Yenilikler her zaman güzel ve özeldir.
Fakat bunu bütünüyle koruyabilirseniz anlam taşır.
Eğer koruyamaz iseniz, başlarsınız elinizi başınıza koyup şarkı söylemeye.
Neyden mi bahsediyorum?
Elbette gözbebeğimiz Atakaş Hatayspor’dan.
Geçmişini yazmama gerek yok.
Hepimiz hatırlıyoruz.
Daha dün gibi gözümüzün önünde canlanıyor.
Futbolun bir zevk oyunu olduğunu da hepimiz biliyoruz.
Üç neticeli bir oyun.
Ya galibiyet, ya mağlubiyet, ya da beraberlik alacaksınız.
Toplum olarak yenilgiyi hiçbir zaman kabul etmeyen bir milletiz.
Fazlası ise büyük bir zarar.
Süper Lig başlayalı 7 hafta oldu.
6’ncı hafta kendi sahamızda Y. Kayserispor’u ağırladık.
Hatay halkı kendi takımından ümidini kesmemiş ve ümitliydi.
Üzerinde dolaşan kara bulutları dağıtacaktı.
Fakat maçın başında gelen talihsiz bir hamle ile kazanılan penaltı büyük hüsran oldu.
Futbolun içerisinde bunlar var.
Bir türlü toparlanamadık.
Belki de tarihinin en kötü futbolunu oynadı Atakaş Hatayspor.
Futbolcularda takım oyunu anlayışı kalmamış.
Bunu net olarak tribünden gördük.
Oyun disiplini ve anlayışı sıfır.
Oyun disiplini ve anlayışı olmaz ise rakip takımlar ezer, geçer ve üst sıralara doğru tırmanır.
Sen ise yerinde sayar, ligin dibine demir atarsın.
Her geçen gün de kahrolursun.
Karamsar düşünceli bir insan değilim, her zaman pozitif olmayı severim.
Şimdiden tedbir alınır ise emin olun bu takım Süper Ligi en iyi yerde bitirir.
Bunu neye dayanarak söylüyorum.
Önümüzde milli maç arası var.
Bu fırsata çevrilmeli diye düşünüyorum.
Sadece bir galibiyet ile takımın havası bambaşka olur.
Taraftarın bu saatten sonra havası bambaşka olur.
Şehrin havası ise bambaşka olur.
Şu anda Türkiye spor kamuoyu inanın hayretler içerisinde Atakaş Hatayspor’u konuşuyor.
Nasıl oldu bu takım böyle diye.
Milli maç arasını yöneticisinden futbolcusuna, teknik ekibinden malzemecisine kadar en iyi şekilde değerlendirmesi lazım Atakaş Hatayspor’un.
Eğer ki kara bulutları dağıtamazsanız, size hak ettiğiniz yeri gösterirler.
Ve de size şaşkın bakışlarla “O Eski Halinden Eser Yok Şimdi!” şarkısını söylerler.
Biz bu şarkıları değil, şanlı Hatayspor ile ilgili şarkıları söylemek istiyoruz.
Yine de tarihi kararı alacak olanlardan muradımız kötü gidişata son verip, iki sezon önceki gerçek günlerine dönmeleridir.
Bir kez daha inanıyor ve güveniyoruz.
Çünkü bunu yapacak güç Hatay’da ve Hataylılarda var.
Gelelim 12 Numaralı forma ile tribünde sahaların olmazsa olmazı ve takımın itici gücüne.
Önceki yazılarımda dile getirdim, şimdi de getiriyorum.
53 yıl sonra gelen bu güzelliği doya doya yaşamak var iken.
53 yıl sonra gelen Süper Lig heyecanını sizden sonra gelecek olanlara anlatmak için hatıralar var iken.
53 yıl sonra gelen birinci yılında Covid 19 Salgını, ikinci yılında yüzde 50 kısıtlamalı ve üçüncü yılında ise kısıtlamaların kaldırıldığı bir zamanda Türkiye’ye kendinizi göstermek var iken.
53 yıl sonra neden bu güzelliklerden faydalanılmaz?
İnanın bana daha bu takım ikinci ligde doğu grubunda oynadığı yıllarda, bir gün Hatayspor Süper Lige çıkacak deselerdi, demeyi bırak hayalini bile kursalardı ne olurdu biliyor musunuz?
Deli bu derlerdi!
Bunak bu derlerdi!
Bunları demeseler bile herkes gülerdi…
Bu güzellikleri bu sezon özellikle futbolu seven ve futbol ile yatıp kalkan, özlem içerisinde Süper Ligi yaşamak isteyen Hataylılar yaşamalıydı.
Futbol izlemenin zevki, Hatayspor’un zevki, Hatay’ın zevki, Hataylıların zevki bir başkadır.
Bunu bilmeyen yoktur.
Fakat Hataylılardan beklentimiz bu saatten sonra yapılacak tek iş, tribünleri tıklım tıklım doldurarak Atakaş Hatayspor’a tam destek vermektir.
Bunu güzelliği ve fedakarlığı yapsa yapsa Hataylılar yapar diye düşünüyorum ben.
Yaparlar mı, yapmazlar mı bilmem ama ben dediğim gibi umutluyum.
Bekleyip göreceğiz…
Gelelim teknik kadro ile ilgili düşüncelerimize.
Belli ki teknik kadro da zor günler geçiriyor.
İstenilen oyun anlayışı olmayınca, başarı da olmuyor.
Kimsenin işine karışmam, haddim de değildir.
Fakat basın mensupları olarak bizler tribünden maçı izlerken, futbolun kuralları vardır.
Eğer ki bu kuralları çiğneyip geçerseniz, geçerli bir nedeninizi mesleki açıdan açıklamak zorundasınız.
Takım kötü oyun oynuyor, eyvallah.
Takım hücuma çıkamıyor, eyvallah.
Takım defansif oyun sergiliyor, eyvallah.
Takım pozisyona giriyor, eyvallah.
Takım kazanamıyor, eyvallah.
Her türlü kuralın negatifliğine de eyvallah.
Yukatel Kayserispor maçında ikinci yarının ortasında yapılan 3 oyuncu değişikliği ile ne yapılmak istenildi?
Bu hamlenin futbol kuralları içerisinde de bir manası vardır.
Ya bu hamleyi yaparak galibiyet için bastırıp, maçı koparacaksınız!
Ya da bu hamleyi yaparak riskleri göze alıp, gereğini yapacaksınız!
Fakat gördük ki, bu konuda istenilen elde edilememiş ve gereği maç sonunda değil, ertesi gün gerçekleştirildi.
Ne oldu peki ertesi gün.
Atakaş Hatayspor Futbol Kulübü Yönetim Kurulu, teknik direktör Serkan Özbalta ile yollarını dün yaptıkları toplantı sonrasında yollarını ayırdıklarını açıkladı.
Bizler de basın mensupları olarak basın tribününden maçı büyük heyecanla izliyoruz.
Fakat kurallar gereği mesela bizler Hatayspor veya rakip takım forması giyemiyoruz.
Bizim de içimiz kan ağlıyor.
Bakmayın güldüğümüze.
Gülüyorsak yarınların daha iyi olacağı için.
Dünlerden ve bugünlerden vazgeçtik, yarınlara odaklandık.
Bu da iyi olmak için dünyanın önemli bir kanunudur.
Buradan tüm Hataylı sporseverlere sesleniyorum.
Süper Lig’de önümüzdeki maçtan başlayarak hangi maç olursa olsun stadı tıklım tıklım dolduralım ve takımızı destekleyelim.
Sizlerden tek beklentimiz budur.
Bu beklentinin sonunda ne kadar haklı çıkacağınızı şimdiden ben buraya yazıyorum.
Tarihte sizi altın harflerle adınızı tarihe yazacaktır.
Çünkü eksiklik olan yerde başarı sağlanmaz.
Bundan sonraki maçların sonucunu maçı stadı tıklım tıklım dolduran Atakaş Hatayspor taraftarları yazacaktır diyorum.
“O ESKİ HALİNDEN ESER YOK ŞİMDİ” demek yerine “Her Zaman, Her Yerde, En Büyük Hatay” diyeceğimiz günlere kavuşmak ümidiyle…