TARİFİ TAHRİF"TE AKP ORYANTALİ - Hatay Söz Gazetesi

TARİFİ TAHRİF"TE AKP ORYANTALİ

  • Yazar :ALİ DAL
  • Eklenme Tarihi :11.04.2022 10:27

Ülkemde karıştı, muhacir, ensar

Ev sahibi göçer oldu (?!) sonunda

Arslana kahyalık verince sansar

Devekuşu uçar oldu sonunda

 

Yırtık büyüdü ki; tutmuyor yama

Halimiz hal değil, adeta koma

Bu hallere düştük, göz yuma yuma

Çatal kazık geçer oldu sonunda

 

Göçebe gelenler, serdiler postu

Üç günde oldular kalburun üstü

Ne gitten anladı, ne kızıp, küstü

Başımıza s.çar oldu sonunda

 

Milletçe şaşırdık, bu olan işe

"Buradayız" diyerek, tuttular köşe

Üç porsiyon yemek, yetmedi beşe

Ev sahibi naçar oldu sonunda

 

Sevgili okurlarım,

"YOKSULLUK, YOLSUZLUK VE YASAKLAR" la "mücahit" görüntüyle ile tek başına mücadele etmek vaadini, yüksek perdeden seslendirerek iktidar olan "AKP Oluşumu"nun; 20 yıllık zaman sürecinde 180 derece aksi istikamette anlayış sergileyerek, ülkede yarattığı "hukuksal çöküntünün, ekonomik açmazın, toplumsal ayrışmanın, haksız kazanç edinmenin ve bilhassa da inanç istismarının" izahı ve iknası imkânsız hal almıştır:))?!

Mücahitlikten müteahhitliğe evrilen "AKP ŞAHSIM İKTİDARI" bu 20 yıllık süreçte öylesine kabuk değiştirdi ki; Türkiye'de ve dünyada şüphe ve  güvensizlikle birlikte anılır hale gelmiştir..!!

Bu gün, bilhassa "ustalaştığı, yani erbaplaştığı" dört noktaya dikkat çekerek meseleye ışık tutarsak beraberinde de bir çok acı ve düşündürücü hakikatlere parmak basmış oluruz...

*

NOKTA 1: Yıllarca "bilge insan, ülkenin yetiştirdiği müstesna değer, mütedeyyin şahsiyet" diye tanımladığı FETÖ Elebaşısı ile "iki mabad bir tuman" vaziyetinde ortak hareket edip, devletin kurum ve kuruluşlarını ayağına serenin bizatihi kendisi olmasına  rağmen, "sütten çıkma ak kaşık" mış gibi, her önlerine geleni FETÖCÜLÜKLE suçlayacak derecede "pişkin"lik halini sürdürmesine..?!

 

NOKTA 2: Lanet olası PKK ile mücadele yerine, OSLO'da, DOLMABAHÇE'de, HABUR'da muhatap kabul edip, müzakereler yapmış olmasına ve teröristbaşından mektup getirtip Diyarbakır'da okutulmasını ve terörist kardeşi Osman Öcalan'ın devlet televizyonunda ağırlanmış olmasına rağmen; bilakis PKK terör örgütüne karşı kararlı  duruş sergilemeyi sürdüren muhalefet partilerinin, muhalif basın mensuplarını, kendilerinden olmayan ve seçilerek yerel yönetimlerde görev almış başkan ve meclis üyelerini PKK'cılıkla, terör destekçiliği ile suçlamaya devam etmesine..?!

 

NOKTA 3: Türbanın, ezanın, Ku'ran'ın, namazın, niyazın, cennetin, cehannemin vatanın, bayrağın, şehitlerin, gazilerin yegane söz sahibiymiş gibi hareket edip,

kendilerinden olmayanları, fiziki ve benzeri dayatmalara maruz bırakırken aynı zamanda da inanç istismarcılığını devam ettirmesine..?!

 

NOKTA 4: Küresel güçlerin; "BOB'LU İŞLERİN EŞ BAŞKANISIN" diyen emperyalist şer odaklarının Ortadoğu'da "ARAP BAHARI VE DEMOKRASİ"  senaryolarını sahneleme anında, öngörüsüz yaklaşımla (?!) durumdan vazife çıkararak, (Suriye, Irak, Libya, Fas, Tunus, Cezayir, Mısır, Afganistan, Somali) de kaos yaratılmasında, günümüze değin sürdürüimesine ve ülkeye  ağır bedeller ödettirmekte olmasına; göz kapamak veya yok saymak, vatana ve millete ihanet olur ki, buna hiç kimsenin hakkı ve haddi olamaz..!!

*

Sevgili okurlarım;

Hiç yoktan ülkelerini terk etmek zorunda bırakılan 10 milyon mülteciye kapıları açarak Türkiye'yi "MÜLTECİLER DİYARINA" çevrilmesi ve yüz milyar doları katlayan mali çıkmaza sokulması; asla masum gerekçelerle kapatılamaz..!!

Dahası, AKP'nin, ülke çıkarlarını gözetmek yerine kendi siyasi geleceğini önceleyerek, vatandaşlığa kabul edişi; bunu da " İSLAM, ENSAR, MUHACİR, SUFFE" kılıfına sokuşu, kelimenin tam manasıyla "AKP USULÜ KIVRAK ORYANTAL" demek yerinde olur:))?!

"TARİFİ TAHRİF"TE AKP ORYANTALİ :)) başlığını kullanmış olmam ise asla tesadüfi değildir..!!

Zira; "metin üzerinde kalem oynatma, aslını değiştirme ve anlatımda olayı bilerek yanlış aktarma, değiştirme, bozma" anlamı içeren TAHRİF kelimesi ile örtüşen durumlar söz konusudur.

Dahası, eğer bir ülke, dışarıdan “geçici koruma statüsü” adı altında, kendi halkını kandırarak sınırları açıp 10 milyon göçmen alıyorsa, orada küresel emirleri yerine getiren bir kadro var demektir. Bunun adı, YENİÇAĞ GAZETESİ yazarı Arslan Bulut'un tabiriyle; “muhacire ensar olmak” değil, bizatihi işgale kapı aralamaktır.. !!"

*

Sevgili okurlarım;

Sözün özeti; ülkeme reva görülen bunca yanlışlara, bunca sorumsuz çıkışlara, bunca mali faturalara ve yaratılmış olan böylesine kriz ortamına sebep olan ve kabile devleti usulüyle ülke yönetmekte ısrar edenlere, bu milletin sandıkta vereceği cevabı merak etmiyor da değilim..!!

Neticeyi birlikte göreceğiz..!!

Hadi hayırlısı...