"Uyanmam" diyene, etmiyor para
Giden çeker, gelen çeker "üç çizik"
"Kalk artık!" dense de, uyanmazlara
Giden çeker, gelen çeker "üç çizik"
Hurafe işlerde (?!) medet arayan
Gelemez kendine (!) Allah'a ayan
Her kimse, çürüğü sağlamadan sayan
Giden çeker, gelen çeker "üç çizik"
Aranılmaz değersizler değerde
Sabah ancak ışıklanır seherde
Karanlığa kaldığınız (!) her yerde
Giden çeker, gelen çeker "üç çizik"
"İlim ilim bilmek" ise bil yaşa
Yaratan oldukça, tapılmaz taşa
Aklını başına almazsan (!) haşa
Giden çeker, gelen çeker "üç çizik"
*
Sevgili okurlarım,
22 yılda, adeta "kendisine yabancılaştırılan" şehitler ve gaziler diyarı ülkemizin düşürüldüğü vahim hali "üç paralık nefis" uğruna, "üç maymunu" oynarken, "Kuran, ezan, vatan, bayrak" hamasetlerini ısrarla sürdüren kokuşmuş zihniyeti, "Baba Erenlerine" atfedilen, "muska fıkrası" gayet güzel özetlemekte..!!
Fıkra, Tarsuslu Remzi kardeşimden...
Konuya girmeden önce, bu fıkrayı sizlerle paylaşmaya çalışacağım:
ÜÇ ÇİZİK ÇEKME İŞİ...
Efendim,
Aksilik bu ya; günün birinde bir ağanın çok değer verdiği, Kangal çoban köpeği hastalanır. Telaşlanan ağa, yanına çağırdığı çobana der ki:
- "Nefesinin keskin olduğu ünlenen Baba erenlere git ve selamımı söyle. Şu bizim davar itine acele bir şifa musgası yazsın..!" der...
Çoban, Baba erenlere hediye etmek üzere, sürüden bir koç seçip götürür. Baba verenlere ulaşır ve "ağanın selamını" iletip durumu anlatır. Baba erenler, Bir besili koça, bir de çobana bakıp;
-"Peki" der ve bir muska yazıp verir çobana.
Çoban muskayı alıp döner sürüsünün başına. Yazdırdığı muskayı köpeğin boynuna asar... Tesadüf bu ya, birkaç gün sonra köpek iyileşir.
Bu haber, etraftan duyulur..! Dedenin ününü duyanlar, dilden dile dolaştırırken;
-"Duydunuz mu, baba erenler ağanın hasta itine mısga yazmış.. Yahu, hiç ite mısga yazılır mı?" derlerse de; birkaç gün sonra köpek iyileşir.
Ama ne var ki,
Söylenti kadının kulağına gider. Kadı, baba erenleri, derdest ettirip huzura getirtir.
Hiddetten kükreyen kadı:
-"Bre kendini bilmez, bre zındık bir köpeğe muska yazılır mı? Allah kelamı köpeğin boynuna takılır mı?!" deyince, baba erenler gülümseyerek şöyle der:
- "Kadı efendi! Ben ite muska yazdım, ama muskaya Allah kelamından tek harf karıştırmadım. Sadece ağanın ısrarını yerine getirdim. İsterseniz emredin yazdığım muskayı getirsinler. Açıp okuyun, muskaya neler yazdığımı kendiniz görün..!"
Kadı emreder. Köpeğin boynundaki muskayı alıp getirirler. Muskanın üzerindeki muşambayı kesip çıkarır ve içinde yazılı olanı okur.
Daha da hiddetlenmesi beklenen kadıyı, gülme krizi tutar..!! Çünkü, o muskada şöyle yazmaktadır:
" Baktım koçun etine
Muska yazdım itine
Tutarsa da s..ime
Tutmazsa da s..ime"
*
Sevgili okurlarım,
Yirmi iki yıldır, boyunlarına, hurafe işi; "cennet vaat eden muskaları" takmayı sürdürenlere, söyleyecek hiç mi sözünüz yoktur..!?
Benim ne dediğimi merak ediyorsanız, işte söylüyorum:
ALLAH, KİMSEYİ AKLEN UYANMAKTAN VE MUHAKEME EYLEMEKTEN KİMSEYİ YOKSUN BIRAKMASIN..!!