“Futbolda dün yoktur, sadece oynadığın maç ve bir sonraki maç vardır” sözü ne kadar doğru bir söz. Dünyada hep başarılı olmanız gereken, başarılı olduğunuzda göklere çıkarıldığınız olmadığınızda da yerin dibine sokulduğunuz bir spor dalı. Belki de bu yüzden seviliyor derdim ama değil.
Futbol ne yazık ki ülkemizde bir başka seviliyor. Bunun en yakın örneğini de Atakaş Hatayspor’da yaşıyoruz.
Tam 7 yıl önce 3. Lige düşmek üzereyken takımı alan Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanı Lütfü Savaş, doğru işler yaparak 5 yıl içerisinde kulübü süper lige çıkararak 53 yıllık hayale son verdi. Buda yetmedi süper ligdeki ilk sezonunda Atakaş Hatayspor, isimsiz kahramanlarla kimsenin beklemediği büyük bir başarı yakaladı. İkinci sezonunun ilk yarısında da aynı başarıyı gösteren Bordo-Beyazlılar ligin ikinci yarısında tökezleseler de başarıyı yakaladılar.
Ama bu sezon işler umulduğu gibi gitmedi. Serkan Özbalta dönemi tam bir kabus oldu. Futbolcular ve teknik kadro çok eleştirildi. Taraftarlar tesislere giderek Serkan Özbalta’dan istifa etmesini istedi. Bu olayda Bordo-Beyazlıların tarihinde bir ilkti ve Serkan Özbalta istifa etti. Ardından Volkan Demirel geldi. Demirel’in ismi yetti. Futbolcuların ve şehrin havası değişti. İlk 6 haftada 1 puan toplayan aynı kadro 7 maçta 13 puan topladı.
Takımı 5 yılda süper lige çıkartan, süper ligde de başarılı sonuçlar alan bir kadro kuran Onursal Başkan Lütfü Savaş ve yönetim kurulu da bu dönemde acımasızca eleştirildi. Dünü unutan camia yönetimi eleştirdi ve halen eleştirmeye devam ediyor.
Çünkü biz başarıyı da başarısızlığı da çabuk unutuyoruz. Futbolda dün yoktur cümlesinden hareketle vuruyoruz abalıya.
Bu takıma kimse sahip çıkmıyor. Adı Hatayspor olsa bile tüm Hatay tarafından desteklenmiyor. Bu işler nasıl yürüyor? diyen yok. Açıyor telefonunu bilgisayarını ahkam kesiyor. Acımasızca eleştiriyor. Hiç düşünmeden, unuttuğu dünü hatırlamadan. Bu yönetim bizi süper lige çıkandı. Şu anda süper ligin havasını soluyoruz. Nimetlerinden yararlanıyoruz diyende yok.
Tabi ki bir şeyler yanlış gidiyorsa, yapılan işler yanlış ise eleştiri herkesin hakkı. Ama yapıcı eleştiri böyle hakarete varan eleştiriler değil. Oturup geçmişte ki başarılarımızı da sayıklayacak değiliz. Çünkü futbol böyle bir şey değil.
Evet sezona iyi başlamadık. Evet ligdeki durumumuz pek iç acıcı değil. Bu durumda bile durup bir dakika düşünüp kendi kendimize “Ben Hatayspor için bugüne kadar ne yaptım? diye sormamız lazım.
Kısacası maddi manevi her konuda kulübümüze destek çıkmamız lazım.
Çünkü takım son 7 maçta ivme kazandı. Kadronun yetersiz olduğunu bizim gibi Teknik direktör Volkan Demirel’de biliyor. Derinliği olmayan bir kadroya sahip olduğunun bilincinde. Gelmeden önce ekibi ile birlikte oturup çalışacağı kadroya bakmış ve başarılı olacağına inandığı için gelmiş.
Kadro yetersiz diye bas bas bağırmaya gerek yok. Bu davranış şu anda Bordo-Beyazlı formayı terleten futbolculara da büyük bir haksızlık olur.
Hep birlikte Ocak’ta başlayacak olan ara transfer dönemini bekleyeceğiz. Bu konuda gelen haberlerde çok iyi. Yönetim oturup Volkan Demirel ile konuştu. İstediği futbolcularla görüşmeler başladı. Bu yetmedi Volkan Demirel’de konuştu. Ara transferde daha güçlü olacağımız kesin.
Ama o güne kadar Hataysporumuza tam destek vermeli, Hatay stadında oynadığı karşılaşmalarda en az Beşiktaş maçında olduğu kadar destek vermeliyiz.Kulübümüze sonuna kadar destek vermeliyiz ki takım ayakta kalsın.
Kötü günlerde dünü hatırlayarak, bu takımın neler yaptığını hafızamızda yeniden canlandırıp, iyi günlerin geleceğine inanmak, kulübe sahip çıkmak inanın her şeyden önemli. Atakaş Hatayspor’un Süper ligdeki başarısı için çok önemli.
Volkan Demirel’in dediği gibi, “Başarıya giden yol çok uzun. Bu yolu taraftarlarımızla bir bütün olarak kısaltabiliriz”
