O kadar güldüm ki, film bitinceye kadar erkek arkadaşım, en nazik yanımı eliyle kapatmasaydı, inan altıma kaçıracaktım." diyerek, özür ile kabahati karıştırır.
*
TAVUK GÖĞSÜ...
Adam restorant gider ve garsondan "tavuk göğsü" ister.
Garsonun getirdiği yemeği, alttan üste, sağdan sola bir hayli karıştırdıktan sonra, garsonu çağırır:
- "Tavuk göğsü istemiştim, ama içinde tavuk göğsünün zerresini göremedim..!" der.
Adamın tepkisini gören garson, yemekle ilgili mevcut kusuru kapatmak için kıvrak zekasını kullanarak: "Beyefendi, tavuk göğsünü elbette göremezsiniz..! Mesela vezir parmağı istemiş olsaydınız, tabakta Fazıl Ahmet Paşa'nın işaret parmağını mı arayacaktınız? Tövbe tövbe..!" diyerek, üste çıkmayı becerir.
*
Sevgili okurlarım,
Hikaye bu ya,
Daha sonra öğrendiğimize göre,
Trabzonlu Tayyip, gösteremediği diplomasından, bulamadığı işinden ve büyük yazılmış yaşından dolayı müzmin bekar Trabzonlu Tayyip olarak kala kalmış:))?!