Hayatın her aşamasında büyük önem arz eder.

Özellikle konuşma esnasında.

Takdir edersiniz ki, ülkemizin belirli bir kısmı tam donanımlı okuyor.

Diğer kısmı da kısmen okuyor.

Okumaktan kastım okuyup diploma almak değil.

Diplomayı her zaman alırsınız.

Fakat aldığınız diploma ile doğru ve yanlışı ayırt edemiyorsanız, büyük bir sorunla karşı karşıyasınız demektir.

Hele ki, yerel ve genel yönetimlerde söz sahibi olanların bunu ihmal etmemesi gerekiyor.

Öncelikle yazımızın konusuna dönecek olursak, “Siyasette Doğru ve Yanlış” söylemlerin toplum üzerindeki etkilerine değinmek istedim.

Her fikre, her düşünceye her zaman saygımız vardır.

Gündem ile alakalı olarak değerlendirdiğimiz zaman siyasetin gündeminde toplumun her kesimini yakından ilgilendiren maaş zamları söz konusu idi.

Asgari ücretliye verilen zam oranı bir kısım asgari ücretliyi memnun ederken, bir kısmı ise az görüyor.

Çünkü enflasyon oranlarına bakıldığında yapılan zam oranının daha cebine girmeden eridiğini görüyoruz.

Asgari ücret tutarını ne kadar arttırırsanız arttırın, Asgari Ücret ile geçinenlerin gider kalemlerinde oluşan vergileri kaldırmadıkça, fırsatçılıktan istifade ederek başta temel gıda olmak üzere, besin maddeleri, temizlik maddeleri ve toplumun ihtiyaç duyduğu tüm ihtiyaçlarına zam yapanlara ağır cezai yaptırım uygulanmazsa yapılan zammın bir özelliği olmayacaktır.

Buraya kadar Asgari Ücret ile geçinenlerin sorununu dile getirdik.

*

Gelelim şimdi emeklilere.

Emekliler ne kadar ülkeye emek ederek ömürlerinin son safhasında refah seviyesi üstünde bir yaşam hayal ederken, şimdi de isyanları oynamaya başladı.

Haklılar mı?

Elbette.

İsyan edişlerine sözümüz olmaz ve olamaz.

Lakin her defasında emekliler için siyasi iktidar tarafından umut verilir, bu umut son saniyeye kadar devam eder.

Hani dedik ya, siyasette doğru ve yanlış!

İşte tam burada işin doğrusunu belirtmek istiyorum.

Ana Muhalefet ve Muhalefet Partileri her zaman vatandaşın haklı davasını yetkililere iletme konusunda gerektiğinde acımasızca eleştirilerini yaparlar.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanunları gereği bu yetki kendilerine, kendi işlerini en iyi şekilde yerine getirmesi için Türk Milleti tarafından verilmiştir.

Günlerce yakından takip ettik.

Asgari Ücrete gelen zam oranının ardından emeklilere ne kadar zam yapılacak diye!

İşte size doğru bir bilgiyi aktarmak adına Ana Muhalefet Partisi CHP tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilinin sözlerini kelimesi kelimesine yazıyorum.

“En düşük emekli maaşının asgari ücret tutarına yükseltilmesi için verdiğimiz kanun teklifi Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi.”

Bunun cevabını başta okuyucularımız olmak üzere emeklilerimiz karar versin.

*

Gelelim memurlara…

Birine fazla verip memnun olursa, diğerine az verip memnun olması mümkün müdür?

Bu durum ülkemizde maalesef sistemin getirdiği düzensizlik yüzünden bir türlü düzelmiyor.

Bunu nereden mi anlıyoruz?

Haykırışlardan…

Asgari Ücrete yüzde 54, emekli ve memura yüzde 30!

Tabii ki matematiksel açıdan bakacak olursak, haksızlık var oranda.

Amaaaa…

Duygusal açıdan bakacak olur isek durum değişiyor.

İşte burada her iki tarafı da memnun etmek için ya da etmemek için yetkililerin yetkilerini doğru bir şekilde kullanması gerektiği ortaya çıkıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından memurlara yüzde 30 zam oranı açıklandı.

Şimdi ise doğru ve yanlış olup olmadığını, çıkacak olan seslerden ve bildirilerden anlama imkanı elde edeceğiz.

Bunun da doğru veya yanlış olup olmadığını memur kesiminin takdirine bırakıyoruz.

*

Toplum olarak siyasette doğru olmayı o kadar çok özlemişiz ki, yapılan yanlışlardan dönüldüğünde daha fazla anlam kazanıyor doğru olmak.

Bazen siyasette eleştiri sınırları aşıldığında, hakarete kadar varan söylemler yüzünden toplum gereğinden fazla sıkılmış durumda.

Toplumda siyasetin yalan ve yanlışlık üzerine kurulduğu fikri hakim.

Eğer toplum olarak doğru insanlar tarafından yönetilmek veya yönlendirilmek isteniliyor isek, siyasette doğru insanların yer almasını sağlamalıyız.

Bu düşüncenin zor olduğunu duyar gibiyim.

Aslında çok kolay.

Yeter ki, dürüst ve adil olun!

Sorgulamak ve sorgulanmaktan çekinmediğiniz sürece, dürüstlük ve adil olmak kendiliğinden gelecektir.

Bu da toplumda güven ve huzuru getirecektir.

Topluma gene güven ve huzur, siyasette de doğru insanları seçmemize olanak sağlayacaktır.

Bu konuya istinaden bir örnek verecek olur isek, önceki gün kamuoyu olarak müjdeli haberle karşılaştık.

CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal tarafından duyuruldu.

Neydi o müjdeli haber!

“Suudi Arabistan’da idam kararı onaylanan 3 Hataylı vatandaşımız idamdan kurtarıldı.”

Bu toplumu yakından ilgilendiren, insan hayatına insan olduğu için verilen değerin adeta bir girişimiydi.

Bu olay ilk başlarda sanki başarısız olacak gibi görülüyordu.

Çünkü o ülkede verilen idam kararları kolay kolay geri alınamıyordu.

Bu konuda yetkilileri harekete geçirmek için gerek TBMM’de, gerekse sosyal medya hesaplarında gerçekleştirdiği açıklamalarla adeta gündem yarattı.

Günden güne artan  demeçleriyle adeta çırpınıyordu.

İlk olarak olayı Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’a götürdü.

Tabii ki bir hakkı daha teslim etmemiz gerekiyor.

Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın bu konunun üzerine düşmesini ve hükümetin bir milletvekili olarak sahiplenmesi toplum açısından önemli bir davranış olmuştur.

Buradan bende insanlık adına yapılan bu hamleye teşekkür ediyorum.

Yayman ve Topal birlikte üzerinde görüşerek konuyu hemen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na aktardılar.

Günden güne geçen zaman içerisinde son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi.

Bunun üzerine diplomasi girişimler anında başladı.

Aradan geçen günler sonra Suudi Arabistan yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucunda Hataylı 3 vatandaşımız için verilen idam kararı kaldırıldı.

Bu insana verilen değerin ta kendisiydi.

Bu sevindirici karar inanın başta aileleri olmak üzere herkesi memnun etti.

İşte bu olayı gözüm kapalı olarak iktidar ve muhalefet ayrımı yapmadan büyük emek sarf eden hepsini alkışlıyorum.

Teşekkürler CHP Hatay Milletvekili Sn. Serkan Topal.

Teşekkürler Ak Parti Hatay Milletvekili Sn. Hüseyin Yayman.

Teşekkürler Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu.

Teşekkürler Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan.

İşte insan olduğu için insana değeri ön planda tutar isek, siyasette doğru ve yanlış kavramı kendiliğinden ortaya çıkar.

Doğrular her zaman alkışlanacak,

Yanlışlar ise her zaman yazılacak ve söylenecektir…