HDP Saldırganı Hakkında SADAT İddiası: 'Suriye'de Silahlı Eğitimden Geçirildi'
SADAT'a bağlı emekli askerlerin Harp Okulları mülakatına üç yıl boyunca girdiği iddia edildi.
SADAT'a bağlı emekli askerlerin Harp Okulları mülakatına üç yıl boyunca girdiği iddia edildi.
Son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SADAT'ın terörist yetiştiren bir kurum olduğunu öne sürdü.
Kılıçdaroğlu SADAT'ın Önüne Gitti: 'Seçim Güvenliğini Sarsacak Bir Şey Olursa Sorumlusu SADAT'
SADAT, bu iddiaları yalanlarken yargı da bugüne kadar iddialarla ilgili ciddi bir soruşturma yürütmedi.
SADAT, bu iddiaları yalanlarken yargı da bugüne kadar iddialarla ilgili ciddi bir soruşturma yürütmedi.
SADAT'ın Kurucusu Adnan Tanrıverdi Kimdir? Adnan Tanrıverdi Nereli? Ne İş
Seçimde gidecekleri için her tür iç karışıklığı çıkarmaya utanmadan açık açık hazırlık halindeler
ya chpli pembe oturma organlılar ateş olsa nereyi yakacak ki onlar için silahlı örgüt kurulsun :d.d.d sadat, blackwater gibi bi özel askeri firma. dünyada konvansiyonel savaşlar bitti artık. vekalet savaşları var. türkiye de ortadoğuda bu işi sadat aracılığı ile yapıyor.
Sadat memleketin en ponçik kurumudur. Aksini söyleyen Fetöcüdür. (Güldük eğlendik.) Radikallere ağır silahlı eğitim veren, hatta tank kullanmayı öğreten, Tsk'nın bilgi birikimini çeşitli yollarla piyasa malı gibi satan da ağır orospu çocuğu vatan hainidir!
*
Eski SADAT’çı askerden 15 Temmuz itirafları: Halkı ezen tankı SADAT’çılar kullandı.
15 Temmuz’a katılan SADAT üyesi Osman Görer’in itirafları gündeme bomba gibi düştü. YouTube’da yayın yapan ‘Öteki Yorum’ programında gazeteci Adem Karaçoban’ın konuğu olan Osman Görer, 2012 Şubat ayında kurulan SADAT’a bir ay sonra müracat ettiğini anlattı. Ankara’da 9 ay askeri eğitim aldıklarını ileri süren Görer, 2013 yılının Ocak ayından itibaren de maaş almaya başladığını söyledi.
Yıllık izinde olduğu dönemde, 13 Temmuz gecesi göreve çağırıldığını anlatan Görer, askeri kamuflajlar giyerek 28. Mekanize Tugayı’na gittiklerini söyledi. Görer’in açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
⁴13 Temmuz günü bir mesaj geldi. Ankara’da 28. Mekanize Tugayı’na gidip eğitim alacağımız, tank kullanacağımız söylendi. Eğitim sonrası tank teslim edilecekti.
15 Temmuz akşamı saat 17.00’a kadar eğitim alanındaydık. Üzerimizde hiç bir elektronik alet, telefon vs. yoktu. Bir gün sonra sabah oradan ayrılacaktık.
Kumanyayı aldıktan sonra 18.30’a doğru bir hareketlilik başladı. Biz tankın içerisinde 3 kişiydik. Sürücü, nişancı ve doldurucu olarak.
SADAT’ın içerisinde darbe gününe kadar gördüğüm tek rütbe ‘başçavuştu’. Başka da rütbe görmedim. Zaten sadece 10 kişilik kendi grubumuzu tanıyordum.
Biz o gün orada 10 kişiydik. Üçümüz tankın içindeydik. Diğer bölgelerde de görev yapmış SADAT’çı askerler olduğuna inanıyorum.
15 Temmuz sonrası Kadıköy’de buluşma noktasında SADAT’çılarla buluşsaydım, muhtemelen öldürülecektim.
21.00 gibi Nuri Büyükyazıcı bize ‘Genelkurmay’a terörist bir saldırı olacak. Tanklarınız hazır olsun. Sizin göreviniz çevrenin güvenliğini sağlamak. Terör seviciler size engel olmak isteyebilir.’ dedi.
İnönü Caddesi’nden Genelkurmay’a gidecektik. O istikamete giderken başımıza bazı olaylar geldi. Halk önümüze çıktı. Bazı şeyler yaşandı. Burada suçumla ilgili sizleri şahit tutmak istemiyorum. Bir günah işlenmiştir. Allah beni affetsin.
15 Temmuz’u Gülen Grubu değil, SADAT’çılar yaptı. Başka birşeyi bana düşündüremezsiniz. Hayatını kaybedenlerin katili SADAT’tır. Çünkü ben şahit oldum. Beni başka birşeye inandırımazsınız. Ankara’da halkı ezen tankı kullanan ‘başçavuş’ SADAT’çıydı.
15 Temmuz benim işlediğim en büyük günahtır.
Gülen Grubu’ndan özür diliyorum. Bana haklarını helal etsinler. Erdoğan ve Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz’da büyük günah işledi. Kimse Gülen Cemaati bu darbeyi yaptı demesin. Cemaat bu darbenin içine çekildi.
Gülen Cemaati 40 yıldır var. Sövene elsiz, dövene dilsiz bir cemaatten bahsediyorum. Keşke Allah bana nasip etseydi de hayatımı onlara bağlı bir kuruluşta idame ettirebilseydim. Rabbim bana nasip etmedi. Bir kaç bardak sularını içtim.
Erdoğan’a sesleniyorum; yanındaki insanlar seni yanıltmış olabilir. Gülen Grubuna bağlı insanları cezaevlerinden bırak. Günahsız bu insanlar. Cemaat’in tamamından özür dilemeli, af dilemeli. Ben size günah işleyen grubu söylüyorum; SADAT’çılar…
00.30 gibi Genelkurmay’ın önüne geldik. O saate kadar halk gelmemişti. Bize 00,00’dan önce orayı terk etmemiz gerektiği söylenmişti. Tankın halkı ezdiği noktadan bahsediyorum.
Gençlik Caddesi’nden sonra Polatlı bölgesine kadar geldik. Bir insanın bedenine zarar vermişsin, bunu Allah biliyor. İstemeyerek zarar verdim. Tankın kapağını kırmak üzereler.
Videolardan izledim. Çarpmış olabilirim. Bizi buraya sürekleyenler, bizi bu pisliğin içine çekenler çıkacak Allah’ın karşısına.
15 Temmuz’dan sonra her gün Allah’tan af diliyorum, Fethullah Gülen’den af diliyorum.
Akın Öztürk’ün Cemaat’le hiç alakası yok. Bunu ben bile biliyorum.
Bizim 15 Temmuz’da kullandığımız tank, 11 Temmuz’da Yüzbaşı Ferdi Anaz’ın zimmetine verilmiş. Adam 3 gün önce orada görevlendirilmiş.
O gün oraya çağırılıyor Ferdi Anaz. Kumpas kuruluyor. O tanka hiç binmediğini söylediği halde müebbet ceza alıyor. Tankı biz kullandık!
Gencecik askeri öğrencileri köprüye çağırıp delik deşik ettik. Hepimiz yaptık bunu. Bu çocuklar silah bile kullanmadı. Ama müebbet cezalar verildi o çocuklara.
Vicdanen çok rahatsızım. Bizim yüzümüzden günahsız insanlar darbeci diye (tutuklandı, işkence gördü)… Neden SADAT grubunun 15 Temmuz’da görev aldığı söylenmiyor?
251 kişiyi SADAT’çılar öldürdü. Cemaat’in alayını toplasan bir sinek bile öldüremez. Cemaat’i de çok iyi tanırım. 11 yaşında yurtlarına gidip gelmiştim.
Bunlar Cemaat’i temizlemek için kurgulanmış bir oyun. Erdoğan’ın koltuk sevdası… Hulusi ve Süleyman Soylu’nun ellerinde kan var. Bunların elleri kanlı. Ben cehennemde bir gün kalacaksam, onlar ömür boyu kalacak.
Günahsız askerler Türkiye Cumhuriyeti’nin zindanlarında yatıyor. Şehit olanların ailelerinden özür diliyorum. Benim elimde de deliller var. Ama bir aşama gerekiyor. Melih Tanrıverdi, Adnan Tanrıverdi… Bunlar yaptı. BizMelih Tanrıverdi, Adnan Tanrıverdi… Bizi bunlar zalimleştirdi.
*
SADAT A.Ş., 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli 23 subay ve astsubay tarafından kuruldu. Şirket, Adnan Tanrıverdi ve diğer dört üyeden oluşan bir Yönetim Kurulu oluşturdu. Adnan Tanrıverdi'nin oğlu Mehdi Tanrıverdi, şu anki Yönetim Kurulu Başkanı'dır.
*
SADAT
Türkiye merkezli Paramiliter Güç
Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. veya SADAT A.Ş., Türkiye merkezli bir askeri danışmanlık şirketidir. Şirket, 28 Şubat 2012 tarihinde emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi tarafından kurulmuş olup uluslararası alanda askeri ve iç eğitim, savunma danışmanlığı ve mühimmat alımı gibi hizmetler sunmaktadır.[1] Şirketin merkezi İstanbul'un Beylikdüzü ilçesinde yer almaktadır.[2]
Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Kuruluş: 28 Şubat 2012
Kurucu: Adnan Tanrıverdi
Genel merkezi: Marmara Mah. Hürriyet Bulvarı
No:110/H Beylikdüzü
İstanbul, Türkiye[2]
Kilit kişiler
Melih Tanrıverdi
(Yönetim Kurulu Başkanı)[kaynak belirtilmeli]
**
Ulusal güvenlikte bir kapalı kutu: SADAT
Türkiye'deki özel güvenlik şirketi SADAT'la ilgili iddialar artıyor. Cumhurbaşkanı'nın "paramiliter gücü" olduğu iddialarından Suriye'deki rolüne kadar Almanya’da da soru önergelerine giren şirketi mercek altına aldık.
Kendisini "Uluslararası savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren ilk ve tek şirket" olarak tanımlayan SADAT A. Ş. hakkında kurulduğu 2012 yılından bu yana farklı iddialar ortaya atılıyor. Şirket bugüne kadar 15 Temmuz darbe girişimi sırasında askerle çatıştığı ve SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’den daha nüfuzlu olduğu gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de, iki yıl önce SADAT’ın Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları olduğu iddiasını ortaya attı. Son olarak Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mehmet Ali Güller, 6 Şubat’ta yayınlanan köşe yazısında, "İdlib’deki gözlem noktalarının kurulmasını SADAT istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da TSK’nın karşı çıkmasına rağmen kabul etti" iddiasını öne sürdü.
SADAT’ın kurucusu olan ve yakın döneme kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güvenlik danışmanı olan Adnan Tanrıverdi, tüm iddiaları kesin bir dille reddediyor. Dönem dönem şirketin resmi internet sitesi üzerinden ya da medyaya verdiği röportajlarda SADAT’ın Türkiye'de ve yurt dışında hiçbir sivile veya gruba silahlı eğitim vermediğini belirten Tanrıverdi, "Hizmetlerimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin dost ve müttefik ülkelerinin orduları ve polis teşkilatlarına yönelik programlar içermektedir. Bunun dışında bir çalışmamız olmamıştır" diyor...
Sevgili okurlarım;
Arapça "Seyitler" anlamına gelen SADAT’ın askeri alanda eğitim, donatım ve danışmanlık faaliyeti göstereceği ülkeler, Türkiye’nin dış politikasına uygun şekilde seçiliyor. Şirketin son yıllarda savunma sanayisinde önemli adımlar atan Türkiye’nin silah ihracatı konusunda da 'pazarlamacı' olarak görev yaptığı öne sürülüyor. İnternet sitesinde şirket merkezi olarak İstanbul-Beylikdüzü gösteriliyor. SADAT bünyesinde kaç kişinin çalıştığı, bu kişilerden kaçının asker kökenli olduğu ise bilinmiyor...?!
*
Netice olarak; Erdoğan'ın;
Bir zamanlar methü senalarla yere gõğe sığdırmadığı; "bilge insan, hoca efendi, ulema, kanaat õnderi" şeklinde takdim ettiği ve bu arada, devletin tüm kurumlarına sinip 15 Temmuz 2016'da darbe girişiminde bulunan FETÕ'nün, ülkeye ağır bedeller õdettirdiğini "olmamış" sayması ve bir benzeri olan SADAT'la ve ASSAM'la organik bağ kurma boşluğuna düşmesi asla kabul edilemez..!!
Zira bu ülke bu kadar zulmü ve haksızlığı hak etmiyor..!! Yazıktır..! Ayıptır..!! Günahtır..!!
Gider ayak bu kadarını, bu ülkeye reva gõrmüş olamazsınız..!!
*
"El insaf" diyerek, davranma sağır
Bil ki her yanlışın bedeli ağır
Karıştırma hakkı, nahaktan ayır
Şaşırtmasın "sadat" lanmış saltanat
SADAT'destekçisi geliş gidişler
Vicdanı yaralar, şaibe (?!) işler
Bil ki hayır etmez, karanlık güçler
Şaşırtmasın "sadat" lanmış saltanat
