KYK BORÇLARI SİLİNSİN!

  • Yazar :Murat Mutlu
  • Eklenme Tarihi :15.07.2022 09:55
  • Güncelleme Tarihi : 15.07.2022 09:58

Bu ülkede doğmak, yaşamak, nefes almak gün geçtikçe zorlaşmaya başladı.

Her canlı yaradılış gayesine uygun bir şekilde son nefesini verecek.

Gün geçtikçe daha da zorlaşan yaşam mücadelesi artık gençleri de derinden etkiliyor.

Dünyaya ağlayarak geldikleri andan itibaren hep ağlamakla geçen bir hayatı sürdürecek. 

Çünkü o da biliyor ki, bu ülkede artık okuyan gençlere değer verilmediğini.

Çareyi yurtdışında arıyor.

Önceki yazımda dile getirdim.

“Kaçırmayın Gençleri” diye!

Bu gençler, kendilerini yönetenlerden acaba çok şey mi istiyor diye düşünüyorum!

Okuma gayretini her zaman elinden bırakmamış, zor şartlarda eğitim ve öğrenimini başarı ile tamamlamış, mezun olmuş ve sonuç?

İşsizlik.

Daha da kötüsünü söyleyeyim.

Bir yandan zor şartlar altında okur iken verdiği eğitim mücadelesi, diğer yandan ise hayallerini kurduğu geleceği ile yaşam mücadelesi.

Bunlar yetmiyormuş gibi, üstüne okuduğu yıllarda kendisine devlet tarafından verilen kredi borçlarının işsizlik ve yüksek enflasyon bahanesiyle katı katına arttırılması!

Bu mudur çocuklarına ve gençlerine sahip çıkan devlet anlayışı!

Bu mudur geleceği emanet edeceğimiz çocuklarımıza sunulan imkanlar!

Nedenleri uzattıkça uzatabiliriz.

Derdimiz sorunları sıralamak değil, sorunları çözen ve ortadan kaldıran hadiseleri yazmaktır.

Size bir öğrencinin feryadını buradan okutmak istiyorum.

Okuyun, nasıl da bu gençlere hak vereceğinizi yakından daha iyi anlayacaksınız…

Bakın ne diyor bir öğrencimiz:

“Mezun oluyoruz, çalışamıyoruz. Çalışsak, geçinemiyoruz. Barınamayan, geçinemeyen, ödeyemeyen öğrencilerin adına; Bursları arttır, borçları sil!

KYK Borçları Silinsin’ kampanyasını kendim ve tüm öğrenci arkadaşlarım adına başlattım. Üniversitede okurken aldığı öğrenim kredisini ödeyemeyen borçlu sayısı bugün 5,5 milyondan fazla. Borçlarını ödeyemeyenlerin yaklaşık 300 bini icraya verildi.

Başlattığım bu kampanya ile kendim ve tüm öğrenci arkadaşlarım adına, işsizlik ve yüksek enflasyon nedeniyle artan, 100 bin Türk liralarını gören, kredi borçlarının silinmesini ya da uygun koşullarda yeniden yapılandırılmasını talep ediyorum. Devletimizden de biz gençlere destek olmasını istiyoruz ve bekliyoruz.”

Aslında bunu anlamamak için iktisatçı, maliyeci, ekonomist olmaya gerek yok!

Bu gençler, bu ülkenin yarınları için gelecek kuşaklara hizmet etmek istiyor.

Yeter ki hayalleri peşinde koştuğu işlere yerleşsinler.

Yeter ki ilköğrenim çağında hayalini kurdukları mesleklerde iş hayatına başlasınlar.

Onlara ben yürekten inanıyorum ki, işleri yolunda gittiğinde, yaşam mücadelesini rahat bir şekilde sürdürdüğünde geldiği yeri unutmayacaktır.

Çünkü onlara bu imkanları sunan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni asla unutmayacaklardır.

Fakat bir konuda üzgünler.

Üniversitede eğitimini tamamlamak için kendisine devlet tarafından verilen kredi borçlarını elinde olmayan nedenlerden dolayı ödeyememekten dolayı üzgün olduklarını ortaya koyuyorlar.

Kim ister devlete borçlu olmayı!

Evet, bir borcumuz var.

O da, bu milleti var eden ve her karış toprağı kan ile sulanan bu devlete bir can borcumuz var.

O da, ne zaman gelir ise başımız üstüne!

Bu gençlerin tek istediği bir şey var!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından üniversite öğrencilerine verilen “Öğrenim Kredilerinin Silinmesini” ya da “Uygun Koşullarda Yeniden Yapılandırılmasını” istiyorlar.

Her ikisini de yerine getirecek olan devleti yönetenlerdir.

Devleti yönetenler ise eğer bu ülkenin geleceği olan gençlere değer veriyor ise bunun en güzelini yapacaklardır.

Belki de büyük bir sürpriz yaparak bu gençlere ömür boyu unutamayacakları bir sevgiyi yaşatırlar.

Yaparlar mı, yapmazlar mı?

Yakın tarihte belli olacak.