Teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşüm her geçen gün daha kapsamlı ve karmaşık yeniliklerle karşımıza çıkıyor.
Bu durum farklı siber güvenlik açıklarının oluşmasına ve siyah şapkalı bilgisayar korsanlarının harekete geçmesine neden oluyor.
Günümüzde siber saldırılar genellikle devletler, şirketler ve kişiler arasında gerçekleşiyor.
Türkiye’de ise siber saldırı türlerinin çok farklı uygulama şekilleri ile karşımıza çıktığını görüyoruz. Dijital ağları ve uygulamaları kullanarak yapılan bu saldırı türlerinin içinde öne çıkanlar; KOBİ’lere veya şirketlere karşı yapılan ve fidye almaya yönelik virüsleri veya programları içerenler, kişileri aldatmaya yönelik oltalama saldırılar, kredi kartı dolandırıcılıkları ve aynı web kaynağına bilinçli olarak yapılan ve siteyi kilitlemeye yönelik DDOS adı verilen saldırılar.
Siber saldırılar, amaçlarına göre farklı sonuçlar doğurabiliyor. Bu sonuçlar genel olarak aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Güvenlik duvarı aşılarak müşteri dataları çalınabilir. Mevcut veriler şifrelenerek kullanılamaz hale getirilebilir.
Ortam dinlemesi, görüntü ve kayıt gibi işlemlerle çeşitli bilgilere şantaj amaçlı kullanılabilir. Mevcut ağ üzerinden çalınan veriler rakip şirketlere satılabilir. Kurum itibarına zarar verebilir.
Kredi kartı bilgileri çalınarak maddi hasar verilebilir. Bilgisayar donanımları geri planda çalıştırılarak yasa dışı kripto madenciliği yapılabilir.
Siber saldırılar, dijitalleşme ve teknolojinin gelişimi ile birlikte çok farklı noktalardan gelebiliyor ve şahıs ya da tüzel hemen herkesi etkiliyor. Bunun için gerekli önlemlerin alınmasının ötesinde her daim dikkatli olmak ve önlem almak da gerekiyor.