Varsıl doğan Varlık Fonu
Ne iş tutar karanlıkta
Başa giyer oldu donu
Hapı yutar karanlıkta
Üstten konan alttan düşer
Heba olur (!!) üçer, beşer
Gelen, giden öper, dişler
Bir hoş yatar, karanlıkta
Ne haldedir bilen yoktur
Teşhis etmez olmuş doktor
Yalan beyan dersen çoktur
Alır, satar karanlıkta
Kimler yapar, kimler bozar
Darmadağın çarşı, pazar
Künyesinde varsıl yazar
Zarar tartar karanlıkta
*
Sevgili okurlarım,
Türkiye Varlık Fonu'nun ne olduğu, yetki sınırlarını ve ne gibi faaliyetler yaptığını, ben de sizler gibi merak etmekteydim..Varlık Fonuna dair merakım mucip olanları, araştırmaya koyulduğumda eriştiğim bilgileri, belgeleri derdest edip, meseleye geniş açıdan bakmaya başladığımda, merakımın ve hayretimin katsayısının üçe,, beşe katlandığını gördüm..!!
Sevgili okurlarım,
Edindiğim bilgiler ışığında,
Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Bu Kanunun, 26 Ağustos 2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği tarih itibariyle irdelediğimde, profesyonel yönetim ilkelerine ve özel hukuk hükümlerine tabi olan Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketinin; ana faaliyet konusunun; fonların kurulması ve yönetimi olduğunu öğrendim...
Sevgili okurlarım,
Türkiye Varlık Fonu, çalışmalarına başlarken;
"Türkiye’nin stratejik varlıklarını geliştirmeyi, değerlerini artırmayı, ülkemizin öncelikli yatırımlarında kullanılmak üzere kaynak sağlamayı, ekonomik istikrarı artırmayı ve kalkınmaya katkı sağlayarak, kamuya ait olan varlıkları daha etkin ve verimli bir şekilde yönetirken, mevcut kamu varlığına değer katarak gelecek nesiller için daha güçlü bir Türkiye hazırlamayı hedefliyor..!!
Devredilen tüm kamu varlıkları ve fonlar Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ile bağlı şirket veya iştirakleri ile fon ve bünyesinde kurulacak alt fonları kapsayan yatırım planlarına uygun olacak şekilde, yine şirketlerin mevcut yönetimleri ve işletme politikaları, iş planları, yatırım ve büyüme stratejilerine uygun olarak değerlendirme misyonu üstlendiği ifade edilmekte...
Zira Varlık Fonu; Ulusal ve uluslararası finans kuruluşları da dâhil olmak üzere ilgili paydaşlarla sağlanan iş birliği ve sürdürülebilirlik ilkesiyle uzun vadede kurum ve kuruluşların devamlılığına ve ekonomimize katkısını arttırıcı yatırımları gerçekleştirmeyi hedefleyerek yola revan oluyor...
Yani, projeler hayata geçtikçe, istihdam sağlanacak, hem de finansman maliyetleri üzerindeki baskı azaltılırken, tasarruflardaki ve yatırımlardaki artışın, ülkemizin büyümesi ve kalkınması üzerinde olumlu etkiler yapacaktı..!
Şimdi,TVF "Türkiye Varlık Fonu" nun amaçlarını bir kere daha hatırlamaya çalışalım:
* Önemli kamu varlıklarında değer artışı sağlayarak ekonomik büyümeye katkıda bulunmak,
* Katılım finansmana uygun varlıkların gelişmesine destek olmak,
* Sermaye piyasalarının araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak,
* Türkiye’ye daha fazla yatırımcı ilgisini çekmek ve yeni yatırımlar için sermaye sağlamak,
* Stratejik önem arz eden sektörlerin gelişmesine ve büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek...
* Fona bağlı alt fonları kurmak ve yönetmek.
* TVF’ye devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonundan aktarılmasına karar verilen nakit fazlasını
Bakanlar Kurulu kararı ile TVF’ye aktarılmasını yapmak...
* Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansmanı ve kaynakları oluşmaktadır.
*
Sevgili okurlarım,
Şimdi gelelim zurnanın "zırt" kısmına...
Türkiye Varlık Fonu, şimdiye kadar özüne uygun yönetildi mi? sorusunu sorup cevap aradığımızda, işlerin hiç de öyle yürümediğine, yürütülmediğine tanık oluyoruz. .!!??
*
TVF'nunda;
286,5 milyar TL. yönetilen Öz kaynak yönetildiğini, 7 farklı sektörden 26 şirket, 2 lisans ve taşınmazlardan oluşan varlık portföyüne sahip olduğunu dikkate aldığımızda, denetimine ve yönetimine dair muhalefet partileri başta olmak üzere, yurt genelinde oluşan şüphe bulutlarının her geçen gün büyüdüğünü öğreniyoruz..!!??
*
TVF'nun portföyünde; Aktif büyüklüğe göre Türkiye’nin üç büyük ölçekli kamu bankasının, Borsa İstanbul'un, Kamu sigorta şirketlerinin birleşmesinden oluşan "Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik" kuruluşunun, yaklaşık 2 milyon metrekare büyüklüğünde taşınmazların arasında ünlü otellerin ve restoranların da olduğunu görüyoruz..!!
Varlık Fonu’na bağlı olup, ilk kez dış kredi ile doğal gaz alan BOTAŞ'ın, tarihinde
LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) alımı için DeutscheBank’tan 929 milyon dolar tutarında Hazine garantili kredi almak durumunda kalıyor ve devredildiğinden beri zarar ediyor!
PTT' nin, Telekom'un ve benzeri KİT'lerin en çok zarar eden kuruluşlar olmasında, Varlık Fonu'nun faaliyetlerini Cumhurbaşkanlığı’na bağlı sürdürmesinin ilintili olduğu görüşü ağır basmakta..?!
TMSF, Birleşim Varlık Yönetiminin, inisiyatifinde olan tüm gayrimenkullerin satışa çıkarılması kararlarının Cumhurbaşkanlığının, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Erdoğan' ın talimatı dahilinde olduğunu göz ardı edemeyiz..!!??
Zira TVF'nun Yön Kur. Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan olmakla birlikte, Yön. Kur. Üyeleri de Erdoğan tarafından atananlardır..!!??
Yani, bu düzen böyle devam ettiği sürece, memleket ne yana dönerse dönsün, pencerenin biri "TEK ADAM YÖNETİMİ"nden yana gelmeye devam edecektir.
Sevgili okurlarım,
Bu laçkalıktan, bu keyfiyeten ve bu hukuksuzluktan rahatsızlık duyulmaktaysa, yapılacak tek hareket ve tek hamle yaklaşan seçimde, balık hafızalı olunmadığını göstererek, tercihde sağlıklı karar verilmelidir..!!
Şimdilik bu kadar..!!
O kadar..!! Gerisi seçmene kalmış...